MUSTAFA DEMİR*

Cumhuriyet döneminde eğitimdeki dönüşümleri anlayabilmek için Cumhuriyetin ilk yıllarındaki bazı bilgi ve verilerle, bu verilere karşın gerçekleştirilen işlere bakmak yeterli olacaktır.

1926 nüfus sayımı verilerine göre okuma yazma bilme oran yüzde 6’dır. Yine aynı sayımın verilerine göre 46 bin köyün yüzde 98’i okulsuzdur ve 70 bin öğretmen açığı vardır. Var olan 18 öğretmen okuluysa yılda 200 kadar mezun vermektedir. Bu durumda köylerin öğretmen açığı ancak 350 yılda giderilebilecektir.

Bu ağır koşullar içinde eğitim sorunlarına çözüm için, yabancı uzmanlardan raporlar istendi. Ancak bu uzmanların hazırladıkları raporların hiçbiri ülke gerçeklerine uymuyordu.

1924’te Öğretim Birliği Yasası’nın çıkarılmasının ardından, eğitim alanında küçümsenmeyecek atılımlar gerçekleştirildi. Bunların bazıları şunlardır: Okuryazar sayısındaki hızlı artış, karma eğitim, iki yılda bir buçuk milyon yetişkini okuryazar yapan Millet Mektepleri uygulaması, harf devrimi, eğitimde laiklik ilkesinin yerleştirilmesi, bilimsel eğitimin öne çıkarılması için medreselerin kapatılması ve eğitim ve öğretimin tümüyle parasız olması.

Bu atılımlara karşın, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, yapısal sorunlar ve altyapı eksikliğinden dolayı köylerde okullaşma ve köylünün eğitiminde istenilen başarı sağlanamamıştır. 1930’larda Türkiye’de nüfusu 400’den az olan köy sayısı 26 binden fazladır. İlk on yıldaysa yapılan köy okulu sayısı ancak 5 bin 401.

1930’lar, Cumhuriyet’in ekonomik, sosyal ve kültürel yönünü bulma yıllarıdır ve ilk on yılda yaşananlar da dikkate alınarak, hazırlanan projeler başarıyla uygulamıştır. Bunlardan dikkati çekenlerden biri “Eğitmenlik” uygulamasıdır. Askerliğini çavuş olarak yapan gençler, 8 aylık bir eğitimden sonra, öğretmen olarak köylere gönderilmişlerdir. Bu eğitmenlerin, yerel kültürün modernleşmesine katkıları da olağanüstü olmuştur.

Başka başarılı bir uygulama da teknik eğitimin planlanmasıdır. 1935 yılında Millî Eğitim, Tarım, Sanayi ve Millî Savunma bakanlıklının temsilcilerinden oluşan bir Teknik Öğretim Komisyonu kuruldu. Bu komisyonun yaptığı projeye göre, kurulacak sanat okulunda okutulacak olan dersler bölgesel incelemeler yapılarak belirlenir; çevredeki başarılı ustaların bu okullarda ders vermesi sağlanırdı. Devlet dairelerinin çoğunun teknik donatımını bu sanat okulları yapardı. Yine, teknik öğretim planının uygulanmasıyla sanat okulları için döner sermaye oluşturulurdu. Bu yöntemle elde edilen gelir, ilköğretim öğretmenlerin maaşlarının ödenmesi için Millî Eğitim Bakanlığı’na aktarılırdı.

Başka bir başarılı gelişmeyse, Köy Enstitülerinin kurulmasıdır. Eğitimini uygulamalı sisteme dayandıran Köy Enstitülerinin, İki özelliği dikkat çekicidir. Bunlardan biri demokratik eğitimdir. Öğretmen ve öğrenciler her hafta sonu bir araya gelir, durum değerlendirmesi yapar ve ortak kararlar alırlardı.

İkincisiyse: Köy Enstitülerine köylerden alınan öğrenciler, tekrar köye, öğretmen olarak gönderiliyordu. Öğretmenler, köyde okul binasının, okul işliğinin ve bahçesinin kuruluşunda bedeni ile çalışmaktaydı. Öğretmen, enstitüde demircilik, marangozluk, arıcılık, ağaç ve sebze yetiştirmek gibi becerilerden birini öğrendiği için köyde, bunlardan birini yapacak bir işlik kurardı. Bu işliklerde köylünün tarım aletlerini tamir etmek ve su yollarının onarılmasına yardımcı olmak durumundaydı.

1946 yılında, Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un görevden alınmasının ardından Köy Öğretmen Okulları’na dönüştürülen Köy Enstitüleri 1952 yılında da Demokrat Parti tarafından kapatıldı.

Hasan Âli Yücel’in, 8 yıllık Milli Eğitim Bakanlığı, II. Meşrutiyet’ten sonraki denemelerin ve arayışların olgunlaştığı ve bu olgunluğun sağladığı deneyimlerle önemli sıçramaların gerçekleştirildiği dönem olmuştur. Teknik eğitimin planlanması, Köy Enstitülerinin kurulup çalışmaya başlaması, doğu ve batı klasiklerinden 500’ün üzerinde yapıtın çevirisinin yapılması, devlet opera-bale ve konservatuarının açılması, üniversitelerimize özerklik sağlanması hep bu dönemde gerçekleşmiştir.

*Eğitimciler Derneği Genel Başkanı