Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) genel sekreteri seçilen Kramp-Karrenbauer’in Merkel’e en benzeyen isim olduğu düşünülse de partiyi daha muhafazakâr görüşlere açacağı ifade ediliyor

‘Daha muhafazakâr Merkel’ dönemi

Almanya’nın Hamburg şehrinde yapılan Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) kurultayında başbakan Angela Merkel’in yeniden aday olmadığı genel başkanlığa partinin genel sekreteri Annegret Kramp-Karrenbauer seçildi. Eleştirenler kendisini “Mini Merkel” olarak adlandırıp Merkel’in çizgisine yakın olduğunu ifade etse de Kramp-Karrenbauer, seçildikten sonra yaptığı açıklamada, partiyi merkezde tutmak ama daha fazla tartışma ve katılım yoluyla muhafazakâr görüşlerin de kendilerini ifade edebilmesini sağlamak niyetinde olduğunu söyledi.

Sığınmacı politikası sağda
Tages-Anzeiger gazetesi yeni başkan için şu görüşe yer verdi: “Kramp-Karrenbauer partiyi merkezde tutmak ama daha fazla tartışma ve katılım yoluyla muhafazakâr görüşlerin de kendilerini ifade edebilmesini sağlamak niyetinde. Bir köprü vazifesi görerek daha geniş, katılımcı bir siyasi yaklaşım sergilemek istiyor. Merkel’in siyasi mirasını yenilemeyi, yani bir anlamda bir süreklilik vaat etse de yükselen aşırı sağa karşı takviminin ne olduğu henüz belli değil ve sığınmacı politikası konusunda da Merkel’den daha sağda duruyor.”

Zorunlu askerlik gündeminde
Kramp-Karrenbauer, bir yıllık askeri veya sivil hizmet zorunluluğunun tekrardan gelmesini istediğini belirtmişti. Bunun ülkeye bağlılığı ve entegrasyonu artıracağını savunmuş, Alman vatandaşı olan kadın ve erkeklerin yanı sıra göçmen ve sığınmacıların da bu hizmete tabi tutulmasını talep etmişti. Adaylığını açıkladıktan sonra, “Merkel’in mirasını geliştirmek istediğini, partisi içinde göç gibi konularda tartışmaların yapılmasını desteklediğini ve partisinden yeni öneriler bekleyeceğini” ifade etmişti. Öte yandan, Karrenbauer, Almanya’da doktorların kürtaj reklamı vermesine dair yasağın devam etmesi gerektiğini de ifade etmişti.

Çifte vatandaşlığa karşı
Karrenbauer, ülkedeki Türklerin çifte vatandaş olmasını sorguluyor. Almanya’ya yerleşen Türklere ve onların çocuklarına çifte vatandaşlık verilmesini fakat torunlarının yalnızca Alman vatandaşı olması gerektiğini savunan Kramp-Karrenbauer ayrıca suça karışan mültecilerin Avrupa’ya girişlerinin ömür boyu engellenmesi gerektiğini savunuyor.

AfD’nin yükselişi tehlikeli
Öte yandan, 2017’deki son genel seçimde yüzde 12,6 oy alarak büyük sürpriz yapan ve 92 milletvekili çıkaran radikal sağcı, Almanya için Alternatif Partisi (AfD), Almanya’nın doğusundaki eyaletlerde oldukça güçlenmişti. Sokaktaki şiddete tepki vermekte geciken ve AfD’nin yükselişine karşı başarılı bir reçetesi olmayan Alman hükümetinde ise koalisyon ortakları arasındaki gerilim artmıştı. Bu sürece Bavyera ve Hessen seçimlerindeki sonuçlar da eklenince Merkel’in görevi bırakması şaşkınlık yaratmamıştı. Kramp-Karrenbauer’den daha sağda olan eski milletvekili Friedrich Merz seçilmemişse de Alman hükümetinde aşırı sağın yükselişine karşı bir takviminin de henüz olmadığı gözüküyor.