Danimarka'nın eski savunma bakanına 'vatan hainliği' suçlaması

Danimarka’nın eski savunma bakanı Claus Hjort Frederiksen, “devlet sırlarını ifşa etme” suçundan yargılanacak. Danimarka Adalet Bakanlığı, başsavcılığın Frederiksen’e karşı yasal adım atma hazırlığında olduğunu açıkladı.

Suçlamanın ayrıntıları henüz bilinmiyor.

2016-2019 yılları arasında ülkenin savunma bakanı olarak görev yapan Frederiksen’in milletvekilliği hala devam ediyor.

VOA Türkiye'nin haberine göre yasal işlemlerin başlamasının ardından, Frederiksen’in dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmaması konusunun meclis gündemine taşınması gerekecek.

Frederiksen bu yıl Ocak ayında yaptığı açıklamada, “devletle ilgili gizli bilgileri sızdırma” suçlamasıyla karşı karşıya olduğunu, bunun, mevcut yasalar kapsamında “vatan hainliği” suçlamasına dönüşebileceğini belirtmiş ve “Danimarka’ya ya da Danimarka’nın çıkarlarına zarar verecek bir şey yapmanın hayalini bile kuramam” ifadesini kullanmıştı.

Eski bakan Frederiksen, Adalet Bakanlığı’ndan gelen açıklamanın ardından yerel haber kanalı Ritzau’ya konuştu. Frederiksen, “Hükümetin, benim vatan hainliği olarak nitelendirilecek ne yaptığımı düşündüğü konusunda artık halkın ve tüm meclis üyelerinin fikir sahibi olabilmelerini içtenlikle umuyorum” dedi.

Hükümet yetkilileri, başsavcılık tarafından yürütülen soruşmaya dahil oldukları iddialarını reddediyor.

Başsavcının Frederiksen’i, nadiren devreye sokulan, ilgili yasadaki 109’uncu madde kapsamında yargı karşısına çıkarması bekleniyor. Bu madde kapsamında 12 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor.

Frederiksen yerel basına yaptığı açıklamada, ayrıntıları resmi olarak açıklanmayan soruşturma kapsamında karşılaştığı suçlamanın, kendisinin Danimarka ile ABD Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) arasında yapılan gizli bir gözetim anlaşmasıyla ilgili yaptığı açıklamalara dayandırıldığını ileri sürdü.

Danimarka Askeri İstihbarat Servisi Başkanı Lars Findsen de “çok gizli” bilgileri sızdırma suçundan gözaltına alınmıştı. Hala gözaltında olan Findsen ile eski bakan Frederiksen hakkındaki soruşturmalar devam ederken, bu iki dava ülkede “istihbarat skandalı” etkisi yarattı ve ABD’nin bölgedeki komşu ülkelerin üst düzey yetkililerini Danimarka verilerini kullanarak gözetim altına aldığını da ortaya çıkardı.