Deprem bölgesindeki kırsal mahallelerde AFAD çadırlarının depremden bir buçuk hafta sonra tarlaların üzerine helikopterden atıldığı ortaya çıktı.

Depremzedeye çadır fırlatmışlar

Havva GÜMÜŞKAYA

Deprem bölgesinden kiminle konuşsak çadır sorunundan bahsediyor. Birkaç aile tek çadırda kalanlar da var, seralarını el yordamıyla çadıra çeviren de var. Hatay’ın kırsal mahallesi olan Tanışma Mahallesi’ndeki yurttaşlar, AFAD tarafından getirilen çadırların helikopterden tarım arazilerinin üstüne atıldığını söyledi.


Tanışma Mahallesi’nde yaşayan Ahmet Arslan, tarlasına atılan çadırlarla ekilen buğdaylarının mahvolduğunu söyleyerek, “Helikopter biraz alçaldı, çadırları attı ve gitti. AFAD ne yaptı bu köye? Çıksın biri söylesin. Çadırları helikopterden attılar. Sanki biz hayvanız. Onu da millet kapışarak aldı. Yardım TIR’ı geliyor, ama nereye, kime veriliyor belli değil. Mahallenin aşağısında başlıyorlar dağıtmaya buraya gelene kadar zaten bir şey kalmıyor” dedi. Kendi yaptıkları çadırda kaldıklarını anlatan Arslan, “Bölgedeki çoğu kişi böyle. Bazı dernekler yardım gönderdi. Hiçbiri düzenli dağıtılmadı. Çok zor durumdayız” dedi. İki evinin de depremle yıkıldığını söyleyen Arslan, “Toplanan yardımlar nerede?” diye sordu. Hatay’ı terk etmeyeceğini söyleyen Arslan, “Ben burada doğdum, burada öleceğim. Ama toplanan yardımlar muhtaç olan insanlara ulaştırılsın” diye konuştu.

depremzedeye-cadir-firlatmislar-1129857-1.



ÇADIR SU ALIYOR

Daha çok tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan bir yurttaş da, çiğ sütün yok pahasına alınmasına tepki gösterdi: “Deprem olduktan sonra çiğ süt fiyatını 9 liradan 8 liraya düşürdüler. ‘8 liraya vermezseniz almayacağım’ diyorlar. Ama başka yerlerde 12-13 liraya sütü alıyorlar.”

Devletin bir çuval yem verdiğini söyleyen Şefik Uslu da, hayvan başına 13 kilo yeme denk geldiğini söyledi. Yem fiyatlarının çok yüksek olduğunu anımsatan Uslu, “400 liraya 50 kiloluk yem çuvalı aldım. Şu an su sütten daha pahalı durumda. Devletin verdiği yem bir iki günde bitti. 6 tane hayvanım var. Hayvan başına 13 kilo yem verdiler” dedi.



Deprem nedeniyle çok sayıda hayvanın göçük altında kaldığını belirten Uslu, “15-20 hayvan göçük altında kaldı. İnsanlar, hayvancılık ve çiftçilikle geçiniyor. Ama bu konuda bir yardım yok” diyerek isyan etti. Elektriğin sık sık gittiğini de söyleyen Uslu, “Telefon da çekmiyor. Depremin ilk gününde telefon çekseydi çok kişinin hayatı kurtarılırdı” diye konuştu. uslu, Tanışma Mahallesi’nde en az 100 kişinin yaşamını yitirdiğini de sözlerine ekledi.
Enkazdan 7 gün sonra kardeşinin cansız bedenini çıkardıklarını anlatan Süheyla Uslu ise, “Gece gündüz enkazda bekledik. Yardım gelseydi böyle olmazdı. Günlerce dışarda kaldık. Şimdi 7 kişi çadırda ve arabada kalıyoruz. Çadır da su aldı” diyerek geçen haftaları anlattı. Duş ve tuvalet ihtiyacı için evlerine girmek zorunda kaldıklarını kaydeden Hatice Uslu da “İkinci depremde yıkılmayan evler de yıkıldı. Evimizin ne kadar zamanda yapılacağı belirsiz. Çadırda en fazla 3-4 ay yaşanır. Eşimin işyeri de zarar gördü. Sağlam ev bulursak belki İskenderun’a taşınırız” dedi.