Dayanışma Kooperatifi gönüllüleri İzmir'de buluştu

Üretici ve tüketici birliğini sağlamak amacıyla kurulan Dayanışma Gıda Tüketim Kooperatifi (Dayanışma Koop.) ülkenin birçok noktasından gelen gönüllüleriyle İzmir’de buluştu.

Buluşmada “Sosyal, ekonomik, politik örgütlenme örneklerini hayata geçirmek için bugünün ihtiyacı mücadeledir” denilerek ‘üretici-tüketici buluşması taslağı’ tartışmaya açıldı.

Taslağın yaşam alanlarına, doğaya, emeğe yönelik planlı saldırılara karşı yeni bir yol açma niyeti taşıdığı vurgulandı.

Üretici-tüketici buluşması fikrinin ortaya çıkışıyla ilgili konuşan Mehmet Ali Gümüşkaya, geçmişi tartışabilmekten bahsetti. Kooperatif Gönüllüsü olan Gümüşkaya, “Kooperatif manifestona ek düzeltmelerle herkesi besleyecek ve doyuracak yeni bir metne aç olduğumuza hemfikiriz. Üreticiyi örgütleme işinin başarılı olacağı metot, merkezi planlamadan geçmektedir. Kooperatifimizi gelecek tahayyülü olan bir araç olarak konumlandırdığımız için bütün toplumu ilgilendirdiğinin, ‘sahiplenmeme’ durumunu giderecek yol haritası ihtiyacının olduğunu, özgün teorileri daha sık bir hale büründürmenin ve kooperatiflerin sadece ürünlerin sergilendiği bir yer olmadığının altını çizmemiz gerekir” şeklinde konuştu.

TARIM VE KOOPERATİF BİRBİRİNİ BESLESİN

Gümüşkaya’nın ardından söz alan bir diğer Kooperatif Gönüllüsü Halil Ertunç ise “Gıda Egemenliği mücadelesini savunmak, üreticinin ve aynı zamanda tüketicinin gıda üzerinde söz, yetki, karar hakkını savunmaktır” dedi. Ertunç, tarım ve kooperatif mücadelesini birbirinden ayırmamak gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Özetle; Tarım ve Kooperatif mücadelesini birbirinden ayırmak yerine bu iki başlığın iç içe geçtiğini, birbirini beslediğini ve büyüteceği çalışma biçimlerini göz önünde bulundurmalıyız.”

BAKKAL GÖRÜNÜMÜNDEN KURTARALIM

Buluşmada söz alan bir diğer gönüllü Semra Eğilmez de kooperatiflerin ‘bakkal’ görünümünden kurtarılması gerektiğini söyledi. Eğilmez, “Kooperatiflerimizin mimarisini ‘bakkal’ görünümünden kurtarıp düşlediğimiz dünya modeline uygun bir şekilde geliştirmeliyiz. Aynı zamanda tüm herkesi katabileceğimiz eğitim çalışmalarını ve Zoom periyotlarını sıklaştırmalıyız. Temiz Gıda fikrini daha çok insana ulaştırıp tüketiciye ucuz ve sağlıklı gıdaya erişimini kolaylaştırmayı daha da ileri bir konuma getirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Eğilmez’in ardından kürsüye çıkan Kooperatif Gönüllüsü Mesut Güngör, “Kooperatif sadece gıda dağıtımına ve paylaşımına indirgenemez” dedi. Kooperatifin eğitimden sağlığa, barınmadan kültür sanata her alanı kapsaması gerektiğini vurgulayan Güngör, “Toplumsal ihtiyaçların müşterekleşmesinin kurgulanacağı bir alan olmalıdır. Tarım politikasının sorunları kadar kent yaşamının yarattığı sorunlar da kooperatiflerin konusu olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Kooperatifin genç gönüllülerinden Bilal Aktaş da “Dayanışma Kooperatifi örgütlenmeleri, ezilenler arasında doğrudan bir bağ kurarak, kurulan bağı dayanışma zincirleriyle güçlendirmelidir” dedi.

Güngör’ün ardından söz alan Aktaş, “Yeniden kuracağımız bir yaşamın öznelerinin gençler olacağının vurgusuyla kooperatif faaliyetlerinde daha aktif bir rol alınması gerekir. Karantina süreçlerinde Dayanışma Gönüllüleri çalışmasını gençler nasıl sırtladıysa kooperatif meclislerinde de söz ve karar sahibi olmanın önünün açılması gerekir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Buluşmanın sonunda ise yapılan çağrıda ise “Sizleri, bugünden yarına başka bir dünyayı inşa edeceğimiz anlayışımız adımların biri olan Dayanışma Kooperatifi Türkiye Meclisine davet ediyoruz” denildi.