Suriyeli Kürtler yayınladıkları 8 maddelik deklarasyonda Şam yönetimine diyalog çağrısında bulundu. Barışçıl ve demokratik çözüm için Esad yönetimi ve tüm taraflarla görüşmeye hazır olunduğu vurgulandı.

Demokratik çözüm için diyalog çağrısı
Rusya üç parçaya bölünen Suriye’de Türkiye, SDG, Şam yönetimi arasında tampon görevi görüyor / Fotoğraf: Depophotos

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Suriye’li Kürtlerin oluşturduğu Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi krizin çözümüne ilişkin 8 maddelik bir deklarasyon yayınladı. Rakka kentinde, “Suriye krizinin demokratik ve barışçıl yollarla çözümü” adıyla yayınlanan deklarasyonda Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yapıldı, Şam hükümeti ve tüm taraflarla görüşmeye hazır olunduğu kaydedildi.

Suriye’de 2011’de başlayan krizin 12 yıldır devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, bu süre zarfında yüzbinlerce kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca kişinin de ülke içinde ve ülke dışına göç etmek zorunda kaldığı hatırlatıldı.

TARİHSEL BİR SORUMLULUK

6 Şubat’ta Maraş merkezli depremlerin ardından sorunların daha da derinleştiğine vurgu yapılan açıklamada, “Her etnik ve inanç topluluğundan halklarımız bu durumu hak etmiyor ve bir an önce barış ve istikrarın sağlanacağı bir çözüm beklemektedir” denildi.

“Gelinen aşamada çözüm perspektif ve projelerini karşılıklı müzakereye ve BMGK’nin 2254 nolu kararını da göz önünde bulundurarak ortaklaşmaya hazırız” denilen açıklamada ayrıca, “Yüzbinlerce insanımızın hayatını kaybettiği, milyonlarca insanımızın büyük zorluklar yaşayıp acı çektiği Suriye sorununun çözümü için adım atmak tarihi ve insani bir sorumluluktur. Bu sorumluluk temelinde mevcut Suriye devlet yönetimi ve tüm kesimlere ortak çözüm oluşturma çağrısı yapıyoruz” denildi.

KAYNAKLAR BÖLÜŞÜLMELİ

Suriye’de “merkezi olmayan” bir yönetimin arzu edildiği açıklamada, Suriye toprak bütünlüğüne bağlılık teyit edildi. Açıklamada SDG’nin kontrol ettiği topraklarda bulunan petrol ve gaz yatakları da dahil olmak üzere, tüm doğal ve ekonomik kaynakların Suriye bölgeleri arasında “adil” bir şekilde dağıtılmasını arzu edildiği kaydedildi.

Esad, mart ayında verdiği bir röportajda, Suriye topraklarında yabancılarla çalışan bütün bireyleri ve grupları “hain” olarak gördüklerini söylemişti.

BARIŞIN ANAHTARI

Deklarasyonunun barışın anahtarı olduğunu belirten Suriye Kürt Demokratik Sol Partisi Sekreteri Salih Gedo Rudaw’a yaptığı açıklamada “Deklarasyon Suriye'deki mevcut durumu ve krizi derinlemesine analiz ediyor. Aynı zamanda tüm siyasi, ekonomik ve sosyal yönleri içeriyor, tüm siyasi taraflara, güçlere ve bileşenlere eşitlik sağlıyor” dedi. Salih Gedo son olarak tüm Suriyelilere, güçlere, siyasi partilere, ulusal taraflara ve Şam hükümetine deklarasyona sahip çıkması, tartışması ve Suriye halkına hizmet edecek tutumları sergilemesi çağrısı yaptı.

BAŞARISIZ GÖRÜŞMELER

Suriyeli Kürtler ile Şam yönetimi arasında devam eden görüşmelerde bugüne kadar bir sonuç elde edilemedi. Suriye’de 2011 Baharı’nda başlayan çatışmalarda taraf tutmayarak üçüncü yol seçeneğini ortaya atan Kürtler, ne Şam’dan ne de cihatçılardan yana taraf alarak 2012’de kendi kantonlarını ilan etmişlerdi.

Daha sonra özerklik ilanına giden Kürtler, ABD ile ilişkileri sıkılaştırarak Kuzey ve Kuzeydoğu Suriye’de kontrolü tamamen ele geçirmişlerdi. ABD yönetimi Kürtlerin silahlı yapılanması Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ittifak yaparken Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, geçen hafta yaptığı açıklamada, SDG’nin PKK olmadığını ve bu grupla 2014'ten bu yana birlikte çalıştıklarını söylemişti. Türkiye ise SDG'yi oluşturan unsurlardan YPG'yi, PKK'nin Suriye kolu olarak kabul ediyor.

SURİYE’NİN BÜTÜNLÜĞÜNDEN YANAYIZ

Öneriler 8 maddede sıralandı:

1- Suriye’nin bütünlüğünden yanayız. Çözüm için ortak bir program, proje ve perspekt çizmek amacıyla Suriye devlet yönetimi ve tüm toplumsal, siyasi, sivil yapılarla görüşmeye ve diyaloga açığız.

2- Arap, Kürd, Suryani ve diğer tüm etnik ve inanç toplulukların Suriye’nin ana unsuru olarak kabul edilmesi, kollektif haklarını güvence altına alınması, merkeziyetçi olmayan yerel yönetimlere dayalı demokratik bir siyasi-idari sistem kurulması gerektiğine inanıyoruz.

3- Ekolojik Kadın Özgürlükçü Toplum modelinin; Suriye gibi çoğul etnik, inanç, kültür, sosyal ve politik yapıdaki bir ülke için çözüm referansı oluşturacağı kanaatindeyiz.

4- 2011’den bu yana devam eden sürecin yarattığı ağır ekonomik ve yaşamsal sorunları hafifletmek amacıyla, mevcut ekonomik imkânların tüm Suriye’de adil paylaşılması için bölgemizde var olan kaynakları Suriye yönetimi ve ilgili çevrelerle görüşme ve mutabakat çerçevesinde paylaşmaya hazırız.

5- Ülke içinde veya ülke dışına göç etme durumunda kalan her etnik ve inanç topluluğu mensuplarına kucak açmaya ve adım atmaya hazırız.

6- IŞİD ve benzeri guruplara karşı ortaya koyduğumuz çabaları bundan sonra da etkili ve aktif bir şekilde sürdüreceğiz.

7- Türkiye dahil diğer komşu ülkeler ve halklar ile barış içinde yaşamayı benimsiyoruz.  Ancak Türk devleti tarafından olası saldırılara karşı meşru savunma hakkımızı kullanacağız.

8- Demokratik ve barışçıl bir çözümün gelişmesi için başta Arap ülkeleri ve BM  tüm uluslararası güçlerden kolaylaştırıcı rol oynamalarını; Şam ve çözümde rol oynayacak diğer Suriyeli güçlerle ortak çözüm arayışımıza destek ve katkıda bulunmalarını talep ediyoruz.