Festivallerin iptal edildiği, devletin baskı araçlarına daha fazla başvurduğu bir ortamda milyonların demokrasi ve özgürlük isteklerinin ifade edildiği konser alanı umut arayan herkesin bakması gereken bir yer oldu.

Değişim isteği ve Tarkan konseri
Fotoğraf: BirGün

Cenker Kuzgun*

9 Eylül hem bir sona hem de yeni bir başlangıca işaret etmektedir. Milli mücadele ve bu bağlamda 9 Eylül iki karşıtı olan bir mücadeledir. Bu mücadele bir yandan emperyalist işgale karşı verilirken diğer yandan ise monarşiyi karşısına almıştır. Bu nedenle 9 Eylül kutlamaları savaş meydanında kazanılan zaferi kutlamanın yanı sıra anti monarşizmi ve sonrasında kurulan halk egemenliği fikrini de barındırmak zorundadır.

Milli mücadelemizde emperyalizme karşı savaş ve monarşinin yıkılması birbirlerini tamamlayan iki halkadır. Ancak bu iki halka beraber değerlendirildiğinde 9 Eylül gerçek bir zemine oturacaktır. Halk egemenliği ve cumhuriyet fikirlerinden arındırılan kutlamalar militarizm ve popülizmin artmasından başka bir sonuç üretemeyecektir.

Bu sene Büyük Zafer’in 100. Yıl kutlamalarına AKP ve MHP cenahından gelen tepkinin kaynağının bu olduğunu düşünüyorum. İsteniyor ki 9 Eylüller devlet protokolleri çerçevesinde geçiştirilsin, sadece Yunanistan’a karşı verilen savaş olarak küçültülsün, kahramanlık destanlarıyla ülkede oluşturulmaya çalışılan “Bir gece ansızın gelebiliriz” atmosferine katkı sunacak şekilde kutlansın. 9 Eylül’ün 100. Yıl kutlamalarının son durağı olan ve milyonlarla beraber gerçekleşen Tarkan konserinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yaptığı hepimize umut verici konuşmasına yönelen tepkilerin kaynağının bu olduğunu düşünüyorum. Tunç Soyer konuşmasında unutturulmak istenen bir gerçeğe işaret ediyor; 9 Eylül aynı zamanda, Milli mücadele devam ederken sarayında düğün yapabilecek kadar ülkeden kopuk olan saray rejimini ortadan kaldırma mücadelesidir. Bugün 9 Eylül’ü kutlamak isteyenler bu gerçeklikle bağ kurmak zorundadır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi bu sene İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 24 Ağustos- 9 Eylül tarihleri arasında “Kocatepe’den İzmir’e Zafer ve Anma Yürüyüşü” düzenledi. 9 Eylül günü için de Tarkan konseri ile birlikte Gündoğdu meydanında kutlamaların son halkası gerçekleştirildi. Televizyon ve internet başında tüm ülkenin, konser alanında milyonlarca insanın takip ettiği 9 Eylül kutlamalarının son halkasının bu kadar heyecan yaratmasının temel nedeni bir değişim isteği ve yeni bir dönemin açılışına işaret etmesiydi. Festivallerin iptal edildiği, devletin baskı ve zor araçlarına daha fazla başvurduğu, militarist politikaların dozunun her geçen gün daha fazla arttırıldığı, bireysel özgürlüklerin ortadan kaldırıldığı bir ortamda milyonlarca insanın hep bir ağızdan demokrasi ve özgürlük isteklerinin ifade edildiği bir düzlem olarak konser alanı memleket için umut arayan herkesin bakması gereken bir yer oldu.

Kimsenin zorla getirilmediği, kamu gücünün kullanılmadığı etkinliğe milyonlarca insanın gelmesini sağlayan temel motivasyon, o alana gelen insanların 9 Eylül ile Türkiye’de değişim isteği arasında kurduğu güçlü bağdır. Neşeyi, eğlenceyi, beraber şarkılar söylemeyi içeren bu değişim isteğinin milyonlarla beraber haykırılması, hem seçimler hem de önümüzdeki dönemler için İzmir’den yine tüm dünyaya önemli mesajlar içermekte.

***

TUNÇ SOYER: MİLLETİ ATEŞE ATTILAR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, “100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, delalet ve hatta hıyanet içindeydi. Gençleri, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Sadece ve sadece, saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar. İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ve yaşam hakkımızı ayaklar altına aldılar. Teslim oldular. Ve bir sabah, emperyalist ülkelerin askerleri kirli çizmeleri, kirli emelleriyle Körfez’in sularını ve güzelim şehrimizi işgal etti” sözleri de gündem oldu.

Fotoğraf: BirGünFotoğraf: BirGün

*Dünya Kenti İzmir Derneği YK üyesi