Sudan'da iki rakip askeri lider arasındaki çatışmaların ilk gününde en az 56 sivil öldü, 595 kişi yaralandı. Sudan için uluslararası toplumdan ateşkes çağrıları gelirken Arap Birliği olağanüstü toplandı. Sudan Komünist Partisi, halkı mahalleleri ve yerleşim alanlarını korumaya çağırdı.

Cuntanın iktidar savaşı
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı'nda (WFP) görevli 3 kişinin öldüğü duyuruldu. WFP, Sudan'daki operasyonları geçici olarak durdurdu.

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Afrika'nın doğusunda yer alan Sudan'ın başkenti Hartum'da ülkede kontrolü yeniden sağlama çabasındaki ordu ile “paralel ordu” olarak nitelenen Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında cumartesi sabahı başlayan şiddetli çatışmalar ikinci gününde de devam etti.

Ülke çapına yayılan kanlı çatışmalara ilişkin Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi’nden yapılan açıklamaya göre, çatışmalarda 56 sivil hayatını kaybetti, aralarında askerlerin de bulunduğu 595 kişi yaralandı.

Komite, "Aklıselimin hakim olması ve masum, silahsız sivillerin canına mal olan çatışmaların derhal durdurulması, alıkonan, mahsur kalanların tahliyesi ve yaralılara ilk yardım için güvenli koridorların açılması çağrısında bulunuyoruz" açıklamasını yaptı. İlk günde en az 56 sivilin kurban gittiği çatışmaların iç savaş rüzgarları estirdiği Sudan için uluslararası toplumdan ateşkes çağrıları geldi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Sudan'da ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmaları şiddetle kınadı.

Mısır resmi ajansı MENA'da yer alan habere göre Arap Birliği Konseyi, Sudan'daki olayları görüşmek üzere Mısır başkanlığında daimi temsilciler düzeyinde bir araya geldi. Olağanüstü toplantı, Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmaların ardından Mısır ve Suudi Arabistan'ın çağrısı üzerine gerçekleşti.

Çatışmalara ilişkin açıklama yapan Sudan Komünist Partisi Merkez Komitesi, Güvenlik Komitesi olarak adlandırılan generaller konseyinin kendi içerisindeki çatışmaların, karşı-devrimci güçlerin emellerine ve tehlikelerine karşı halkı yalnız bıraktığını vurguladı.

Açıklamada bu durumun daha fazla kan dökülmesine neden olduğu belirtildi. Sudan Komünist Partisi, halkı mahalleleri ve yerleşim alanlarını korumaya çağırarak, şunları kaydetti: "Sudan Komünist Partisi ayrıca dünya halklarını, demokratik ve komünist güçleri Sudan halkının mücadelesiyle dayanışma pankartlarını yükseltmeye ve şanlı Aralık Devrimi'ne düşman güçleri dizginlemeye çağırıyor." 

***

Hızlı Destek Güçleri kimlerdir?

RSF 2013'te kuruldu ve kökenleri, Darfur'da isyancılarla acımasızca savaşan kötü şöhretli Cancanvid milislerine dayanıyor. O zamandan beri General Dagalo, Yemen ve Libya'daki çatışmalara müdahale eden ve Sudan'ın bazı altın madenlerini kontrol eden güçlü bir paramiliter güç oluşturdu. Ayrıca, Haziran 2019'da 120'den fazla protestocunun katledilmesi de dâhil olmak üzere insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor. Ordu dışında böylesine güçlü bir güç, ülkede bir istikrarsızlık kaynağı olarak görülüyor.

***

Çatışmanın arka planında ne var?

Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in yaklaşık 30 yıl süren iktidarına son verilmesi çağrısında bulunan kitlesel sokak protestolarının ardından ordu sürece müdahale etti. Beşir yönetimi 2019’da darbeyle devrildi. Ülke Ekim 2021’den bu yana "generaller konseyi" tarafından yönetiliyor. Ancak siviller, demokratik yönetime geçiş planında yer almayı talep etmeye devam etti. Silahlı kuvvetlerin başı, fiilen ülkenin devlet başkanı olan General Abdulfettah el-Burhan. Onun yardımcısı ise Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF) lideri General Mohamed Hamdan Dagalo. Daha çok ‘Hemedti’ olarak biliniyor. Ülkenin gittiği yön ve sivil yönetime geçiş süreci konusunda fikir ayrılığına düştüler. Ana anlaşmazlık noktalarından biri, 100 bin kişilik RSF’yi orduya dahil etme planları ve daha sonra yeni gücü kimin yöneteceği.

***

Neden çatışmalar cumartesi günü başladı?

Çatışmalar, RSF üyelerinin ülke çapında yeniden konuşlandırılması nedeniyle günlerce süren gerilimin ardından geliyor. Ordu bu adımı bir tehdit olarak görüyor. Görüşmelerin durumu çözebileceğine dair umut vardı ama bu gerçekleşmedi. Cumartesi sabahı ilk kurşunu kimin attığı belli değil, ancak bunun zaten istikrarsız olan durumu daha da kötüleştireceğine dair korkular var. Diplomatlar iki tarafa da ateşkes çağrısında bulundu.

***

Sudan’ı ne bekliyor?

Çatışma devam ederse, ülkeyi daha da bölebilir ve siyasi çalkantıyı daha da kötüleştirebilir. Sivil yönetime dönüşü teşvik etmede çok önemli bir rol oynayan diplomatlar, iki generali müzakere ettirmenin bir yolunu arayacaklar. İktidardaki askeri rejimin iki ana fraksiyonu arasındaki şiddetli kriz, Sudan’la birlikte bölgeyi istikrarsızlaştırma tehdidi oluşturmanın yanı sıra Körfez krallıkları, ABD, AB, Rusya, Çin’in müdahil olduğu nüfuz mücadelesini tırmandırma potansiyeli taşıyor.