TİHEK’in cezaevlerindeki sorunlara ilişkin yayımladığı son raporda dere yatağının üzerine kurulmuş 65 yıllık Karadeniz Ereğli Cezaevi yer verildi. Rutubetin had safhada olduğu hapishanede, ayrıca güvenlik sorunu var.

Dere yatağındaki cezaevinde endişe
Fotoğraf: AA

Umut SERDAROĞLU

Güvenlikten eğitime, sağlıktan ısınmaya kadar cezaevlerinde pek çok sorun yaşanıyor. Ancak bu sorunlar kimi kurumların yayımladığı raporlarla gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atamalarını gerçekleştirdiği Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) son yayımladığı raporda bu sefer de 1967 yılından bu yana faaliyet gösteren Karadeniz Ereğli A-2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na yer verdi. Raporda 31 mahpus ve 13 personelin bulunduğu Cezaevi’nin dere yatağında yer aldığı belirtildi. Hem fiziki şartları hem de binanın yaşı göz önünde bulundurulduğunda olası bir deprem veya sel baskınında cezaevinde kalanların hayatının tehlikeye atıldığı görüldü.

Ayrıca tek bir güvenlik kamerasının bile bulunmadığı cezaevinde yaşanan diğer sorunlar şu şekilde:

Duvarlar dökülüyor, rutubete çare bulunmuyor: Kurumun bazı koğuşlarında, pencere camlarının ve fayansların kırık olduğu, duvarların boyasının rutubetten dolayı döküldüğü görüldü. İdare duvarların durumuyla ilgili olarak; Kurumun dere yatağı üzerine inşa edilmiş olmasından dolayı sürekli rutubet olduğunu ve duvarların bu yüzden döküldüğünü, her sene boyansa da en fazla üç ay dayandığını ve buna bir çözüm bulamadıklarını ifade etti.

Kütüphane depo olarak kullanılıyor: Kurum binasının üst katında derslik olarak da kullanılabilecek şekilde düzenlenmiş bir kütüphane bulunuyor. Fakat kütüphanenin eğitim yeri olmaktan ziyade bir depo alanı olarak kullanıldığı, içerisinde birçok kolinin bulunduğu görüldü. İdare fiziki yetersizlikler sebebiyle bu alanı depo şeklinde kullanmak zorunda kaldıklarını ifade etti.

Pandemi bahanesiyle eğitim durduruldu: Ziyaret tarihinde, aktif olarak eğitim-öğretime devam eden mahpus bulunmamaktadır. İdare pandemi sebebiyle eğitimlere ara verildiğini ifade etmiştir. Kurumda ayrıca iş yurdu bulunmuyor.

Her hafta vaiz var ancak psikolog yok: Kuruma her hafta Salı ve Perşembe günleri vaizin geldiği bilgisi edinilmiştir. Ayrıca yapılan görüşmelerde, mahpuslar kurumu düzenli olarak ziyaret edecek bir psikolog talebinde bulunmuştur.

Güvenlik zayıf: Kurumda güvenlik kamerası bulunmamaktadır. Ayrıca Mahpusların kuruma geldiklerinde sağlık kontrolü amacıyla tahlilleri yapıldıktan sonra mahpus kabul odası olarak kullanılan koğuşa alınarak sonuçları çıkana kadar burada bekletildikleri ifade edildi. Söz konusu koğuşta yapılan incelemede bir suç tipinden tutulan üç mahpusun bulunduğu görüldü. Bu mahpuslar tarafından Kuruma yeni gelenlerin bu koğuşta bekletilmesinin sağlıklarını tehdit ettiği ifade edildi.

Koğuşlar ısınmıyor: Koğuşlarda bina yalıtımının iyi olmaması sebebiyle sobanın ısısının muhafaza edilemediği mahpuslar tarafından ifade edildi.

Revir bile eksik: Kurumda; kantin, açık görüş odası, revir, müşahede odası, psiko-sosyal servis odası, açık ve /veya kapalı spor salonu, SEGBİS odası, e-görüş kabini, çamaşırhane, berberhane, yumuşak oda ve hücre bulunmuyor.