CHP Menemen Belediye Başkan adayı Av. Deniz Karakurt, seçimi hep beraber çalışarak kazanacaklarını ifade ederek, “Hiçbir emekçinin ekmeğiyle oynamam ama suistimale de izin vermem” dedi.

Deniz Karakurt: “Emekçinin ekmeğine dokunmayız"

Berkay SAĞOL

26 yıldır Menemen’de avukatlık yapan Deniz Karakurt, 2019 seçimlerinde CHP’den Menemen Belediyesi Meclis Üyesi olarak seçildi. Karakurt, şimdi de CHP’nin Menemen Belediye Başkan Adayı.

“Seçimi büyük oy farkıyla alacağız ve bunu hep beraber yapacağız” diyen Karakurt, “Ben hangi görüşten olursa olsun vicdanı olan herkesin arkamda olduğunu düşünüyorum. İnsanlar biliyor paraları çarçur edilmeyecek, dürüst ve eşitlikçi bir anlayış olacak. Menemen halkı beni tanıyor, çizgimi de biliyor” ifadelerini kullandı.

Menemen Belediyesi’nde işçilerin işten çıkarılacağına dair söylenenlerin tamamen asılsız olduğunu vurgulayan Karakurt, “Ben emeğe inanan biriyim ve hiçbir emekçinin ekmeğiyle oynamam ama suistimale de izin vermem. Herkes emeğinin karşılığını alacak ve kimse işini kaybetmeyecek ama herkes işini yapacak. Sabah mesaisine gelecek, akşam görevini bitirecek ve gönül rahatlığıyla evine gidecek. Çalışan hiçbir emekçimizin ekmeğine dokunmayız. Hangi dönemde işe girmiş olursa olsun, siyasi düşüncesi ne olursa olsun biz emeğe saygılıyız. Ben yıllardır işçilerin avukatlığını yaptım. Hiçbir zaman işverenlerden dava almadım, hep emekçileri savundum. Şu anda o mücadelemi boşa çıkaracak bir işveren olmam” dedi.

Karakurt, “Menemen çok hızlı şekilde göç aldı. Göçlerin birçok sebebi olduğu gibi kentsel ve sosyolojik etkileri de var. Menemen çok renkli bir yapıya sahip, her bölgeden, her inançtan insanların yaşadığı bir alan. Bu mozaiği birleştirmek çok önemli. Bütünşehir yasasıyla beraber beldeler kapatıldı ve hizmetler merkeze toplandı ancak bu şekilde hizmet daha aksayarak gidiyor. Menemen’de merkez dışında 7 belde var ve bizim bu beldelere hizmeti dağıtmamız ve yerinde vermemiz çok önemli. Menemen’deki en büyük sosyal projelerimizden biri bu belediyelerimizi fiilen açmak olacaktır. Oralardaki binalarımız duruyor ve buraları bir belediyeymiş gibi hizmet binası haline getireceğiz. Uzak beldelerden mahallelerden sürekli merkeze gelmek kolay bir iş değil. Biz bunun yerine yerinden yönetimi fiilen sağlamayı düşünüyoruz. Ayrıca hizmet binalarında yöresini tanıyan insanlar çalışacak, bölgenin eksiğini bilen insanlar hizmet verecek” diye konuştu.

“EN BÜYÜK VAADİM CESARET”

Yönetim anlayışıyla ilgili ilkelerini de anlatan Karakurt, “Bunlardan biri birlikte yönetme. Birlikte yönetemezsek bu kadar mozaiğin olduğu bir kentte başarıya ulaşamayız. Ne kadar tecrübeye sahip olursanız olun, belediyeciliği ne kadar iyi biliyorsanız, bilin en iyi yaşayan bilir. İkincisi ise şeffaf yöneticilik. Şu anda belediyede her işlem kapalı kapılar ardında yapılıyor. Biz meclis üyeleri olarak verdiğimiz önergelerin cevaplarını alamıyoruz, yurttaşın alması mümkün değil. Menemen’deki tüm ilan billboardlarda, Menemen Belediyesi'ndeki tüm ihaleleri, giren paraları, borçları, işçi sayılarını sürekli olarak dönüşümlü olarak yayımlayacağız. Üçüncü olarak kurumsal belediyeciliği kurmak zorundayız. Son olarak ise Menemen Belediyesi’ne cesaret getireceğiz. Bizim korkulardan arınmamız lazım. Bizim güvencemiz devlet, adliye orada, savcı orada, emniyet müdürümüz burada. Biz bunu yapacak ekibe de, donanıma da sahibiz, bilgiye de sahibiz. En çok da cesarete sahibiz. Ben Menemen halkına en büyük vaadim cesaret” dedi.

Menemen’in gündeme geldiği arsa satışlarına da değinen Karakurt, şunları söyledi: “Menemen’in bütün malları teker teker satıldı. İhalelerin neredeyse tamamı paravan olarak kullanıldı. Biz meclis üyesi olarak takip etmek istediğimiz ihalede salondan çıkarıldık, çünkü bazı şeyler gizlenmek istendi. Bir kere arsalar değerinin çok altına satıldı. Arazileri parselasyon yaparak satsalardı daha yüksek fiyatlara satabilirlerdi. Menemen’i çok büyük zarara uğrattılar. Birde bu arazilerin satıldığı paraların nereye gittiğini göremedik. Bizim insanımızın istihdama ihtiyacı var. Üretim alanları ve yatırımları yapılabilecekken paralar çarçur ettiler.”