Cumhuriyet'te sancı sürüyor: Bu gazete hancı, her bir yazar ve yöneticisi yolcudur

Cumhuriyet'teki yenileşme süreci tartışmaları sürerken, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, bazı yazarların gazeteye yönelik karalama kampanyalarına alet olduğunu öne sürdü. Atalay, gazetenin Ermeni soykırımıını 100'üncü yıldönümünde attığı Ermenice 'Bir daha asla' manşetini “PKK’yla soykırım kardeşliği” şeklinde haberleştiren Aydınlık gazetesi ile Cumhuriyet yazarlarından Orhan Bursalı ile Ataol Behramoğlu’nu da sert bir dille eleştirdi. Atalay, Aydınlık için 'ismiyle tezat karanlık odaklar' tanımını yaptı.

Cumhuriyet yazarlarından Ataol Behramoğlu, “HDP’ye oy verme modasından Cumhuriyet’in de etkilendiğini” söylemişti. Orhan Bursalı da Ayşe Hür’ün Selin Ongun’a 1915’le ilgili verdiği cevapları "zırvalıklarla dolu” olarak değerlendirmişti. Mine Kırıkkanat ise, Can Dündar'ın  genel yayın yönetmenliğine getirilmesinin ardından Ahmet İnsel ve Nuray Mert'in yazar kadrosuna katılması üzerine, Atatürkçü ve laik yazarların Cumhuriyet'ten tasfiye edilmek istendiğini iddia etmişti.

'GAZETENİN YAYIN İLKELERİNİ BAZI KALEM ERBABI BELİRLEYEMEZ'
Atalay, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, yaşananların Cumhuriyet düşmanlarının yeni bir saldırısı olduğuna dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi; "Cumhuriyet gazetesine yeni katılan bazı yazarlar nedeniyle gazetenin, yerleşik yayın ilke ve politikalarıyla çeliştiği, temsil ettiği değerleri terk ettiği, gazetedeki Atatürkçü ve laiklik yanlısı yazarların tasfiye edilmek istendiği, gazete yönetiminin cemaatçilerle ya da PKK yandaşlarıyla ya da 2. Cumhuriyetçilerle (istediğinizi seçin) işbirliği yaptığı, ... şeklinde tezviratlar, her fırsatta bu tür yalanları ısıtıp ısıtıp piyasaya sürme ve etkileyebileceğini düşündüğü okurları gazeteden koparma konusunda sicili hayli kabarık olan Cumhuriyet gazetesi "düşmanlarının" yeni ve taze bir saldırısıdır. Cumhuriyet gazetesinin yayın ilke ve politikaları bellidir ve gazete bu ilkelere sıkı sıkıya bağlıdır. Gazetenin yayın ilke ve politikalarını kıymeti kendinden menkul bazı kalem erbabı belirleyemez" dedi.

İsim vermeden Aydınlık gazetesini eleştiren Atalay, "Bugüne kadar bu gazeteyi ele geçirmek için birçok defa sinsi ve saldırgan plan ve projelerini yaşama geçirme girişiminde bulunmuş ismiyle tezat karanlık odaklar bu girişiminde de başarılı olamayacaklardır. Eskiden bu gazetede çalışmış ve başarısızlıkları nedeniyle dışlanmış olan bu gazeteye her türlü kötülüğü yapabilecek tıynetteki bazılarını tetikçi olarak kullanarak varabilecekleri bir yer olamayacaktır" dedi.

 

'KİMSE KENDİSİNİ VAZGEÇİLEMEZ GÖRMEMELİ'
Kurumdaki ismlerin karalama kampanyasına alet olduğunu vurgulayan Akın Atalay, kimsenin kendisini vazgeçilmez görmemesi gerektiğini Cumhuriyet gazetesinin daha değerli olduğunu belirtti. 

Atalay, "Bir yandan bir kurumda ücret karşılığı çalışırken, öte yandan aynı anda o kurumu ve ürününü kötülemek kabul edilebilecek etik bir tutum ve davranış değildir. Bu gazete, her bir yazarından ya da yöneticisinden çok daha önemli ve değerlidir. Hiç kimse kendisini vazgeçilemez, çok önemli görmemeli, gazetesine özen ve sadakat borcuna aykırı davranmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, bu gazete hancı, her bir çalışanı, yazarı ve yöneticisi yolcudur" diye yazdı.