İBB Başkanı İmamoğlu, deprem gerçeğine karşı uyarıyor. Ancak, Tozkopran ve Başakşehir’deki kentsel dönüşüm projeleri iktidarın rantı öncelediğini ortaya koyuyor. Yurttaşlar “rantsal dönüşüme” karşı direniyor.

Depreme rağmen rant inadı sürüyor

Meral Danyıldız

Uzmanlar ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, megakent İstanbul’daki deprem gerçeğine karşı uyarı üstüne uyarı yaparken AKP’nin rant ısrarı da sürüyor. Tozkoparan ve Başakşehir’de yaşayan yurttaşlar, İktidarın ve AKP’li belediyelerin kentsel dönüşüm projeleriyle rant öncelediğini vurgulayarak “rantsal dönüşüme” karşı mücadele ediyor.

İBB, kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandıracak yeni bir sistemi devreye aldı. İBB iştirakleri; KİPTAŞ, İstanbul İmar A.Ş. ve BİMTAŞ’ın ortaklaşa yürüttüğü “İstanbul Yenileniyor Platformu” tanıtım toplantısı dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla Beyoğlu’ndaki Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Deprem ve kentsel dönüşüm meselesine başından beri seferberlik ruhuyla baktıklarını aktaran İmamoğlu, bu kapsamda, devletin ve konunun tüm paydaşlarını içine alan bir “Deprem Kurulu” kurulması talebini yineledi. Yakın zamanda yaşanan bina çökmelerinden örnekler veren İmamoğlu, Sarıyer ve Zeytinburnu’ndaki yıkımlarda şans eseri can kaybı olmadığını, Kartal’daki çökmede ise birçok vatandaşın enkaz altında kalarak yaşamlarını yitirdiğini hatırlattı.


İSYAN EDEREK İZLİYORUM

Kentlerde imar artışının, kentsel dönüşümün çözüm modeli olamayacağını yineleyen İmamoğlu, “Bunu, bir belediye başkanı kolay kolay söyleyemez. Hiçbir kişi, imar artışı ile bir kentsel dönüşüm modelinin tarafı olamaz. İstanbul, bugün 22 milyona yakın nüfusu besleyecek konuta sahip. Böylesi bir ortamda, hala, ‘2 milyon daha nüfus ekleyeceğiz. Bir proje yapacağız’ diyen aklı da şaşarak izliyorum. Şaşırarak, üzülerek, hatta İsyan ederek izliyorum” dedi. Vatandaşla yüklenici firmalar arasında teminat olmayı amaçladıklarını kaydeden İmamoğlu, kentsel dönüşümün sadece rant yoluyla, imar artışıyla ya da sübvansiyonla gerçekleştirilemeyeceğini belirtti.

GARANTÖR İBB OLACAK

Bunun çok kötü örnekleri olduğunu aktaran İmamoğlu, şöyle konuştu: “Bir belediye, bir kişi, bir bakanımız ya da bir başkası, ‘Kentsel dönüşüm’ dediğinde vatandaşın tüyleri diken diken olur duruma geldi bu yılların verdiği deneyimlerle. Şimdi bunu başka bir eksene döndüreceğiz; müşterek ortak akılla. Bu anlamda diyoruz ki; ‘Hayatlarımız, yaşamlarımız yıkılmasın’ diye gelin, İBB’nin garantörlüğünde, gerçekten güven duyulan iştiraklerimizin süreci yönetiminde ve garantörlüğünde, güven duyacağınız, şeffaf bu sistemle kentsel dönüşüm noktasında İstanbullularla birlikte çok hızlı yol alalım.”

BURADA ZULÜM VAR

Güngören Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle ‘rantsal dönüşüm’ projesine sokulmak istenen Tozkoparan Mahallesi sakinleri dün Ankara’ya gitti. Davaların bir an önce sonuçlanması talebiyle ilk olarak Danıştay Başkanlığı önünde pankart açan yurttaşlar, ardından CHP Genel Merkezi önünde bir araya geldi. AKP Genel Merkezi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise görüşme tekliflerini kabul etmedi.

Danıştay önünde yürütmeyi durdurma kararlarının iptaline tepki gösteren mahalleli adına basın açıklamasını Serap Halis okudu. Davada herhangi bir sonuca ulaşılamamış olmanın geri dönülemez yıkımlar meydana getirdiğinin altını çizen Halis, “22 Aralık 2020’de konutlarımızın 6/A maddesi kapsamına alındığını belirten ve konutlarımızın tahliyesini isteyen tebligatlar geldi. Bu kararla ilgili 33 dava açıldı ve 28 tane yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bu kararlar bilirkişi talebine rağmen geçtiğimiz Mayıs ayında iptal edildi. Polis, biber gazı, gaz bombası ve plastik mermiyle evlerimizin su, elektrik ve doğalgazlarını kesti” ifadelerini kullandı. Tozkoparan avukatlarından Onur Cingil, “İnsansız dönüşüm olmaz. Tozkoparanlılara kulak verin. Burada zulüm var” şeklinde konuştu.

YENİ BİR DİRENİŞ BAŞLADI

Başakşehir’e bağlı Güvercintepe/Filistin Mahallesi’ndeki “rantsal” dönüşüm adı altında evlerinin yıkılmak istenmesine tepki gösteren yurttaşlar dün bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Başakşehir Belediyesi önünde “Barınma hakkımız gaspedilemez” pankartı açan mahalleli, “Biz para istemiyoruz. Emeğimize sahip çıkıyoruz. Biz fazla bir şey istemiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Yerinde dönüşüm istiyoruz” dedi.

Basın açıklamasında, “Başakşehir Belediyesi 30 yıldır yaşadığımız evlerimizi yıkmaya, Bahçemizde bulunan bin bir emekle yetiştirdiğimiz ağaçları vicdansızca, kepçe darbeleriyle sökmeye başlamıştır. aynı zamanda son günlerde mahallemizin çeşitli sokaklarında yaşayan komşularımıza gönderdiği zabıta ekipleri ile mahalle halkının gözünü korkutmaya çalışıp taciz ve tehdit etmektedir” ifadeleri kullanıldı.