Afrika üzerinden gelen sıcak hava dalgası etkisini gösterdi. Mayıs ayının ortasında bazı illerde rekor sıcaklıklar kaydedildi. Greenpeace ise artan sıcaklıklara iklim krizinin yol açtığını belirtti

Çöl sıcaklıklarında iklim krizinin etkisi

KARDELEN TATAR

Son yıllarda yaşanan aşırı hava olayları, iklim krizinin kutuplarda buzulların erimesinden ibaret olmadığını,gündelik hayatımızın bir parçası haline gelmeye başladığını gösterdi. Hafta sonu tüm ülkede artan sıcaklıklar ise yeni rekorlar kırdı.

Adana’da mayıs ayı sıcaklıkları 1945 yılından bu yana ilk defa 41 dereceye ulaştı. Yurttaşlar deney yapmak için asfalta yumurta kırdı. Sıcaklığın etkisiyle merkez Seyhan ilçesi Atatürk Parkı’nda bulunan kentin simge termometresi de patlayarak bozuldu.

İzmir de sıcak günler yaşıyor. İzmir’de mevsim normallerinin 10 derece üzerinde seyreden hava sıcaklığı 38 dereceye ulaştı.

ANTALYA BU KEZ SICAKTAN EVE KAPANDI

Antalya’da 1929 yılından bu yana mayıs ayının en sıcak günü yaşandı. Termometrelerin 35 dereceyi gösterdiği Antalya'da, yüzde 50'lere ulaşan nem bunaltınca, yurttaşlar evlerinde kalmayı tercih etti. Hava sıcaklığının gün içerisinde 31 dereceye ulaştığı Tokat'ta, asfalt eridi.

EN ÇOK ETKİLENEN 3’ÜNCÜ ÜLKE: TÜRKİYE

Konuya ilişkin açıklama yapan Greenpeace Akdeniz Projeler Direktörü Deniz Bayram, “Korona salgını ile birlikte fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliğinin etkileri araştırılır ve tartışılırken, diğer yandan yaratacağı sağlıklı, yeterli ve ucuz gıdaya erişim sorunsalı bakımından gıda krizi de endişelere neden oluyor. Bu tartışmalar sırasında unutulmaması gereken iklim krizinin birinci müsebbibinin fosil yakıtlar olduğu ve bu krizin aşırı hava olaylarının yanı sıra daha büyük çapta bir gıda krizine neden olacağıdır” dedi.

Bayram, iklim krizine bağlı felaketlerin Türkiye’yi ve dünyayı nasıl etkileyeceğini şu şekilde sıraladı:

► Dünya Bankası’nın 2009 raporuna göre de Türkiye, 21. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa ve Orta Asya bölgesinde aşırı iklim olaylarına en çok maruz kalacak 3’üncü ülke olacak.

► 2050 yılında Karadeniz’de avlanabilecek balık sayısı 2010 yılına göre yüzde 50 oranına kadar düşüş gösterebilir.

► Doğu Karadeniz bölgesinde artacak yağış heyelan riskini arttıracak. Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’yu kapsayan bölgelerde kış yağışları yüzde 20-50 arası azalacak. Kuzey bölgelerde ise sel riski artacak.

► Türkiye, bugün Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da hakim olan sıcak ve kurak iklim kuşağının etkisine girme riskine sahip. Bu risk gerçeğe dönüşürse zaten çölleşme tehlikesi bulunan özellikle İç Anadolu, Güney Doğu Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgeleri gibi yarı kurak ve yarı nemli bölgelerinde tarım yapılamaz hale gelecek.

►Türlerin yüzde 30’a yakınının neslinin tükenmesi ve biyoçeşitlilik kaybına ilişkin mevcut riskler artacak.