Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, deprem bölgesine ilişkin dün akşam gerçekleştirilen ‘Türkiye Tek Yürek’ kampanyasına ilişkin “Halkın alın teriyle, emeğiyle oluşan kamu bütçesi tek adam sistemiyle zaten Erdoğan'ın elindeydi. Dün akşam önemli miktarda kamu kaynağı, yardım adı altında ve denetlenemeyecek şekilde Erdoğan'ın emrine verildi. Olup biten tam olarak bu” dedi.

Demirtaş: Kamu kaynağı denetlenemeyecek şekilde Erdoğan'ın emrine verildi

HABER MERKEZİ

Edirne F Tipi Cezaevi'nde 6 yıldır tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerden etkilenen iller için dün akşam 8 ulusal kanalın ortak yayını ile gerçekleştirilen ‘Türkiye Tek Yürek’ isimli kampanyaya ilişkin avukatları aracılığıyla kullandığı sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

Demirtaş açıklamasında, halkın alın teriyle, emeğiyle oluşan kamu bütçesinin Erdoğan'ın elinde olduğunu belirterek “Dün akşam önemli miktarda kamu kaynağı, yardım adı altında ve denetlenemeyecek şekilde Erdoğan'ın emrine verildi. Olup biten tam olarak bu” dedi.

Kamu kurumlarının kasasında dururken iyi kötü bir denetime tabi olan 5 milyar doların yardım hesabında ve denetim dışına çıkıp bir tür örtülü ödeneğe dönüştüğünü kaydeden Demirtaş, “Bu paraları, mesela seçimlerde kendi parti çalışmaları için kullansa bunu kim bilecek, kim denetleyecek?” ifadelerine yer verdi.

"BÜROKRATLARA DÜŞEN DE TELEFONLA BAĞLANIP BUNU DUYURMAK OLDU"

Demirtaş, paylaşımında şunlara yer verdi:

“Dün akşam, pek çok televizyon kanalında ortak yayın yapıldı ve yardım toplandı. Stüdyoda emek verenlerin ve kendi ceplerinden para gönderenlerin katkıları çok değerli. Bu yönler hariç, dün geceki "yardım" şovu tam bir aldatmacaydı. Büyük bir algı yönetimiydi. Neden mi?

Halkın alın teriyle, emeğiyle oluşan kamu bütçesi tek adam sistemiyle zaten Erdoğan'ın elindeydi. Dün akşam önemli miktarda kamu kaynağı, yardım adı altında ve denetlenemeyecek şekilde Erdoğan'ın emrine verildi. Olup biten tam olarak bu.

Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank gibi kurumlardaki halkın parasının ne kadarının kontrolsüz şekilde kendi emrine verileceğini, Erdoğan'ın kendisi belirledi. Kamu kurumlarının genel müdürlerine ve bürokratlara düşen de telefona bağlanıp bunu duyurmak oldu.

Madem kamunun elinde ve Erdoğan'ın kontrolünde deprem için rahatlıkla kullanılabilecek bu kadar para vardı, ne diye on binlerce insanın ölümünü, 10 şehrin yerle bir olmasını beklediniz? Bu paraları, deprem bölgesindeki yapıları güçlendirmek için neden kullanmadınız?

"KENDİ PARTİ ÇALIŞMALARI İÇİN KULLANSA KİM BİLECEK?"

Üstelik, halkın parasını o cepten alıp bu cebe koyarken bir de vergi indiriminden yararlanıp karlı çıktılar. Dün akşam, yardım adı altında yapılan şovun kaybedeni yine halk oldu.

Kamu kurumlarının kasasında dururken iyi kötü bir denetime tabi olan 5 milyar dolar, şimdi yardım hesabında ve denetim dışına çıkıp bir tür örtülü ödeneğe dönüştü. Bu paraları, mesela seçimlerde kendi parti çalışmaları için kullansa bunu kim bilecek, kim denetleyecek?

İzledikçe kanım dondu, nefesim kesildi. Alçalmanın dibi yok mu! Bunların bir de onlarca, yüzlerce milyon dolarlık kişisel servetleri, bir yanda da bu yoksulluk, bu acılar, bu yıkım... Öfkem iyice artıyor. Mücadeleye, dayanışmaya devam.”

RTÜK’ün deprem yayınlarıyla ilgili bazı kanallara ceza keseceği iddialarına ilişkin Demirtaş, bir başka paylaşımında ise “Basına ağır cezalar vermeyi tartışan RTÜK üyeleri, ağır cezalar ifadesini sadece dört ay sonra yargılanırken kendiniz için duymak istemezsiniz. Kim ister ki? Artı TV'den, FOX Haber'den, Halk TV'den, KRT'den, Tele1'den elinizi çekin” diyerek RTÜK’E seslendi.