Aşırı sağcı Bibi hükümetinin “yargıyı zayıflatma” reformuna ilişkin Touval, “Eğer reform onaylanırsa İsrail’in artık bağımsız bir yargısı olmayacak ve ülke sadece sözde bir demokrasi olarak kalacak” dedi.

Demokrasi karşıtı yargı reformu

Yaren ÇOLAK

İsrail’in başkenti Tel Aviv’de binlerce kişi, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin "yargıyı zayıflatma" girişimlerini ve aşırı sağcı politikalarını yaklaşık 2 aydır protesto ediyor.

On binlerce kişinin katıldığı her hafta cumartesi akşamı ülke genelinde yapılan eylemlerin 8’incisi bugün gerçekleştirilecek. İsraillilerin demokrasi talebiyle gerçekleştirdiği eylemlere ilişkin İsrail Bölgesel Dış Politikalar Enstitüsü’nde (Mitvim) Dış Politika Analisti Yonatan Touval, “Protestolar 8’inci haftasında ve her hafta giderek kitleselleşiyor” dedi. Cumartesi gecesi için planlanan protestolara ek olarak, önümüzdeki hafta çarşamba günü için planlanan başka gösteriler de olduğunu söyleyen Touval, halkın öfkesinin tırmandığının altını çizdi.

Touval, “Protestolar, hükümetin yargıyı baltalayacak ve ciddi şekilde zedeleyecek yasasını durdurmayı amaçlıyor. Yasalar geçerse, İsrail benzeri görülmemiş bir anayasal krizle karşı karşıya kalacak çünkü Yüksek Mahkeme muhtemelen yeni yasaların anayasaya aykırı olduğuna karar verirken, hükümet ve parlamento yeni yasaların Yüksek Mahkeme’nin böyle bir karar verme yetkisini elinden aldığını iddia edecek. Bundan sonra ne olacağını söylemek zor. Eğer hükümet istediğini yapar ve Yüksek Mahkeme’nin yasalara karşı muhalefetini yenerse, İsrail’in artık bağımsız bir yargısı olmayacak ve ülke sadece sözde bir demokrasi olarak kalacak” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

Koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açtı. Teklifin yasalaşmasına yönelik oylamanın yapıldığı ilk oturumda onay çıktı ancak 3 oturumda da onay alması gerekiyor.