Denizli’nin Acıpayam ilçesinde geçen yıl mart ayında meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından 60 aile yaklaşık bir buçuk yıldır konteynerde yaşıyor. Depremzedeler devletten bir an önce verilen sözlerin tutulmasını istiyorlar.

Denizli'de depremzedeler hala konteynerde yaşıyor: Devlet bizi unuttu

UĞUR KURNAZ

Denizli'nin Acıpayam ilçesinde geçen yıl 20 Mart’ta meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremde, Acıpayam'ın Oğuz, Kırca, Alaattin, Karahöyük, Ovayurt, Ucarı, Yeniköy ve Corum köylerinde 160 ailenin evleri yıkılmış ya da ağır hasar görmüştü. Bir süre çadırda yaşayan 160 aileye daha sonra konteyner tahsis edilerek geçici ikametleri sağlandı. TOKİ’den ev sözü verildi, hatta depremzedeler kura çekimine katıldı, konutlar bitti ama teslim edilmedi. Yaşanan gelişmelerin sonrası BirGün olarak bölgeye giderek depremzedelerle ve CHP Denizli Milletvekilli Teoman Sancar ile konuştuk.

VERGİSİ VAR AMA ALTYAPISI YOK

Depremzedelerden ismini vermek istemeyen bir yurttaş, “Demirlerin arasında yaşıyoruz. Burada yaşamayı anlatmak çok zor. Yaşayan bilir anca! Ben ve ailem çiftçiyiz. Depremden sonra da çiftçilik yapmaya devam ediyoruz. Soğan ekiyoruz, sonra o soğanı yiyoruz. Satma falan kalmadı artık. Burada devlet bizi unuttu gibi. Kışın bu kaldığımız konteynerlerçok soğuktu. Şimdi de çok sıcak. Kışın elektrikli soba ile ısındık. Bütün kış en düşük gelen elektrik faturam 200 lira. Su parası almadı devlet ama kanalizasyon, altyapısı bu bölgenin yok. Atık su parası alıyorlar. Vergisi var ama altyapısı yok. Tek oda küçük konteynır verdiler, 4 kişiyiz, nasıl sığalım… Kendi imkânlarımızla ek yapmaya çalıştık. Soğuk geçmesin diye tahtayla kapladık demiri. Verilen sözler ne zaman tutulacak, merak ediyoruz. En geç kışa kadar evlerimizi yapmalarını istiyoruz” diye konuştu.

BİR KIŞ DAHA GEÇİREMEYİZ BURADA

Bir diğer depremzede ise, “Bize TOKİ çıktı ama nasıl ödeyeceğiz bilemiyorum. Banka 18 yıllık kredi veriyor. Bana bir şey olursa çocuklarıma kalacak borç. Ödeyemezsem banka el koyacak eve. TOKİ Haziran ayında teslim edilecekti ama virüs sebebiyle ertelendiğini söylediler. Tam tarih vermiyorlar bize de. Bu kış çok soğuktu. Bu kış öksürükten kurtulamadım. Elektrik sobasıyla ısınmıyor konteynır. En yakın sağlık kuruluşu ise 5 km uzakta. Bir kış daha geçiremeyiz burada. Ölürüz de geçiremeyiz. Evlerimiz yıkıldı. Depremden kurtardığım ev eşyalarımızı seraya koyduk. Yağmurdan çürüdü hepsi. Hiç eşyam kalmadı. Şimdi ev yapacaklar ev eşyası almam gerekiyor. Param yok” şeklinde konuştu.

TOKİ’DEN ZORLA EV SATIYORLAR

CHP Denizli Milletvekilli Teoman Sancar da, “20 Mart 2019 tarihinde yaşanan Acıpayam depreminden sonra bugün neredeyse 1.5 yıl oldu. Acıpayam depreminden sonra gelen bakanlar tüm yaraların sarılacağı sözünü verdi. Şimdi görüyoruz ki devlet tarafından bugün bile halkımıza çiftçimize en ufak bir yardım dahi yapılmamıştır. Sadece dalga geçer gibi biner liralık yardımlar yapıldı. Hala insanlar 16 metrekare konteynırların içinde kalıyorlar. Çok küçük bir alan. Bu küçük alanlarda aileler çok kalabalık kalıyorlar. İşin üzücü bir tarafı da Acıpayam Denizli’nin en soğuk yerlerinden birisi. Kışın soba yaktırmadılar, elektrik ile ilgili sürekli sıkıntılar oldu. İnsanlar soğukta yaşadı, 1 ay duş alamayanlar bile oldu. Bakan Murat Kurum’a ulaştık. Konuyla alakadar olmadı. Diyoruz ki prefabrik bir ev üretecekseniz köylülerin kendi toprağında yapmalısınız. Çünkü bu insanlar tarımla uğraşan insanlar. Diyorlar ki TOKİ’den ev veriyoruz, TOKİ’den ev vermiyorsunuz zorla ev satıyorsunuz. TOKİ’den almazsanız size çözüm üretemeyiz diyorsunuz. Hâlbuki biz dedik ki 3 ay içinde bu olayları toparlayın vatandaşa parasını verin kendi yerlerine evlerini yapsınlar” diye konuştu.

İNSAN HAKLARI SUÇUDUR

Son olarak Sancar şunları dile getirdi: “Yapılmış bir tane ev yok hala insanlar çok mağdur durumda. Her şeyini satıp evini yenilemeye çalışanlar var, eski hasarlı evlerine dönenler var ki bu çok riskli. AKP Acıpayam’da yaşanan depremden sonra sınıfta kalmıştır. Gerek Murat Kurum gerek Süleyman Soylu 15 aydır hiçbir sözünü tutmamıştır. Acıpayam halkına nefes aldırılacak bir adım atılmamıştır. Büyükşehir belediye başkanının da halka bir desteği olmamıştır. Biz bu işin takipçisi olacağız. Duyduğumuz kadarıyla depremzedelere yapılan yardımları belediye personel ödemeleri için kullanmıştır. İnsanların küçücük yerlerde yaşaması bir barınma hakkı ihlalidir, bir insan hakları suçudur. Konteynırda yaşanan 269 aile öncelikli olarak yeni modern ve güvenilir evler yapılması gereklidir.”