Dersim’de 11 bölgenin maden sahasına dönüştürülmesine tepki gösteren Baro Başkanı Kenan Çetin, 43 bin hektarlık alanın talana açıldığını söyledi. Çetin, kültür ve inanç yerlerinin tescillenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Dersim’in kültürü ve çevresi korunmalı

Oğuz MUTLU

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), 68 ilde bulunan 766 bölgeye maden ruhsatı verilmesi için ihale süreci başlattı. Tepkilere neden olan söz konusu bölgelerden 11’i Dersim’de bulunuyor. İhale sürecinin tamamlanmasıyla birlikte kentteki Munzur Vadisi Milli Parkı başta olmak üzere çok sayıda alan maden sahasına dönüştürülecek.

BirGün’e konuşan Dersim Baro Başkanı Kenan Çetin, Dersim’de yapılan çalışmalara ilişkin Dersimlilere söz hakkı verilmediğini belirtti. Bölgenin 1. Derece sit alanı olduğua dikkat çeken Çetin, “Buraları kullanıma açılmak için değil korunmak için planlar yapılmalı. Bu coğrafyanın kendine özgü bir kimliği ve kültürü var. Meralarımız, çayırlarımız, şelalelerimiz tehlike altında” diye konuştu.

Bölgede 42 bin hektar milli park olduğunu ve 43 bin hektarlık alanın maden ihalelerine açıldığını belirten Çetin, “Bu coğrafyanın rızası olmadan buralar tamamen şirketlere peşkeş çekilecek. Üretemeyen kapitalizmin talanına açılmış olacak. Hukuki mücadelemiz sürecek” ifadelerini kullandı.

Dersim’den Avukat Barış Yıldırım ise coğrafyanın ekosisteminin oldukça zengin olduğunu ifade etti. Yıldırım , “Munzur havzasında 43 bin hektarlık bir saha 4. grup maden ruhsatlarıyla ruhsatlandırılmış durumda. Pülümür Havzası ve Munzur Havzasında yapılan araştırmalara göre buralarda 2 bine yakın bitki türü saptanmış durumda ve bunların yüzde 20’si endemik. Yaban keçisi, su samuru, tilki vs gibi koruma altında türler var. Bırakın maden projelerini insanların yaklaşımının bile yasaklanması gerekiyor” dedi.