Zihnimde dolaşanları klişe kalıplara sığınmadan ve tembellik etmeden insanlara aktarmak gibi bir borçluluk hissediyorum

Derdim klişe olmamak

BEKİR ÖZGÜR AYBAR

İngiliz art-rock dörtlüsü Everything Everything, yeni bir stüdyo albüm ile kariyerine ayrı bir başlık atıyor. Üstelik bu süreçte One Love Festival için İstanbul’a da uğrayacaklar. Ekibin lideri Jonathan Higgs hattın diğer ucundaydı.

>>Yeni bir albüm için gün sayıyorsunuz. ‘Arc’ın üzerinden tam 2 yıl geçti. Ekipte keyifler nasıl?

Geri dönmüş olmak harika. Şarkıları söz ve müzik yapısıyla birlikte bütünleştirmek adına kayıtlar için karanlığa gömülmüştük. Artık yaz güneşini görmek ve biraz çalmak istiyoruz. Aslına bakarsan bunun için oldukça heyecanlıyız.

>> ‘Get to Heaven’ın planlama ve kayıt sürecinde neler yaşandı? Sanırım bu kez Stuart Price ile çalıştınız.

Evet, doğru. Stuart ile albüm kaydetmenin özgür ve doğal bir yanı var. Şarkılar üzerinde yoğunlaştık ve ardından Stuart’a, yani Los Angeles’a yolladık. Kendisi birtakım ince dokunuşlar yaptıktan sonra bize iade etti parçaları. Tüm bu süreç çoğu zaman uzun mesafeli bir ilişki gibiydi. Kayıtlarda finale yaklaşınca onu yanımıza davet ettik. İngiltere’ye bizimle çalışmaya geldi. Stuart’in değişik bir coşkusu var. Bu yönüyle tıpkı çocuk gibi.

>> Kimi yerlerde “Bu albüm Everything Everything için yeni bir kırılma yaratabilir” gibi şeyler okudum. Ne dersin?

‘Get to Heaven’da ortaya çıkan sound bizce tamamdır. Bana kalırsa önemli olan tek şey de bu. Bazı şeyler hakkında yeni bir yaklaşımımız var. İnsanların hakkımızdaki düşüncelerini çok fazla önemsemiyorum artık. Çünkü fark ettim ki bu tavırda olmak bizi daha güçlü ve cesur yapıyor. Umarım albüm bunu daha iyi yansıtır.

>> Kapak illüstrasyonu oldukça dikkat çekici. Hikâyesi nedir?

İllüstrasyonlar için sanatçı Andrew Archer ile beraber çalıştık. Archer’ın ortaya çıkardığı resimler aslında şarkıların gücünü daha net göstermiş oldu. Albümün günümüz dünyasındaki terör ve çürümüşlük kadar bazı dini temalara da laf iliştirmesini istedik. Zaten çizimdeki tarzın temelinde korku var. Tıpkı çocukluk rüyalarımızdaki gibi. Kapak tasarımının bu yönünü gerçekten beğendik.

>> 10 yıla yakın bir süredir birliktesiniz. Geriye dönüp baktığında müziğinizin gelişimi hakkında neler söylersin?

Tüm kariyerimiz boyunca paletimizdeki sound’ları basit enstrüman kullanımının ötesine geçerek geliştiriyoruz. Bir şarkı, bir grubun en önemli resminin en vurucu kısmıdır. Her zaman şarkılarımızın insanları ilk önce duygusal yönden yakaladığına inandık. Sanırım zaman geçtikçe tarz konusunda daha esnek hissediyoruz. Albümlerimizdeki deneysellik bu rahatlığın yansımasıdır zaten.

>> Şarkı sözlerinizde kompleks ve karanlık bir taraf var. Bu hayat görüşünüzden kaynaklı bir enerji yansıması mı, yoksa formüle edilmiş bir tavır mı?

Şarkı sözü yazdığım her an şu hissiyata kapılırım: “Eğer bir şansım varsa, bunu önemli olduğunu hissetiğim şeyleri söylemek ya da kimsenin söyleyemeyeceği şeyleri dile getirmek için kullanmalıyım.” Zihnimde dolaşanları klişe kalıplara sığınmadan ve tembellik etmeden insanlara aktarmak gibi bir borçluluk hissediyorum. Hepsi bu.

>> Glastonbury, Reading gibi büyük festivallere ek olarak görece küçük mekânlarda da sahne alıyorsunuz. Sizin için hangisi daha önde?

Mekânlar arasında tercih yapanlardan değiliz. Adım attığımız tüm sahnelerin tadını çıkarıyoruz açıkçası. Ben şahsen Bristol’deki Thekla’da çalmayı seviyorum. Zaman içinde şunu öğrendik: Bazı şarkılar büyük arenalar, bazıları ise daha samimi mekânlar için ideal. Bu dengeyi gözetmek gerek. Sadece nerede ve kime çalacağımıza göre listemizi ayarlıyoruz.

>> Manchester’lı bir grup olarak o civarlardan dünyaya ulaşan isimlerle özel bir bağınız oldu mu? Joy Division, The Smiths, Oasis gibi ekipler sizin için ne ifade ediyor?

Oasis, Stone Roses gibi Manchester’lı grupların gençliğimizden beri büyük hayranıyız. Hâlâ ilham veriyorlar. Özel bağ konusundaysa Elbow ile epey yakın arkadaşlığımız vardır. Takılıp zaman geçirmek için ideal tipler.

>> Türkiye’de hatrı sayılır bir kitleniz var, bunu Rock’n Coke’ta sizi izlerken bizzat fark etmiştim. Yeni konser öncesi bu taraflara bir mesajınız var mı?

Elbette. Önceki Istanbul konserimiz aklımızda ve tek cümleyle özetlemem gerekirse geri dönmek için sabırsızlanıyoruz. Yeni şarkılarımızla oraya gelecek olmak bizim için çok önemli. Konserde görüşmek üzere.

***

Yepyeni şarkılarla sahnedeler

2007’de Manchester şehrinde kurulan Everything Everything’in diskografisinde üç stüdyo albüm bulunuyor. İlk çıkışını ‘Man Alive’ ile bundan evvel yapan dinamik ekip aynı dönem Mercury Prize adaylığına ulaşmayı başarmıştı. Jonathan Higgs ve arkadaşları önümüzdeki hafta ise yeni albümleri ‘Get to Heaven’ı yayınlayacak. Bu yeni şarkılarla 13 Haziran Cumartesi günü LifePark’ta, One Love Festival kapsamında sahne alacaklar.