Demokrasinin TCK ile imtihanı

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Kürt sorunu hakkındaki söylemleri ve Diyarbakır gezisinin ardından Kürt aydınları 4 Eylül günü Ankara Sürmeli Oteli’nde bir araya geldi. Kürt sorunun tartışıldığı toplantı da Kürd-Der Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Güçlü de bir konuşma yaptı.

Güçlü konuşmasında, "Abdullah Öcalan’ın demokratik cumhuriyet söylemi Erdoğan’ın söylemi ile devam ediyor, 200 bin Kıbrıslı için devlet istiyoruz, 35 milyon Kürt’e devlet yok'' ifadelerini kullandı.

YİNE TCK 301
Toplantı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlattı. Savcılık yaptığı incelemenin ardından Güçlü’nün konuşmasının, TCK’nın "Türklüğü, Cumhuriyet’i, TBMM’yi, hükümetin manevi şahsiyetini, bakanlıkları, devletin askeri ve emniyet kuvvetlerini veya adliyenin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif etmek'' suçunu düzenleyen 301. maddeye muhalefet olduğu kanaatine vardı. Başsavcılık, şüphelinin ifadesine başvurmak istedi.

‘KOSOVALILARA VAR, KÜRTLERE YOK’
Soruşturma hakkında bilgilendirilen Güçlü, 28 Ekim’de Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Mehmet Çetinkaya’ya talimatla verdiği ifade verdi. Güçlü ifadesinde şunları kaydetti: "Türkiye’nin, Kıbrıs’ta yaşayan Türkler, Irak’ta yaşayan Türkmenler, Kosova’daki Türkler ve Bosna Hersek’teki Boşnaklar için federal, konfederal ve hatta bağımsız devlet önerdiği halde, Türkiye’deki Kürtler için bu tür talepleri reva görmediğini ifade ettim. Dolayı sıyla Kürt sorununun demokratik federal bir devlet çerçevesi içinde çözülebileceği görüşünü savundum.

DAVA AÇILABİLİR
Bu düşüncelerimin şimdilik resmi devlet politikasına aykırı olduğunu biliyorum. Ancak bu düşüncelerim herhangi bir şiddet içermemektedir.'' Ankara Başsavcılığı, soruşturma kapsamında Güçlü hakkında dava açabileceği gibi takipsizlik kararı da verebilecek.