Çalışma Bakanlığı’nın raporunda 2022 yılında 15-17 yaş arasında çalışan çocuk sayısının 101 bin artışla 620 bine ulaştığı kaydedildi. Sendikalar ve sivil toplum örgütleri, “Çoçuk işçiliği suçtur, yasaklansın” çağrısı yaptı.

Çocuk işçi sayısı katlandı
Fotoğraf: Depo Photos

Emek Servisi

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla hazırlanan raporlar, çocuk işçiliği ayıbını bir kez daha gözler önüne serdi. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2022 yılı faaliyet raporunda, bakanlığın ulusal mevzuat yönünden iş yerlerinde yapılan iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin sonuçları yer aldı. Raporda, maden sektöründe 2, metal ve mobilya sektöründe 16 ve tekstil sektöründe 151 ‘genç çalışan' olduğu saptanırken; metal sektöründe 2 ve yapı sektöründe 1 ‘çocuk çalışan' olduğu kaydedildi.

Raporda, işin yürütümü yönünden yapılan denetimlerde karşılaşılan ve “çırak” adı altında çalıştırılan çocuk sayısına da yer verildi. Raporda 8 bin 444 işyerine yapılan denetimde “çırak” adı altında çalıştırılan 982 çocuğun bulunduğu bilgisi yer aldı.

İş Kanunu'nda ‘çocuk işçi' olarak kabul edilen 15 yaşından küçüklere yönelik de bakanlığın yaptığı çalışmalar raporda anlatıldı. Rapora göre, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) sağladığı fon ile mevsimlik tarım işçisi olarak çalışma riski bulunan 12 bin çocuğun ailesine ulaşıldı ve bilgilendirmede bulunuldu.

Bakanlık çeyrek milyar liralık bütçe ile çocuk işçiliğini önlemeye çalışırken, TÜİK verileri halen ülkede çocuk işçiliğin sorun olduğunu gösteriyor. TÜİK'in 2022 yılı verilerine göre sadece 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 18,7 oldu. 2021 yılında 520 bin çocuk çalışıyorken, bu sayı 2022 yılında 619 bine çıktı. 1 yılda sadece 15-17 yaş arasında çalışan çocuk sayısı 101 bin arttı. 

İSİG: YASAKLANMALIDIR

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), tarafından hazırlanan raporda, AKP’li yıllarda en az 888 çocuk işçinin hayatını kaybettiğine dikkat çekildi.  Çocukların okul sırasında, oyun parkında olması gerekirken, yoksulluk, güvencesiz işçilik, şiddet ve iş cinayetleri cenderesi altında olduğu belirtilen raporda, “AKP’nin hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdi. Çocuk işçiliğe devlet ve sermaye politikası olarak meşruluk kazandırma girişimleri yasaklanması gereken bir olgunun yasallaştırılmasını kolaylaştırıyor” ifadelerine yer verildi

Çocuk işçiliğin önüne geçmek için alınması gereken önlemlerin sıralandığı raporda, "Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden eğitim politikalarına son verilmelidir. Tüm çocuklara parasız ve nitelikli eğitim imkanı sağlanmalıdır. Kayıt dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir. Yasa dışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe konulmalıdır. Çocuk işçilik yasaklanmalıdır” görüşüne yer verildi.

EYLEM PLANI OLUŞTURSUN

İzmir Barosu çocukların zorla çalıştırılmadığı ve çalışmak zorunda bırakılmadığı bir dünya hayaliyle mücadeleye devam edeceğini belirtti. Baro'dan yapılan açıklamada “Anayasamız ve tarafı bulunduğumuz uluslararası sözleşmeler çerçevesinde çocuk hakları ihlali niteliğinde olan ve çocukların sağlığı, eğitimi, gelişimi için ciddi tehlikeler yaratan çocukların çalışmak zorunda bırakılmasının önlenmesi adına acil eylem planlarını oluşturmaya ve uygulamaya çağırıyoruz” denildi.  Eğitim-Sen’den yapılan açıklamada ise bu konuda somut politikalar üretilmesi çağrısı yapıldı. Açıklamada "eğitim çağındaki çocukların çalıştırılması yasaklanmalı, başta yoksulluk olmak üzere çocukları çalışmaya iten toplumsal nedenleri ortadan kaldıracak politikalar benimsenmelidir. Çocuk işçiliği ile mücadelede, yoksul ailelerin çocuklarını çalışma hayatından alıkoyup okula gönderilebilmesi için, bu ailelere yönelik ekonomik ve sosyal destek politikaları hayata geçirilmelidir.  Çocuk işçiliğinin en önemli nedenlerinden olan yoksulluğu ortadan kaldırıcı, ekonomik sorunlara çözüm üreten politikalar oluşturulmalı" denildi.