Cumhuriyet’in değerleri oylanacak

SEYHAN ERDOĞDU

2023 seçimlerine giderken dünyada da Türkiye'de de çok hızlı olaylar gelişebilir. Her şeyi çok net görmüyorum. Üç temel nokta üzerinden gitmek istiyorum. Birincisi nasıl bir çıkmaz içerisindeyiz? Bu çıkış yolundaki olasılıklar nelerdir? Kapitalist entegrasyon içerisinde Türkiye'de olanlar dünyada da oluyor. Türkiye'nin özel bir konumu da var. Emperyalizmin birinci döneminde ona kurtuluş mücadelesi veren ülke olarak İslam topraklarında laik Cumhuriyet kurmuş olan ülke olarak da bugünkü konumu açısından da bir köprü durumunda. Solun mücadelesi açısından benim üzerinde durmak istediğim konulardan biri benim için kadın mücadelesi ve kadın emeği konusu. İkincisi de neoliberal sistemin birikim sisteminin en önemli araçlarından biri olan el koyma yöntemi. Bu konuda son derece yükselen kadınların önde olduğu hareketlerin altını çizmek istiyorum. Kadın ve bakım ekonomisi ve müşterekler konusunda fikir ve strateji geliştirilmesi gerektiğini öneriyorum.


Çıkış için nasıl bir strateji izlenebilir, önce bir sağlık krizi, ekonomik kriz ve siyasi kriz tüm dünyayı sarstı. Önce pandemi ardından bir savaş krizi ve şimdi de enerji krizi. Sanki bu olgular Rusya-Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan olgular gibi duruyor. Bunun böyle olmadığını biliyoruz ama bunu geniş emekçi kitlelere anlatmalıyız. Bu alt üst oluştan önce de farklı bir kriz içerisinde olduğumuzu söylemeliyiz. 2020 öncesinde de bir istihdam, bir geçim krizi yaşanıyordu. Bu krize farklı bir birikim rejimine geçmek gibi bir çözüm yok dünyada. Neoliberalizm geniş yığınları gerçekten yoksulluğa ve işsizliğe sürükledi. Dünyada çözüm olarak neler öneriliyor? Türkiye'de de paralellik görülüyor. 2008 krizinden sonra da bunu yaptılar, Türkiye'de de aynısı yapılmaya çalışılıyor. Türkiye'de yoksulların krize karşı geniş öfkesi bir korku uyandırdı. Buna çare olarak üretilen çözüm şu oldu; sızıntı ekonomisi dediğimiz, sistem devam edecek finansallaşma ve özelleştirme sürecek, ücret payındaki azalmaya yapısal bir önlem alınmayacak, demokrasi ve siyasi yapılar iyileştirilmeyecek. Ama ne yapılacak? Sosyal yardımlarla çare bulunacak. Batı ekonomileri pandemi krizinde bunu yaptılar. Pandemi döneminde İngiltere tarihinde olmadık şekilde para dağıttı. Helikopter para yoluyla bu kaynağın aktarılması ABD'de yapıldı, bugün enerji krizinde de aynısı yapılması düşünülüyor. Biz bunu yapamadık.

İktidarın üç taktiği

Çıkmazdan çıkış olarak kapitalizmin kalelerinin önerdiği yol bu. Yukarıdan aşağı sızıntı ekonomisi, Washington uzlaşması çöktü. Şimdi getirilen yenilik aşağıdan yukarı bir sızıntı yapılması. Bu çare mi, değil. 2008 krizinde de mali canlandırma paketleri uygulandı, bunların yalnızca çeyreği sosyal yardımlara gitti. Dolayısıyla emekçi yığınların rızasını sağlamakta zorlanıyor neoliberalizm.

Geçim krizinin genel olarak ülkeyi sardığı bir dönemdeyiz. 2023 seçimlerine böyle bir çıkmaz içerisinde gidiyoruz. Kapitalizm kendi açısından bir daralma yaşamıyor ama artık neoliberal politikaların kitleleri getirdiği yoksulluk, dışlanma, sosyal haklardan yararlanamama durumunda bu rızayı sağlayamıyor. 2023 seçimlerinde siyasi iktidar oylanacak. İkinci olarak bu siyasi partilerin oylanmasına ek olarak başkanlık rejimi de oylanacak. Seçim sonuçları bunu etkileyecek. Bir başka oylanacak olan şey de Cumhuriyet’in kaderi. Kastettiğim emperyalizme karşı tarihin ilk kurtuluş mücadelesi ve 600 yıllık imparatorluğun küllerinden doğmuş bir Cumhuriyet tecrübemiz var. Çetin bir tarihsel sürecin sonucudur. Geçmişin yalıtılmasıdır. Bu bağlamıyla devrimdir ve onu yıkmaya çalışan güçler karşı devrimcidir.

Cumhuriyet değerleri oylanacak

İslami referanslara dayalı bir hukuk sistemi geldiği zaman laik olan bu Cumhuriyet’in tüm temellerinin kalkacağı ortadadır. İktidar bunu yapmak için finansallaşmış sermayenin desteği, siyasal İslam ve doğrudan baskıları kullanıyor. Tüm dünyada yöntem aynıdır. Bolsonaro da Brezilya'da sermaye sistemi, evanjelist kilise ve baskıyı kullanıyor. Bütün bu otoriter rejimler ekonomik milliyetçilik adı altında küresel kapitalizmin doğasına dokunmadan kuruluşlarına karşı çıkar. Merkez kapitalist ülkelere karşı bir söylem kullanırlar, işçi sınıfının homojenliğine müdahale ederler, öteki oluştururlar. Bu rejim 2023'e doğru gidiyor. Giderken bu ayaklardan vazgeçmiyor. Siyasallaştırılmış İslam’ı yükseltiyor, sosyal medya yasakları kapıda. Ne yapabilir peki AKP, sızıntı ekonomisini buraya taşımak istiyor. Yeni sosyal yardımlardan bahsetti yakın zamanda. Elektrik, aile yardımı, enerji başlıklarında. Peki pandemide bu kaynak bulunamazken şimdi nasıl yapılacak, nasıl finanse edilecek? Doğalgazı, elektriği bile özel olduğu halde sen sübvanse ediyorsun. Dolayısıyla bu sızıntı ekonomisinden hayır gelmez. Dolayısıyla baskı ve siyasal İslamcılığın dozu artacak.

Güneş çarığı sıkar, çarık ayağa, ayak başa vurur. Bu siyasal İslamcılık, bu baskı hangisine ilaç olacak? Ben kesin bir zaferden emin değilim. Tarih belirlenmiş değildir, seçimler her zaman ortadadır. Şili muhalefeti gibi hüsrana uğramak mümkün olabilir.