Covid-19 sürecinde grip aşısı bilmecesi
Dr. Mustafa Torun*
Covid-19 enfeksiyonu dünyamızdaki salgın maratonunda çok önlerde koşarken bizlerde bu sonbahar ve kış döneminde yine ‘grip ve korona salgınını birlikte gözleyeceğiz’ dersek abartmış olmayız… Bilindiği gibi dünyamızda 1918, 1957 ve 1966 yıllarında ‘Küresel Grip Salgınları’ yaşanmıştı.
Salgınlar arasındaki zaman dilimini yuvarlak olarak yaklaşık 10 ile 40 yıl sürdüğünü belirtelim. 1968´deki salgından bu yana 53 yıl geçmiş. Küresel salgınlar arasındaki zaman dilimlerini incelediğimizde yeni bir grip pandemisine yakın olduğumuzu görürüz.
Bu yıl olur mu derseniz? Bence olasılık var.
***
Grip virüsünün değişim gösterdiğini, sürekli olarak mutasyona uğradığını anımsatalım. Hastalığın ölümcül sonuçlara neden olması bakımından hafife alınmaması gerektiğini, özellikle Covid-19 enfeksiyonu ile birlikte olabileceğini düşünürsek işin ciddiyetini daha iyi anlayabiliriz. İnsanlar, kuşlar ve domuzlarda bulunan grip virüsleri değişim göstererek birbirleriyle karışabiliyor. Bir türden, diğer türe geçerken virüsler modifiye olabilirler. Böylece canlıların çok az bağışıklığa sahip olduğu veya hiç olmadığı alt tipler oluşabileceğini unutmamak gerekir.
***
Nezle, grip ve özellikle Covid-19 enfeksiyonunu asla birbirlerine karıştırmamak gerekir. Grip enfeksiyonunda baş ve boğaz ağrısı, titreme, üşüme, 2-3 gün süren 39-40 dereceye kadar çıkan ateş, öksürük, kas ağrısı, yorgunluk, halsizlik gibi belirtilerin olabileceğini akılda tutmak, benzer bulguların Covid-19 enfeksiyonunun da, hatta yeni varyantlarda da (Delta ve Mu) olabileceğini unutmamak gerekir. İnsanlar nasıl Covid-19 enfeksiyonun da dikkatli ve tedbirli iseler -gerçi son zamanlarda yurdum insanında inanılmaz bir gevşeme var. Anlamak mümkün değil- gripte de aynı önlemleri almaları, bu konuda daha titiz olmaları gerekir. Özellikle bu aylardan başlayarak, hele kışın kalabalık yerlerde bulunmamaya mümkünse evden çıkmamaya özen gösterilmelidir derim.
***
Destekleyici önlemleri de burada kısaca anlatmakta yarar var:
Her temastan sonra mūmkūnse her tūrlū teması kesin, ellerinizi sabunlu suyla yıkayın.
Bu olanak yoksa alkol bazlı mendille silin.
Kesinlikle tokalaşma, kucaklaşma, öpüşme, sarılma ve benzeri durumlardan kaçının.
Kâğıt paralar her türlü bulaşıcı hastalık riski oluşturduğundan, bunları mümkünse cüzdanınızda taşıyın. Veya ellerinizi yıkayın. Olanak var ise kağıt para yerine temassız kart kullanımı ile alışveriş yapın. Şifre yazacağım diye uğraşmayın..
Gribe karşı ve aynı zamanda içinde bulunduğumuz Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle grip aşısı çok önemli olup risk grubunda değilseniz bile yaptırmanızı öneririm. Grip aşısının sağlıklı kişilerde yüzde 60-70 oranında insanları grip virüsüne karşı koruduğunu, grip aşısının her yıl tekrarlamasına özen gösterilmesi gerektiğini unutmayın dersek abartmış olmayız.
***
GRİP AŞISINI KİMLER ÖNCELİKLE YAPTIRSIN?
♦ 65 yaş ve üzerindekiler,
♦ Süreğen kalp ve akciğer hastalığı olan yetişkinler ve çocuklar (astımlı çocuklar da dâhil)
♦ Böbrek hastalığı olanlar
♦ Diyabet hastaları
♦ Kanser hastaları, HIV/AİDS enfeksiyonu olanlar, organ nakli yapılmış olanlar, kemoterapi ya da radyoterapi uygulananlar
♦ Kan hastalıkları tedavisi görmüş veya hastanede görmekte olanlar
♦ Sağlık ve hastane çalışanları
♦ Okul, fabrika kışla gibi topluluklarda bulunanlar
♦ Bakımevlerinde kalan ve sürekli hastalığı olanların hepsi
♦ Devamlı grip riski altında olanlar,
♦ Covid-19 enfeksiyonu geçirenler
***
Her ne kadar grip aşısı bilmecesini geçen yılda yüzüne gözüne bulaştıranların, bu yılda bunu çözeceğini, düzenli ve şeffaf şekilde sorunu gidereceğini düşünemiyorum. Yanılmak çok isterim. Ama görünen köy kılavuz istemez. Basit bir maske sorunun da bile sınıfta kalan, şeffaf olmayan, bilime inanmayanların bana göre bunu başarması zor. Konuyla ilgilenen bir uzman hekim olarak ve ettiğimiz hipokrat yemini çerçevesinde toplumumuzu aydınlatıp bilinçlendirmek görevimizdir. Bu dönemlerde susmak en büyük yanılgıdır.
*Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı