İstanbul’da Doğa Koleji’ne ait 9 kampus için verilen çürük raporuna rağmen binalarda eğitim sürüyor. Çocuklarının ve öğretmenlerin güvenliğinden endişe duyan veliler, bir an önce tedbir alınmasını istiyor.

Çocuklarımız güvende değil
Veliler, Doğa Eğitim Kurumları’nın Ataşehir’deki merkezi önünde basın açıklaması yaptı. (Fotoğraf: BirGün)

Umut Can FIRTINA

Maraş merkezli depremlerin ardından İstanbul’da 93 okulun yıkılıp yeniden yapılmasına karar verilirken Doğa Koleji’nin çürük raporu verilen 9 kampusu için hâlâ önlem alınmıyor. Çürük raporuna rağmen eğitimin devam ettiği Doğa Koleji öğrencilerinin velileri okula tepki göstererek basın açıklaması düzenledi. Çocuklarının, öğretmenlerin ve çalışanların yıkılma riski olan binalarda bulunduğunu belirten veliler, İTÜ tarafından verilen raporların gizlendiğine dikkat çekti. Okulun hibrit eğitim kararı vermesiyle sorumluluğu üzerinden attığının altını çizen veliler, yetkililerin bir an önce tedbir alması gerektiğini belirtti.


Doğa Okulları’nın, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ETA Vakfı bünyesinde olduğu dönemde, İTÜ İnşaat Fakültesi tarafından incelenen dokuz okuldaki binalardan 3’ünün yüksek riskli, 6’sının ise güçlendirilmesi gereken yapılar olduğu ortaya çıktı. 2022 Şubat’ta hisseleri Can Holding’e devredilen Doğa Okulları’nın yönetiminin anlaştığı Özdönüşüm Mühendislik şirketi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2019’da “usulsüzlük” yaptığı gerekçesiyle lisansı iptal edilen Bilim Yapı Test Laboratuvarı’nda binalardan aldığı örnekleri inceletti. Daha önce “çürük” raporu verilen binalara Özdönüşüm Mühendislik firması tarafından Aralık 2022’de sağlam raporu verildi.

NEDEN YOK SAYILIYOR?

Doğa Eğitim Kurumları’nın Ataşehir’deki merkezi önünde bir araya gelen veliler adına açıklama yapan Biricik Kaymaz, çocuklarının ve okuldaki emekçilerin can güvenlikleriyle ilgili endişelerin yeni bir süreç olmadığına dikkat çekerek “Velilerle paylaşılmayan teknik inceleme raporları yüzünden hiçbir velinin gözüne uyku girmiyor. Ortada iki ayrı rapor ve sıkıntılı olduğu kesin olan 9 kampus var. Diğer kampuslerde ise belirsizlik hâkim. Can Holding’e birkaç sorumuz ve talebimiz var” ifadelerini kullandı.

Kaymaz, Can Holding’e yönelik sorularını ve taleplerini şu şekilde sıraladı:

• Ağustos 2021 tarihli İTÜ raporları neden gizleniyor ve yok sayılıyor?

• İTÜ raporunda riskli çıkan 9 bina nasıl oluyor da Özdönüşüm Mühendislik’in raporunda sağlam çıkıyor?

• Raporların tarihi göz önüne alındığında çocuklarımızın ve çalışanların güvenliği yıllardır tehlikeye mi atıldı?

• Deprem analizi yaptıran İTÜ ETA Vakfı, sürecin bir tarafı olarak bir an önce sessiz kalmayı bırakıp raporları kamuoyu ile paylaşmalıdır.

• Konuyla ilgili başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, raporlardaki usulsüzlük veya tedbirlerdeki eksikliklerin tespit edilmesini istiyoruz.

• Bazı kampuslara gönderilen hibrit eğitim önerisi kabul edilemez. Sorumluluk velilerin omuzlarına yüklenmemelidir. Söz konusu tüm kampuslerde çocuklarımızın, eğitimcilerimizin ve çalışanlarımızın can güvenliği emniyete alınarak eğitimin kesintisizi yüz yüze sürmesi için gerekli koşullar oluşturulmalı.

• Henüz deprem risk raporu olmayan diğer kampuslarda incelemeler bir an önce yapılarak velilerle şeffaf bir şekilde paylaşılmalı.

• Can Holding, bağımsız kurumlarla işbirliği yaparak süreci veliler ile şeffaf bir şekilde paylaşmalı. Aksi takdirde sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

GÜVENLİK EN TEMEL HAK

Velilere destek olmak için açıklamaya katılan Tüketici Konfederasyonu başkanı Aydın Ağaoğlu, eğitimin birincil unsurlarının öğrenci ve öğretmenler olduğunun altını çizdi. Ağaoğlu şöyle devam etti: “Öğrenci ve öğretmenlerin barındıkların binaların güvenli olup olmadığını, velilerin çocuklarının güvende olduğunu bilmesi en temel haklarıdır. Bu tüketicilerin evrensel en temel 8 hakkından biridir. Tüm okullar, içinde bulunduğumuz felaket sürecinde deprem fırtınasıyla ülkemizin sarsıldığı bu dönemde binaların incelemesini tarafsız bilirkişilere yaptırarak MEB’e, belediyelere ve en önemlisi velilere sunmalı. Deprem bölgesinde bazı okullar çöktü ancak gece vakti olduğu için can kaybı olmadı. Felaketi çocuklar okul içindeyken yaşamamak için derhal tedbir alınmalı. Burada esas sorumlu MEB’dir, kamu otoritesidir. MEB isterse talimat verir, teknik inceleme isteyerek raporların yayımlanmasını talep edebilir.

Basın açıklamasının ardından süreç hakkında BirGün’e bilgi veren Biricik Kaymaz, Can Holding’e blok halinde sağlam olan kampuslara geçme taleplerini ilettiklerini ifade ederek şunları söyledi: “Holding bize hibrit eğitime geçeceklerini, 15 Mart’ta çıkacak yeni rapora göre aksiyon alacaklarını iletti. Ancak 15 Mart’a kadar çocuklar, çalışanlar, eğitimciler o binada bulunmaya devam edecek. Biz paramızı talep etmiyoruz. Kurumun bize yapı denetimi yapılmış bir kampus tedarik etmesini talep ediyoruz.”