HDP İstanbul 2. Bölge 1. Sıra Adayı Turgut Öker Alevi kimliğinin Meclis’te nasıl temsil edileceğini anlattı

‘Değerlerimizi savunarak demokrasiye ulaşacağız’

OZAN SAĞLAM

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul 2. Bölge 1. Sıra Adayı Turgut Öker ile Avrupa ve Türkiye’deki Alevi yurttaşların seçimlere yaklaşımlarını, Alevi kimliğinin Meclis’te nasıl temsil edileceğini konuştuk.

>> Alevileri temsilen ittifak yaptınız, bu ittifak 7 Haziran ile mi sınırlı? Sonrasında nasıl bir yol haritası var?

Avrupa Alevi hareketi hiçbir seçimde böyle bir ittifak yapmadı. Ortadoğu’daki barbarlık ortaya çıkmadan ve Gezi Direnişi’nden önce Avrupa’daki bütün sol sosyalist gruplar, Türk ve Kürt hareketinden gruplar ilk kez bundan 3 yıl önce 3 Ekim’de bir araya geldi. Türkiye’deki sol sosyalist gruplar ve diğer azınlıklar olarak güç birliği yapmamız gerektiğini söyledik. Bu toplantıya 50’ye yakın Türkiyeli grup ve siyasi çevreler katıldı. Burada yüzde 100 mutabakatla hareket edilmesi kararına varıldı. Birlikte sokağa çıkamayan, eylem koyamayanların demokrasi eşitlik ve diğer mücadeleleri verenlerin yan yana gelmesi sağlandı. Diğer taraftan Avrupa’daki Aleviler nezdinde de, Almanya’da da gerek hükümetlerle görüşmelerde, gerek Avrupalı sol partilerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla yan yana gelişte yeni bir muhatap oluştu. HDP’ye yaklaşım konusunda, 3 yıllık deneyimler olmasaydı bu kadar kısa süre içerisinde ete kemiğe bürünen bir ittifak söz konusu olmayabilirdi.

>> Avrupa’dan geldiniz. Bu ittifakla ilgili Türkiye’deki Alevilerden ne gibi bir tepki aldınız? CHP’deki Alevi isimler sizi nasıl etkiler, seçimde Alevi oylarının dağılımı nasıl olur?

HDP ile ittifakın Aleviler nezdinde kabul görmesi, sadece seçimlerle birlikte başlamış olsaydı bu kadar olumlu bir sonuç çıkmazdı. Avrupa’daki Alevi kültür merkezleri canla başla çalışıp gidip HDP’ye oy vermezdi. HDP’li olmayan Aleviler en azından bu seçimlerde yapmış olduğumuz ittifak üzerinden bizleri destekleyerek HDP’ye oy verdiler.
İkincisi, örgütsel bir karar verildi. Türkiye’deki Alevi kurumları bu sürece dair katılımcı bir irade sergileyemedi. Ama 18 Mart’ta bütün Avrupa’daki konfederasyonumuza bağlı 270 Alevi Kültür Merkezi ve cemevlerinin katılımıyla Frankfurt’ta yaklaşan seçimlerle ilgili Alevilerin tavrı ne olacak diye bir toplantı yaptık. Katılan 269 temsilciden 1’i hayır 4’ü çekimser, 265 delege ise HDP ile ittifaka evet dedi. Bu örgütsel iradenin kararı oldu.

>> Alevileri HDP’ye yönelten ne?

Birincisi bugüne kadar Alevilerin herhangi bir siyasi partiyle ilkesel temel ve programsal içerikte bir ittifakı olmadı. Alevi iradesini temsil eden, cemevleri veya çatı örgütleriyle bir araya gelerek saygın ilişkiler ve temsiliyet üzerinden, bir siyaset ilişkisi olmadı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş iki kez Avrupa’ya gelerek genel merkezimizi ziyaret etti. Demirtaş, “Taleplerinizi olduğu gibi seçim bildirgemize alacağız, artı temsiliyet durumunu kurumların inisiyatifine bırakıyoruz, Meclis’te görmek istediğiniz isimlere siz karar vereceksiniz” dedi. Bu Batı’da, Avrupa’da gördüğümüz ancak Türkiye’de göremediğimiz bir siyaset biçimi. HDP’de kendimiz adına ve kendi programlarımızla yer aldık.

>> Yurtdışı oyları geldi, yüzde 38’lerde kaldı. Bir önceki seçime göre yüksek bir oran. Ne düşünüyorsunuz?

Bugün Amerika dışında yasayan Amerikalıların kendi ülkeleri dışındakilerinin oy kullanma oranı yüzde 5’i bulmaz. Bugün İtalyanların, Yunanların, İspanyolların, yurtdışında oy kullanma rekorları yüzde 10’dur. Avrupa’daki o ülkelerden gelen insanların 5. kuşağı Avrupa’da ve Almanya’da yaşıyor. Türkiye’den gelip Avrupa’da yaşayan mevcut 5. kuşak söz konusu. Dolayısıyla Avrupa’yı anayurt olarak kabul etmiş yeni vatan olarak kabul etmişler. Yaşamını Avrupa hukukuna, Avrupa gerçekliğine göre yürüten insanlar için, sadece 2 yılda bir tatile geldikleri bir ülkedeki siyasi gelişme bu kadar hayati değil.

>> Orada oy kullandınız oradaki Alevilerin Kürtlerin solcuların ve muhalif kesimin seçime ilgisi nasıldı?

Yüzde 35; rekor bir oy göçmenlik tarihi açısından, Türkiye Avrupa’da yaşayan insanlara aşağı yukarı 3 bin 400 km uzaklıktaki bir ülke, dolayısıyla sadece yakınlarının yasadığı bir ülke durumunda. Bu kapsamda bu oran yüksek. Türkiye’de az bir katılım olarak gözükse de Avrupa’da bu tam tersi olarak değerlendiriliyor. Bu oran içerisinde cemevlerimiz bir örgüt iradesi olması dolayısıyla, Kürt hareketi ve HDP bileşenleri içerisinde yer almayanlar da büyük oranda HDP’ye oy verdi. Yüzde 25’in üzerinde HDP’ye oy çıkacak. Biz Avrupa’da 2. parti olmayı başardık. Avrupa Alevi hareketi canla başla çalışarak örgüt iradesinin arkasında durup insanları sandıkların başına taşıdı. Kimliğimiz üzerinden temsil ettiğimiz halk üzerinden Meclis’te olmamıza ‘evet’ dediler.

>> Kimliğinizle, Alevi olarak Meclis’te olacaksınız, en acil talebiniz ne?

Dava uğruna Türkiye’deyim.Gençliğimi adadığım Alevi davasında Avrupa’da başardıklarımıza uygun bağımsız bir Alevi örgütlenmesi yaratmak adına Türkiye’de milletvekilli konumunu değerlendirmek istiyorum. Benim açımdan parlamento esas değil. Türkiye’de, aynı Avrupa’daki gibi bir siyasi kimlik hareketi yaratmak için, Alevilerin uğradıkları baskıların, zulümlerin, dışlanmaların, yok sayılmaların hesabını sorabilecekleri, kendi aralarında dayanışmayı geliştirebilecekleri ve eşit haklara kavuşabilmelerini sağlayacak bir örgütlenmeye ihtiyaçları var. Alevilerin mevcut dağınıklıkla, birbirinden bağımsız derneklerle Türkiye’de ciddi bir siyasi güç olma şansı yok. ‘Biz kimlik hareketi değiliz, biz din hareketi değiliz’ demek bu devletin 90 yıllık Türkçü ve İslamcı anlayışına bu şekilde yaklaşılarak aslında hizmet edilmesi demektir. Çünkü bugün bir kültür, bir inanç yok edilmekle karşı karşıya. Demokrasi, özgürlük ve sosyalizm perspektifimiz ne olursa olsun bu hedefe varmak sürecinde bir toplum kendi kimliği ve öğretisiyle yok oluyorsa bu insanlık açısından faciadır. Ertelemeden, bize ait değerlerimizi yaşatarak hedeflediğimiz sosyalizm, demokrasi ve özgürlüğe bu değerleri asimile ettirmeden ulaşmak istiyoruz.

>> Bunun daha basit yolu CHP ile ittifak yapmak. Zoru seçtiniz HDP ile baraj sorunu var, neden HDP?

15-16 yaşından beri devrimci kimliği olan ve mücadelenin içerisinde olan bir insanım. Biliyorum ki CHP devletle özdeşleşmiş bir parti. Bugün Türk-İslam sentezini bu topraklarda hayata geçiren Cumhuriyet’in kurulu ideolojisi diye bize yutturulan, Türk-İslam sentezini esas alan mevcut düzen partilerinden biri. CHP’de yer almam için bugüne kadar yürüttüğüm bütün mücadeleleri bir yere bırakmam gerekir. Bugüne kadar hiçbir adımı taktik olarak atmadım. Öğretimizle, Aleviliğin temel ilkeleriyle çelişen hiçbir davranışta pragmatizmle yer almadık, almayacağız da.

>> Erdoğan’ın nefret söylemine varan ‘Alisiz Alevilik yaratmaya çalışıyorlar’ söylemiyle ilgili ne söyleyeceksiniz?

Erdoğan kendisine yakışanı yapıyor, Alevileri katletmek üzerine var olan bir mayadan bir soydan ve bir çizgiden gelen Erdoğan’ın Alevi katliamları üzerine Türk-İslam sentezi ile Alevilerin sonunu getirmeye çalıştığı halde Alevilerin burnunun dibinde güçlü bir şekilde ortaya çıkması ve bunlara haddini bildirmesi en önemlisi de kendi yaratmak istediği Aleviliğe dur denmesi karşısındaki kudurganlığının dışa yansımasıdır.

Hiçbir şekilde teolojik tartışmalarda taraf olmadım. İnsanların din ve vicdan özgürlüklerine saygı duydum ve bunun için mücadele ettim. O nedenle Aleviliğin İslam içi İslam dışı tartışmasına taraf olmadım. Hz. Ali’ye bir Alevi nasıl yaklaşır, ona da taraf olmadım; ama biliyorum ki Erdoğan’ın Alevisi ile bizim Alevimiz bir değil. Alevilik sadece Ali’yi sevmek değil Alevilik zalimin karsısında mazlumun yanında yer almaktır.

Erdoğan Madımak katillerini Avrupa’ya taşıyıp camilere imam yaptı. Şahsıma saldırmasının nedeni Türkiye’den Avrupa’ya kaçırdığı katillerin iadesi için dava açmış bir kurumun başkanlığını yapmış olmam.