Yunanistan Başbakanı Miçotakis, adalar krizine yönelik NATO’nun Türkiye’nin karşısında olduğunu öne sürdü. Konuya ilişkin konuşan uzmanlar, Batı’nın Ankara’nın izlediği politikadan rahatsız olduğunu söyledi.

Denge siyasetine Batı’dan uyarı

Umut SERDAROĞLU

Yunanistan ve Türkiye arasında mart ayında başlayan ada gerilimi, önceki gün ABD'ye ait zırhlı araç ve tankların Türkiye'nin çok yakınındaki adalara çıkarılmasının ardından Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi’nin Dışişlerine çağırılması ve ABD’ye protesto notası verilmesiyle iyice büyüdü. Son olarak hem AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hem de Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis gerginliği artıracak açıklamalarda bulundu.

ABD VE AVRUPA VURGUSU

Yaşanan gerilimle alakalı ilk açıklamayı Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda gerçekleştirdi.

Gerilimin bu raddeye gelmesinde Batı’nın büyük bir rolü olduğunu işaret eden Erdoğan, “Yunanistan'ı kışkırtarak üzerimize salanların niyetlerini gayet iyi biliyoruz. Yunanistan'a hatırlatmak isteriz, kendinize gelin. Amerika'dan, Avrupa'dan size gelen destekler zannediyor musunuz sizi kurtarır? Kurtarmaz” dedi.

Gerilimin diyalogla çözülmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, “Anlaşmazlıklarımızı uluslararası hukuk temelinde, hakkaniyete uygun biçimde, diyalogla çözmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE YALNIZ BIRAKILDI

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Erdoğan’ın açıklamalarına kabine toplantısında gerçekleştirdiği konuşmayla cevap verdi. Türkiye’nin Batı ülkeleri tarafından yalnız bırakıldığını öne süren Miçotakis, “Karşılarında sadece Yunanistan değil, Avrupa’nın yanı sıra NATO müttefiklerimiz de var” dedi.

Türkiye tarafından verilen diyalog mesajlarına değinen Miçotakis, “Ateşli sözler yerine, nihayet barışçıl eylemleri ve anlamlı diyalog yolunun seçilmesi çok önemlidir” ifadelerinde bulundu. Ayrıca Ankara’ya net bir mesaj gönderen Miçotakis, “Uluslararası hukukun gücü, silahlı kuvvetlerimizin uyanıklığı ve müttefiklerimizin desteğiyle pozisyonumuz net ve kendimize güvenimiz tam” açıklamasında bulundu. Yunanistan Komünist Partisi ise Atina’yı ülkedeki NATO hareketliliğinden dolayı emperyalizmin amaçlarına hizmet etmekle suçladı.

İki ülke arasında yaşanan gerilimi BirGün’e değerlendiren Emekli Diplomat Engin Solakoğlu ve Gazeteci Seyit Aldoğan, Türkiye’nin izlediği dış politikaların NATO tarafından onaylanmadığını belirtti.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in “Karşılarında NATO da var” söylemini değerlendiren Engin Solakoğlu şunları söyledi:

“Bu düşünce NATO içerisinde var ancak net bir şekilde böyle olduğunu söyleyemeyiz. Bu durum aynı zamanda AKP hükümetine verilen bir mesaj. Ancak pratikte NATO’nun güneydoğu kanadındaki görevi Yunanistan’ın tek başına üstlenmesi imkânsız. Ancak Girit’teki, Aleksandropoli’deki, Dedeağaç’taki kuvvetlerle Rusya ve Karadeniz kontrolü sağlanabilir. Ancak eğer Türkiye’yi tamamen saf dışı bırakma düşüncesi olacaksa Suriye sınırına, Gürcistan tarafına kimi koyacaksınız? Kesin olan şu ki güneydoğu bölgesinde Yunanistan’a verilen rol artıyor. Bu rolün artmasında Erdoğan’ın dış politikada izlediği gel-gitlerin etkisi de var.”

Engin Solakoğlu, Eski Diplomat Engin Solakoğlu, Eski Diplomat

KÂĞIT ÜZERİNDE HAKLI

Adaların silahlandırılması konusunda kâğıt üzerinde Türkiye’nin haklı olduğunu söyleyen Solakoğlu şöyle devam etti:

“Adaların silahlandırılması hem ABD’nin hem de NATO’nun bilgisi dahilinde gerçekleşti. Ancak adaların silahlandırılması son 50 yıldır devam eden bir olay. Türkiye’nin aslında kâğıt üzerinde haklı olduğu bir durum. Bugüne kadar imzalanan birçok anlaşmada o adaların silahlandırılması engellendi. Ancak reelde iki ülke de NATO’ya girdiğinden beri Rusya’nın sıcak denizlere gitmesini engelleyecek Ege Denizinin silahlandırılmasını zamanında ne Türkiye itiraz etti ne de başak bir ülke.”

İki ülkede de yapılacak genel seçimlere doğru bu gerginliğin artma ihtimali olduğunu da belirten Solakoğlu, “Ancak iki ülkenin birbirine karşı gerçekleştireceği fiili bir saldırı hali sıfır ihtimal” dedi.

denge-siyasetine-bati-dan-uyari-1068739-1.

ANKARA ONAYLANMIYOR

Yunanistan hükümeti uzun bir süreden beridir uluslararası platformlarda Türkiye'nin NATO üyesi bir ülkeyi açıkça tehdit ettiğini aktaran Gazeteci Seyit Aldoğan şunları söyledi:

“Amerikan Dışişleri Sözcüsü’nün yaptığı açıklamalar da Yunanistan'ın adaların statüsü ve sınırlarının ihlal edilemeyeceği vurgulanırken, Rusya - Ukrayna savaşı nedeniyle iki NATO ülkesi arasındaki sürtüşmelerin bir faydasının olmayacağı dile getiriliyor. Türkiye'nin bu içerikteki bir açıklamadan bile rahatsızlık duyacağı ortada çünkü söz konusu savaşta Erdoğan "ne Rusya'dan ne Ukrayna'dan" vazgeçmeme temelinde bir denge politikasına yatırım yaparken, Girit'te bulunan Suda ve Aleksandropoli'de bulunan NATO üssü Ukrayna'ya her türlü desteğin verilmesinde aktif olarak kullanılıyor. AB ise Yunanistan'ı sınırlarının bittiği ülke olarak değerlendiriyor ve Ankara'nın politikalarını onaylamadığını her fırsatta dile getiriyor. Yunanistan'ın bu doğrultudaki diplomatik ataklarını yoğunlaştırması ve Türkiye'nin toprak bütünlüğüne göz diktiğini daha net bir biçimde dile getirmesi bekleniyor. Yunan hükümetinin Ankara'nın aksine diplomatik söylemleri terk etmeyeceğini bir kez daha yetkili ağızlarca teyit etmesi bekleniyor.”

Seyit Aldoğan, Gazeteci Seyit Aldoğan, Gazeteci

Yunanistan’da bulunan sol örgütlerin onuyla ilgili düşüncelerine de değinen Aldoğan, “Parti ve kuruluşlar hükümetin NATO'nun politikaları doğrultusunda hareket etmesinin tehlikelerinin ortaya çıkmaya başladığını söylüyorlar. Ana muhalefet partisi SYRIZA ise hükümeti ‘sistemli bir dış politika’ izleyememekle suçluyor” dedi.

***

TÜRKİYE MEDYASI ADA GERİLİMİNİ ABARTIYOR

Türkiye ile Yunanistan arasında tavan yapan gerilim Yunanistan basınında da geniş yer buldu.

Türkiye’nin ve Türkiye medyasının adaların silahsızlandırılması konusuna bakışını "abartı" olarak yorumlayan To Vima gazetesi, "Türk medyasının konuyu adaların ‘askersizleştirilmesinin açık ihlali’ olarak abartması ve görüntünün gücünü kullanarak izlenim yaratmaya çalışmasının ardından ertesi gün diplomatik alanda herhangi bir işlem yapılmadı. Nitekim dün Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Christodoulos Lazaris, Türk Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı ve kendisine ‘adaların askerileştirilmesi’ ve ‘Lozan Antlaşması’nın ihlali’ nedeniyle brifing verildi" ifadelerini kullandı.

"Erdoğan’ın ‘savaş’ ortamını mı hazırladığı yoksa boş tehditler mi savurulduğu konuşuluyor" diye yazan Yunanca yayın yapan in.gre’deki yazıda ise hem Atina’da hem de Ankara’da 2023 seçimleri yaklaştıkça Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerinin daha da tırmanmasının beklendiği ifade edildi.