ABD’de öğrencilerin Filistin’e destek gösterileri farklı eyaletlerdeki birçok üniversiteye yayılırken polis yüzlerce öğrenciyi gözaltına aldı. Öğrencilerin Filistin eylemleri Fransa ve Avustralya'ya da sıçradı

Columbia’da başlayıp ülkeyi sardı: Filistin’in ateşi ABD’ye yayılıyor
Fotoğraf: AA

Dış Haberler

ABD’de Columbia Üniversitesi’nde başlayan ve yüzlerce öğrencinin gözaltına alındığı protestolar ülke genelindeki üniversitelerde tüm hızıyla yayılırken egemenleri değişim korkusu sardı. Ülke çapındaki farklı eyaletlerde 20’den fazla üniversitede Filistin protestoları düzenlenirken onlarca öğrenci gözaltına alındı.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, ülkede üniversite eylemlerinin başlangıç noktası olan Columbia Üniversitesi’ni ziyaret etti. Filistin'e destek gösterilerini “nefret ve antisemitizm” şeklinde niteleyen Johnson, protestoların kontrol altına alınmaması durumunda Ulusal Muhafızların devreye sokulması gerektiğini savundu. Üniversitedeki Yahudi öğrenciler ise Johnson’ı yalanlayarak protestoların antisemitik olmadığını savundu.

TEXAS KARIŞTI

Texas Ünviersitesi’nde İsrail’in Gazze’deki katliamlarını ve ABD’nin işbirliğini protesto etmek için 200’den fazla öğrenci okul yerleşkesinde toplanmaya başladı. Aralarında atlı birliklerin de bulunduğu Teksas polisi, kampüste yürüyüş yapmak isteyen öğrencilere sert müdahalede bulundu. Öğrencilerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıkarken aralarında Fox foto muhabirinin de bulunduğu 34 kişi gözaltına alındı.

Teksas’ın Cumhuriyetçi Valisi Greg Abbott, “Bu protestocuların yeri hapishane. Texas'ta antisemitizme müsamaha gösterilmeyecektir, nokta. Texas'taki herhangi bir üniversitede nefret dolu, Yahudi karşıtı protestolara katılan öğrenciler okuldan atılmalıdır” ifadelerini kullandı.

CALIFORNIA AYAKTA

Güney California Üniversitesi’nde öğrencilerin kampüste çadır kurmasına izin vermeyen polis, 93 öğrenciyi gözaltına aldı. Polis, üniversitenin ana kampüsünü halkın kullanımına kapattı.

California eyaletindeki Berkeley Üniversitesi’nde de öğrenciler Gazze'deki savaşın sona erdirilmesi ve üniversite yönetiminin İsrail’e destek veren şirketlerle ilişkilerini kesmesi talebi ile üniversite kampusunda “dayanışma kampı” kurdu.

Brown Üniversitesi’nden yaklaşık 80 öğrenci de kampüste kamp kurarak üniversitenin İsrail bağlantılı şirketlerle işbirliğini kesmesini talep etti.

Üniversite öğrencilerinin Filistin’e destek protestoları ABD’yle de sınırlı kalmadı. Avustralya'da Sydney Üniversitesinde yüzlerce Filistin destekçisi öğrenci, kampüste çadırlar kurarak İsrail'in saldırılarını protesto etti. Çadırların üzerinde "Nehirden Denize", "Silah üreticileriyle ilişkileri kesin" ifadeleri yer aldı. Fransa'nın en prestijli okullarından Sciences Po'da öğrenciler Filistin'e destek gösterisi düzenledi. Okulun bahçesinde çadır kuran öğrenciler, "(Fransa Cumhurbaşkanı) Macron istemese de Filistin'in onuru ve öldürülenler için biz buradayız" sloganları attı.

∗∗∗

68 RUHUNUN AYAK SESLERİ 

Hukukçu Yunus Emre Erdölen ABD üniversitelerindeki protestoları BirGün’e değerlendirdi. Columbia’daki protestoları 1968’de yine aynı üniversitede başlayan ve tüm dünyaya yayılan protestolara benzeten Erdölen, “1968’deki gösterilerde polis müdahalesinden sonra büyüdü. Öğrenciler, insan hakları örgütleri, STK’lar, siyasi örgütlerle tanıştı siyasi kültür değişti” dedi.

Yunus Emre ERDÖLEN
Hukukçu

SORUMLU HİSSEDİYORLAR

ABD’deki gençlerin sanılanın aksine apolitik olmadığına dikkat çeken Erdölen, şunları söyledi: “7 Ekim’den önce dünyada Filistin konuşulmazken ABD’deki üniversitelerde Filistin eylemleri hep yapılıyordu. Ben ABD’de okurken bütün derslerin ana gündemi Filistin’di, çünkü ABD’nin İsrail’e milyarlarca dolarlık yardım yamasından dolayı kendilerini sorumlu hissediyorlardı. Kendi vergileriyle bir katliam finanse ediliyor.

Türkiye’deki gibi belli tip ideolojilere ayrılmış gençler olmasa da orada tartışmalar belli konu başlıkları üzerine ilerliyor. Filistin konusu da ABD’de özellikle Müslüman kesimin orta sınıflaşması ve sol harekete angaje olmasıyla beraber son 10-15 senedir çok yer alıyor. Bu bağ şimdi meyvelerini veriyor. Arap kökenli Rashida Tlaib’in Kongre’ye seçilmesi, Yahudi bir senatör olarak Bernie Sanders’ın Filistin’in işgaline en çok ses çıkaranlardan olması, bazı normları kırdı. Filistin özelinde ABD, diğer birçok ülkeden daha politik.”

SEÇİMİ DOĞRUDAN ETKİLER

“Amerika’da bir numaralı gündem üniversitelerdeki protestolar Çünkü üniversitedeki gençler, toplumun ve sosyal medyanın dinamosu” diyen Erdölen, ABD’deki öğrenci protestolarının büyüyeceğini belirtti. Erdölen “En büyük korkum, geçmişi pek parlak olmayan ABD polisinin bir öğrenciyi silahla vurması. Texas’taki görüntülere bakarsanız bunu anlarsınız. Böyle olursa protestolar bambaşka boyuta evrilir ve ABD, tamamen Filistin gündemiyle seçime gider. Şu anda bu çocuklar cop yiyorlar. Bu protestolar seçimleri doğrudan etkileyecek” dedi.

EGEMENLERİN KORKUSU

“Biden hem İsrail’e para yardımı yapıyor, hem ‘Filistin’deki insan haklarını kurmak istiyorum’ gibi bir söylem kurmaya çalışıyor ve kritik durumda. O yüzden bu gençlerin ne yapacağı, bundan sonra bir özneye dönüşüp dönüşmeyeceği önemli. 7 Ekim’den bu yana hem Demokratlarda hem Cumhuriyetçilerde İsrail’e destek giderek düşüyor. Bu da anketlere yansıyor. Elit kesimde de giderek değişen bir söylem var. Nancy Pelosi’nin ‘İsrail’e yardım kesilebilir’ açıklaması bu değişimin göstergesi. Hatta normalde bu öğrencileri ‘terörist’ olarak nitelemesi, sert açıklamalar yaparak bu konu üzerinde ‘sörf yapması’ beklenen Donald Trump dahi üstünkörü bir açıklama yaptı. Meselenin üzerine gitmedi çünkü onun seçmeninde de İsrail’e tepki büyüyor.”