Maraş merkezli depremlerin ardından onlarca çocuk hâlâ aranıyorken dinciler de gözünü çocuklara dikti. Son örnek İlim Yayma Cemiyeti’nden. Çocuklara Kuran dersi veren cemiyet yüzlerini de ifşa etti.

Çocuklar korumasız
Fotoğraf: İYC

Mustafa KÖMÜŞ

Depremlerin ardından bölgeye çöreklenen dini yapıların hedefinde çocuklar var. Son örnek İlim Yayma Cemiyeti’nden oldu. İlim Yayma Cemiyeti’nin Urfa Şubesi’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımlar ‘yok artık’ dedirtti.


Daha önce defalarca ortaya çıkan dini yapıların çocukları hedef almasına son eklenen İlim Yayma Cemiyeti oldu. Cemiyet’in Urfa şubesinin sosyal medya hesabından şu paylaşım yapıldı: “Depreminin ilk gününden bu yana kız yurdumuzda depremzedelerimizin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Maddi yaraları sarmaya çalıştığımız depremin manevi yaralarını da sarmak için İlim Sanat Merkezimizde ara verdiğimiz faaliyetlerimize yeniden başlıyoruz...” Yapılan başka bir paylaşımda da Cemiyet’in Valilik, Urfa Büyükşehir Belediyesi ve Kızılay’la ortak hareket ettiği belirtildi. 7 Mart tarihli paylaşımda şunlar denildi: “Kız Yurdumuzda; Valiliğimiz, Büyükşehir Belediye Başkanlığımız ve Kızılay işbirliğinde 600 depremzedeye barınma ve yemek imkânları sağladık, sağlamaya devam ediyoruz.”

ÇOCUKLAR İFŞA EDİLDİ

Yapılan paylaşımlarda depremzede kız çocuklarına Kuran dersi verildiği görüldü. Çocukların yüzleri de paylaşılarak depremzedeler adeta ifşa edildi. Çocukların bulunduğu odada ‘Marifet Okulu’ yazılı bir flama asıldı. Cemiyet’in sitesinde Marifet Okulu’na ilişkin şu bilgi veriliyor: “Proje içerisinde Kur’an-ı Kerim, temel dini bilgiler ve olay-yorum dersleri yer alıyor. Derslerin yanında el becerileri, sanat etkinlikleri, oyun saati, tarih-kültür ve meslek gezileri, sosyal sorumluluk çalışmaları, motivasyon aktiviteleri, kış ve yaz kampları yer alıyor.”

Bu, tarikatların depremzede çocuklara musallat olduğunu gösteren ilk olay değil. İlk olarak İstanbul Beykoz’da depremzede çocukların tarikat yurduna yerleştirildiği iddia edilmişti. BirGün’e konuşan bir yurttaş şunları söylemişti: “Evimin yakınındaki otobüs durağında 20’den fazla çocuk gördüm. Bu çocuklar 1 ile 4 yaş arasındaydı ve yanlarında Türkçeyi tam konuşamayan yaklaşık 10 yetişkin vardı. Çocukların başındaki 30-35 yaşlarında olan ve Türkçeyi tam konuşamayan yetişkine durumu sordum. Bu şahıs, ‘Depremzede olduklarını ve çocukların da depremde kaybolan kimsesiz çocuklar’ olduğunu söyledi. Şahıs, kendilerini bir otobüsün alacağını söylese de bölgeye gelen lüks araçlar ile götürüldüler. Bu çocukların kaçırılmış olduğunu düşünerek rahatsız oldum.”

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise sitede çocukların kaldığını kabul ederek “Hanede kalanların Suriye’deki savaşta eşlerini kaybeden yabancı uyruklu kadınlar ile çocukları olduğu, çocuklar açısından herhangi bir ihmal, istismar bulgusunun bulunmadığı”nı açıkladı.

TARİKATA VERMİŞLERDİ

Bir diğer örnek ise Sakarya’da yaşandı. DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre kentte bulunan bir yurtta depremlerde babalarını yitiren çocuklar Diyanet’e bağlı olan ancak tarikat tarafından işletilen yurda yerleştirildi. İl Müftüsü Hasan Başiş, "Çocuklar neden annelerinin yanında kalmıyor?" sorusu üzerine ise "Anneleri başka yerde kalıyor. Bu çocuklar 12 yaşından büyük olduğu için kadınların olduğu yerde kalmıyorlar. Benzer durumda olan 39 çocuk da başka yerde kalıyor" yanıtını verdi. Haberin ardından çocukların yurttan alındığı öğrenildi.

Menzil cemaati de çocuklara kanca atanlardan. Cemaatin kendi yaptığı açıklamaya göre bin 100 çocuk Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bulunan Menzil köyünde yer alıyor. Cemaat sosyal medya hesaplarından küçük çocukların “tekbir işareti yaptığı” fotoğrafları “Ne kadar misafirimiz varsa hepsinin gönüllerini ısıtmaya çalıştık” ifadeleriyle paylaştı. Paylaşılan bir başka videoda ise “Buhara Evlerinde depremzede çocuklara yönelik etkinliklerden biri” denilerek çocuklara dini sorular yöneltildiği görüldü. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ise açıklamasında “İnsanlar kendi çocuklarını diledikleri yerde bulundurabilirler, buna da karışacak halimiz yok. İhmal yoksa istismar yoksa şiddet yoksa bizim görevimiz başlamaz devlet olarak” dedi. Bütün bu yaşananların ortaya çıkmasının ardından ÇHD, Sol Feminist Hareket gibi kurumlar olmak üzere suç duyurularında bulundu. Ancak herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığına dair bilgi verilmedi. Ayrıca CHP, HDP ve İYİ Partili vekiller konuyla ilgili Meclis’e önergeler sundu. Ancak bu önergelere de henüz yanıt verilmedi. Suç duyurularında da soru önergelerinde de çocukların korunması istendi.

SKANDAL FETVA

Diyanet, "Depremzede çocuklar evlat edinebilir mi?" sorusuna dikkati çeken bir yanıt vermişti. Yanıtta, evlatlığın mirasçı olma hakkı bulunmadığı belirtilerek, "Evlat edinen ile evlatlık arasında evlenme engeli doğmaz" denildi. Bu cevabın yer aldığı sayfalar, olayın gündeme gelmesinin ardından silinmişti.

***

Devlet yok, tarikat var

Depremlerin ardından bölgeye yeterli müdahaleyi sağlamayan iktidar tarikatlara ise alan açtı. Birçok STK’nin para toplamasını engelleyen iktidar tarikatlara ses çıkarmadı. Hatta tarikatların da içinde olduğu derneklere Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın teşekkür etti. Bu boşluğu gören tarikatlarsa başta yardımlar olmak üzere birçok araç kullanarak deprem bölgelerinde cirit atmaya başladı. İlk günlerde ortalıkta görünmeyen tarikat üyeleri ortalığın sakinleşmesiyle birlikte rejimden de aldıkları güçle soluğu bölgede aldı ve başta çocuklar olmak üzere tüm insanları hedef aldı.