DEM Partili yetkili, aday belirleme sürecinde CHP’yle yapılan ‘kent uzlaşısı’ görüşmelerinin neden sınırlı kaldığını değerlendirdi. Yetkili, bunu 3 nedene bağladı.

Kaynak: Haber Merkezi
DEM Partililer, CHP’yle ‘kent uzlaşısı’nın neden sınırlı kaldığını açıkladı: 3 nedeni var
Fotoğraf: DepoPhotos

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler için aday belirleme sürecinde CHP; AKP ile MHP’nin oluşturduğu cumhur ittifakına karşı muhalefet partilerine işbirliği çağrısı yapmış; bu çağrı Altılı Masa’daki İYİ Parti, DEVA Partisi, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi’nde karşılık bulmamış; Demokrat Parti’deyse kısmen karşılık bulmuştu.

DEM Parti (HDP), ittifakta yer almasa da son yerel seçimlerde CHP’nin güçlü olduğu büyükşehirlerde aday çıkarmamış; seçmenlerini AKP-MHP adaylarını kaybettirmeye yönlendirmişti.

Ancak gelinen noktada seçimi kazanan CHP’li belediye başkanlarının politikalarından rahatsız olan ve seçmeniyle arasının açıldığını düşünen DEM Parti, 31 Mart’taki seçimlerde farklı bir politika izleyeceğini belirterek, ‘kent uzlaşısı’ formülünü kamuoyuna duyurdu.

'KENT UZLAŞISI' NEDEN SINIRLI KALDI?

CHP ile DEM Parti arasında yerel seçim iş birliği görüşmelerinden çok az sayıda seçim bölgesinde uzlaşıya varıldı. Cumhur İttifakı’nda MHP’ye bırakılan iki büyükşehir Mersin ve Manisa’da aday çıkarmayan DEM Parti İstanbul’da ise Esenyurt başta olmak üzere 22 ilçede aday göstermeme kararı aldı.

Gazete Duvar’a konuşan DEM Partili yetkili, yerel seçimde çok sınırlı sayıda iş birliğine gittiklerini belirterek bunun nedenlerini şöyle açıkladı:

“Derdimiz CHP’ye kaybettirmek, AK Parti’ye kazandırmak değil. Birincisi seçmenimiz bizden kendi adaylarımızı çıkarmamızı istedi.

İkincisi son iki seçimde muhalefet içinde iş birliği önemliydi ama seçmenimizde CHP logosuna oy verme alışkanlığının gelişme riski bizim için büyük sorun.

Üçüncüsü iş birliği sonunda kazanan başkanlar kendi politikalarını izliyor. Biz de yönetmediğimiz belediyelerde yaşanan rant ilişkisinin gölgesinin üzerimize düşmesini istemiyoruz.

Yerel seçim kendimizi, politikalarımızı topluma anlatıp, örgütsel yapımızı güçlendirip, 2028 hazırlığını yaptığımız bir seçim olacak.”