Dayanışma konserlerinin aranan müzisyeni ve ekibi “Erdal Güney ve Forantası” bugün 15.00’te çevrimiçi dayanışma konseri için KarmaDrama’da sahne alacak. Güney, “Müzik onu paylaşan insanlarla var. Dayanışma yaşatır, yaşasın dayanışma” diyor.

Dayanışma konserlerinin demirbaşı için bir araya

Işıl ÇALIŞKAN

Ruhumuzun gıdası müzik, salgın boyunca bizi yalnız bırakmadı. Ancak o müziğin üreticileri bir yılı aşkın süredir işsiz. Şimdi harekete geçme zamanı dinleyicilerde. İşte hem özlenen konser deneyimini yaşamak hem de müzisyenler adına bir şeyler yapmak için bir fırsat.

Türkiye’nin unutulmaz dizi müziklerine ve çok sayıda albüme imza atan Erdal Güney ekibi ile birlikte bir dayanışma konserinde sahne alacak. Konserde, “Güney Türküleri”, “Yakımlar”, “Köprüler", “AşKiya”, “Unutulmayanlar”, “Yemin”, “Hatırla Sevgili”, “Elveda Rumeli”, “Bir Kıyıdan”, “Perihel” ve “Yağmuru Bekle” adlı albümlerinden, film ve dizi filmler için yaptığı bestelerinden ve popüler şarkılarından bir seçki sunacak.Çekimleri KarmaDrama Sahne’de yapılacak çevrimiçi dayanışma konseri bugün 15.00’te canlı yayınlanacak. Bilet alan izleyiciler konser kaydını 24.00’a kadar YouTube’tan izleyebilecek. Biletlere ise KarmaDrama’nın internet sitesinden ulaşılabiliyor.Güney ile konseri ve dayanışma ruhunu konuştuk.

MÜZİK VE TİYATRO KOL KOLA

Dayanışmanın gücüne vurgu yapan Erdal Güney, konser fikrinin oluşumunu şöyle anlatıyor: “Her şey Hakan Diraz arkadaşımızın önerisiyle başladı. Bu dönemde özellikle sanat dünyasındaki kurumların, insanların birbiriyle dayanışma halleri çok kıymetli hale geldi ve mesleği müzik olmamasına rağmen ilgisi olan insanlar bizimle dayanışmaya girdi. Hakan bunun bir örneği. Tiyatroların özellikle pandemi döneminde karşılaştığı birçok ekonomik sorun var. Öbür yanıyla biz müzisyenler de uzun süredir konserlere çıkamıyoruz. Hayatımızı müzikle idame ettirdiğimiz için çok yoruluyoruz. Tüm bunlar bir araya geldi ve bunun üzerine bir çevrimiçi konser yapma kararı aldık. KarmaDrama Sahne ile Erdal Güney ve Forantası’nınbir dayanışma hali bu.”

Uzun zaman sonra dinleyiciyle buluşmanın ilginç bir duygu olduğunu söyleyen Güney, bir örneklendirmeyle destekliyor düşüncelerini: “Yıllar önce parmağım kırılmıştı ve uzun yıllar kimseyle o elimle tokalaşamamıştım. Organlarımızla ilgili işlevsizlik olduğu için travmatik bir etki yaratıyor. Uzun süredir konsere çıkmıyoruz. Sanki sesimi, elimi, o müzikal aktarımı, yeteneği kaybettim gibi bir duyguyla çıkacağım sanırım. Ama birkaç şarkıdan sonra bunu çözeceğiz herhalde.”

MÜZİK ONU PAYLAŞANLARLA VAR

Bir müzisyen olarak seyirciden uzak kalmanın zorluğundan yakınan Güney, “Biz sahneye çıkıp şarkılarımızı paylaşarak o hikâyeleri, öyküleri paylaşarak ancak kendimizi ifade ediyoruz. Hayata temas ettiğimiz nokta bu diye düşünüyoruz. Bundan uzak kalmak çok güç. Çünkü seyircimiz olmadan bizim müzik yapmamızın çok da anlamı yok. Müzik onu paylaşan insanlarla var. Ve iyi ki o insanlar var” diye konuşuyor.

Dayanışmanın çok zarif bir tavır olduğunu söyleyen müzisyen,“Yatay bir ilişki hali. Hiyerarşik bir yapısı yok. Bunun biçimi yok. Örneğin bugün çok zor ekonomik koşullardan geçerken bilet alamayanlar vardır düşüncesiyle bilet alarak askıda bilet duyurusu yapanlar oldu.Sanıyorum dayanışma o yalnızlığı almak noktasında önemliydi” diyor. Güney sözlerini, “’Ezilenlerin, yoksulların, inceliğidir, zarafetidir’ cümlesi de çok şık. Zaten hayatımızın bir parçası bu. Dayanışma duygusuyla insan olduğumuzu hissediyoruz. Dayanışma yaşatır, yaşasın dayanışma” diyerek sonlandırıyor.