İstanbul’da Çağlayan Adliyesi'ne yönelik düzenlenen silahlı saldırı sonrası yandaş medya ve iktidara yakın sosyal medya hesapları tarafından hedef gösterilen Cumhuriyet Gazetesi'nden açıklama geldi. Gazeteden yapılan açıklamada, "Gazetemiz Cumhuriyet, son günlerde iktidara yakın medyanın kendisine yönelik karalama kampanyasına karşı hukuksal haklarını kuşkusuz kullanacaktır'' denildi.

Cumhuriyet gazetesinden açıklama: Algı operasyonuna izin vermeyiz

Cumhuriyet gazetesi, İstanbul’da Çağlayan Adliyesi'ne yönelik silahlı saldırı düzenleyenlerden DHKP-C üyesi Pınar Birkoç'un 2018 ve 2019’da tutuklu kaldığı dönemde cezaevi koşullarını dile getirdiği mektuplarının yayımlanması üstünden gazeteye yönelik karalama kampanyası yürütüldüğünü belirterek, yasal haklarını kullanacaklarını duyurdu.

Gazetenin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

"Gazetemiz Cumhuriyet, son günlerde iktidara yakın medyanın kendisine yönelik karalama kampanyasına karşı hukuksal haklarını kuşkusuz kullanacaktır.

İktidara yakın kimi yayın organları, İstanbul Adliyesi’nde meydana gelen son terör saldırısına katılan terör örgütü üyesi Pınar Birkoç’un 2018 ve 2019’da tutuklu kaldığı dönemde cezaevi koşullarını dile getirdiği mektuplara ilişkin Cumhuriyet’te çıkan kimi haberleri gerekçe göstererek Cumhuriyet’i hedef gösterme çabasına girişti. Gazetemiz, algı yönetimi çabalarına girişenlere karşı geçit vermeme kararlılığı içindedir.

Gazetemiz Cumhuriyet’in avukatları, bu tür çabalara girişen yayın organları hakkında yasal yollara başvurma hakkı olduğuna işaretle şu görüşlere yer verdiler:

'Basın haber yaparken, haberin yapıldığı tarih itibarıyla mevcut olan görünen gerçeklere uygun şekilde haber yapmakla yükümlüdür. Basının, maddi gerçeği araştırmak ve ortaya çıkarmak yetkisi ve görevi yoktur. Maddi gerçeği araştırıp ortaya çıkarmak yetkisi ve görevi yargı erkine aittir. Haberin gerçekliği, somut gerçekliği değil, haberin verildiği andaki görünen gerçeklikle uygunluğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla yargı erkinin hukuki ve fiili imkânlarına sahip olmayan basının, yargı kurumlarının yapacağı genişlikte bir araştırma yapma zorunluluğu ve imkânı yoktur.

Bir başka anlatımla haber verme hakkının varlığı için aranan ‘gerçeklik’ somut ve maddi gerçeklik değil, haber tarihindeki ‘görünen gerçeklik’tir. Bu itibarla, ortalama 5-6 yıl önce, o tarihte var olan görünen gerçekliklere uygun şekilde, tamamen insan hak ve özgürlükleri bağlamında, basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı kapsamında yapılmış olan bir kısım haberin, aradan 5-6 yıl geçtikten sonra, bugün meydana gelmiş bir terör saldırısı fırsat bilinerek, o tarihteki bağlamından koparılıp tamamen gazetemizi hedef alarak ve hedef göstererek, bir kısım basın organı ve web medyası tarafınca yapılan haberler hukuksuz olup bu haberlere karşı yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız."

***

NE OLMUŞTU?

6 Şubat'ta İstanbul’da Çağlayan Adliyesi'ne yönelik silahlı saldırı gerçekleştirilmişti. Çıkan çatışmada DHKP-C üyesi Emrah Yayla ve Pınar Birkoç öldürülmüştü.

Olayda Dilfıraz Karataş isimli bir vatandaş hayatını kaybederken, 3’ü polis 5 kişi yaralanmıştı. 

Saldırının ardından olayla bağlantılı olduğu değerlendirilen kişilere yönelik İstanbul’da zincirleme yapılan operasyonlarda 94 kişi gözaltına alınmıştı.

Saldırıyı gerçekleştiren DHKP-C üyesi Pınar Birkoç'un 2018 ve 2019’da tutuklu kaldığı dönemde cezaevi koşullarını dile getirdiği mektuplarının yayımlanması üstünden Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik linç kampanyası başlatılmıştı.