Depremin simgesi yerinde kalmalı
Depremin merkez üssü Maraş’ta etrafında sağlam bina kalmayan İMO binası zarar görmemişti. (Fotoğraf: TMMOB)

Ökkeş Buğra DALKIRAN

İMO Maraş Şube Başkanı

Maraş’ta enkaz kaldırma işlemleri yüzde 85 mertebelerinde tamamlandı. Yüzde 15 kısım için ise idari mahkemelerde ağır hasarlı olmadığına dair itirazlar sürüyor. Bunların yıkımları tabii yapılamadı ne yazık ki. Depremzedelerin geçici barınma hakları için herhangi bir çadırkent bulunmuyor.  Şehrin birçok kısmında konteyner kentler mevcut. Tabii buradaki altyapı koşulları depremden ötürü ivedilikle tamamlandığı için sıkıntılar yer yer bulunuyor.

35 bin ağır hasarlı binamız vardı, 7 bin 400 yıkık binamız vardı yaklaşık 5 bin civarında acil yıkılacak binamız vardı, 6 bin binamız da orta hasarlıydı.

Şehirde ciddi bir altyapı problemi var. Tüm altyapı neredeyse çökmüş durumda. Temiz suya ulaşım biraz zor.  Aslında şehrin en büyük sorunu uygun olmayan alan ilan edilen, imar noktasında orta hasarlıysa güçlenmesine izin verilmemesi veyahut az hasarlıysa herhangi bir müdahalede bulunulmaması. Bununla alakalı ikincil bir raporlama çalışması yapıldı ama bakanlık henüz bu raporu onaylamadı. Bakanlık raporu onaylarsa aslında o kapatılan alanların tekrardan imara açılması gibi bir şey söz konusu. Bu henüz muallak, şehir için şu an en büyük belirsizlik bu uygun olmayan alan hikayesi.

Bir de şehirdeki orta hasarlı binaların ruhsat süreçleri gecikti. 1 seneye yaklaştık ama şehir merkezinde henüz ruhsat alabilmiş bina yok. Büyükşehir Belediyesi bu konuda çalışma yapıyor ama henüz ruhsat verilmiş bir orta hasarlı binamız da yok ne yazık ki. Dolayısıyla bu binalar da güçlendirilmeyi bekliyor. Birçoğu kullanılmıyor veyahut içerisinde ciddi barınılmayan binalar var. Ama ne yazık ki bir kısmında da insanlar oturuyor, konaklamaya devam ediyor. Ciddi bir konut sıkıntısı var, konut açığı var. Önümüzdeki günlerde belki bu konutlar teslim edilmeye başlanırsa, bu konut açığı da en azından kiralardaki artışlar, konut barınma ihtiyacını da bir nevi rahatlatacak gibi duruyor.

Bir diğer sorun da şehir merkezinde Azerbaycan’ın yapacağı konutların olduğu kısma denk gelen İnşaat Mühendisleri odamız var. Hepimizin bildiği gibi bu binamız depremin aslında sembol binası. Etrafındaki bütün binalar yıkılmasına rağmen, kendisi ayakta kalan binamız… Bu bina da rezerv alanın içerisinde, en azından projelerin içerisinde görünüyor. Bize herhangi bir tebliğ ulaşmadı ama sanki bizim bina yıkılacak gibi bir projelendirme yapılmış. Depremin aslında simgesi olan binanın projelerle yıkılmasına karşı çıkıyoruz. Bununla alakalı da gelişmeleri takip edeceğiz.

Dava süreçleriyle alakalı bilgi vermek gerekirse ciddi şekilde bilirkişi raporları ve iddianameler hazırlanmış durumda ancak burada gelen bilirkişi raporlarında mühendislik ile bağdaşmayan ne yazık ki bilgiler de mevcut.