Her gün ortalama 50 sağlık emekçisi sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalıyor, şiddet failleri cezasız bırakılıyor, iktidar seyrediyor. Sağlık emek ve meslek örgütleri soruyor: Daha ne kadar seyirci kalacaksınız?

Daha ne kadar seyredeceksiniz?

HABER MERKEZİ

Sağlık emekçilerinin en yakıcı sorunlarının başında şiddet geliyor. Her gün ortalama 50 sağlık emekçisi sözlü ya da fiziksel şiddete maruz bırakılıyor. Sağlıkta Şiddet Yasası hem emekçilerin taleplerini karşılamıyor hem de etkili şekilde uygulanmıyor. Son olarak Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan asistan hekim Ertan İskender’in bir hasta tarafından bıçaklanması ve mesleğini bir daha yapamama tehlikesiyle yüz yüze gelmesi, durumun vahametini bir kez daha gözler önüne serdi.


Sağlık emek ve meslek örgütleri tepkili. Ankara Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği Asistan Hekim Kolu, SES, Dev Sağlık-İş, Ankara Dişhekimleri Odası ve Tüm RAD-DER, dün Dr. İskender’in saldırıya uğradığı hastanenin bahçesinde eylemdeydi. Ortak açıklamayı yapan TTB Asistan Hekim Kolu’ndan Fatma Naime Kırlı, “Hastaneler artık şifa merkezi olmaları ile değil, bir şiddet ortamı olmaları ile anılıyor. Olan biteni akılla, vicdanla, insanlıkla izah edebilmenin olanağı kalmadı” dedi.

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM CANAVARA DÖNÜŞTÜ

Ülkedeki şiddet iklimi ve cezasızlığın tüm şiddet vakalarında ana fail olduğunu belirten Kırlı, şöyle konuştu: “Dünden bugüne yöneticilerin sağlık çalışanlarını şiddetin hedefi haline getiren itibarsızlaştırıcı söylemleri, bugün geldiğimiz noktanın en önemli sebeplerinden birisidir. ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ biz sağlık çalışanlarının canına kasteden bir canavara dönüşmüş durumda. Bu program sonucu oluşan kışkırtılmış sağlık talebi, artan angarya ve iş yoğunluğu altında ezilen sağlık çalışanları, her gün dozu artan şiddet olguları ile karşı karşıya kalıyor.”

Dr. Kamil Fürtun, Dr. Aynur Dağdemir, Dr. Ersin Arslan, Dr. Göksel Kalaycı, Dr. Ali Menekşe ve nice sağlık emekçisinin sağlıkta şiddet nedeniyle yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Kırlı, “Gerekli önlemlerin alınması için daha neyi bekliyorsunuz? Daha ne kadar seyirci kalacaksınız? Biz bu saldırının sadece genç hekimimize değil, tüm sağlık emekçilerine yapıldığının farkındayız. Şiddetle yüz yüze kalan dostlarımıza ve tüm sağlık emekçilerine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

***

Her nöbette bu tarz 10-15 insan geliyor

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde geçen ay bir hastası tarafından dikiş makasıyla kovalanan ve yumruklanan asistan hekim Mustafa Tokmak, “Buna benzer çok fazla olay yaşıyoruz. Her nöbette 10-15 bu tarz hasta geliyor. Bu insanlar caydırıcı cezalar almadıkça şiddeti bitiremeyiz” dedi. Her gün fiziksel olmasa bile mutlaka psikolojik şiddete maruz kaldıklarını anlatan Tokmak, “Sürekli ‘Bizim vergilerimizle maaş alıyorsun’ gibi sözlere maruz kalıyoruz. Özellikle pandemi döneminde bu tarz şeyler yaşamamız bizleri daha da üzüyor; çünkü bu süreçte kendi ailelerini göremeyen çok fazla sağlık çalışanı var. Çok fazla emek veriliyor. İnsanlar sokağa çıkmakta bile tereddüt ederken bizler koronavirüsün içindeydik” diye konuştu.

***

Şiddet faillerine yine caydırıcı ceza yok

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2,5 yıl önce babalarının ölüm haberini alınca yoğun bakım servisine girerek hekim ve hemşirelere saldıran kız kardeşlerden Hanife Y.’ye 4 ay 20 gün hapis ve 12 bin 420 lira para cezası verildi. Mahkeme, Hanife Y.’ye verilen cezayla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Davada yargılanan diğer kardeşler Sema Ü. Ve Semiha Ç. ise beraat etti. İddianamede sanıklardan Hanife Y., hakkında ‘kamu görevlisinin kasten yaralanması’, ‘tehdit’, ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlarından toplam 38 yıl 6 aya kadar, Sema Ü. Hakkında aynı suçlardan toplam 20 yıla kadar, Semiha Ç. hakkında ise ‘tehdit’ ve ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlarından toplam 12 yıl 3 aya kadar hapis cezası isteniyordu.