İktidarın hangi binaların dayanıksız olduğunu bile bilmediğini ifade eden İMO Yönetim Kurulu Başkanı Yüzgeç, “Hepimiz risk altındayız” dedi.

Dersler çıkarılmıyor afetlere hazır değiliz

Hüseyin Şimşek

Cumhuriyet tarihinin en büyük kayıplarından birinin verildiği 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nin 22’nci yıldönümünde hâlâ milyonlarca insanının hayatının tehlikede olduğunu vurgulayan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Taner Yüzgeç, “Daha geç olmadan somut adımlar atılmalı” dedi.

Yalnızca depremlere değil yaşanan tüm doğal afetlere karşı yurttaşların can güvenliğinin tehlikede olduğunu ifade eden Yüzgeç, “6.7 milyon konut risk altında ama bu konutların hangileri olduğunu bile bilmiyoruz. Hepimiz risk altındayız” diye konuştu. 17 Ağustos depreminin yıldönümünde depreme karşı henüz alınmayan önlemleri anlatan ve yapılması gerekenleri dile getiren Yüzgeç, şöyle konuştu: “Türkiye, depreme hazırlık konusunda olması gereken yerde değil. Ülkede deprem konusunda bir şey yapılması gerektiği bilinci 17 Ağustos depreminde sonra ortaya çıktı ama siyasal iktidarın tasarrufları bu bilinç ile doğru orantılı gelişmedi. Bu süreçte çok az iş yapılabildi. Daha çok planlama anlamında kaldı yapılanlar. Bunun haricinde, yapılan çalışmalar da bazı birimler kendi başına yaptıkları çalışmalar olarak sınırlı kaldı ama ülke genelinde depreme hazırlıklı olmak gibi bir konumumuz yok. Bunun en somut göstergesi, yakın zamanda yaşanan Elazığ ve İzmir depremleri.”


ADIMLAR ATILMIYOR

Yüzgeç, ülkenin hiçbir afete hazır olmadığının altını çizdi: “Sadece deprem değil hiçbir afete hazır değiliz. Sel felaketinde yıkılan binalara da çok kısa süre önce şahit olduk. Risk raporları, Tarım ve Orman Bakanlığı ile de paylaşılıyor. Yapılması gerekenleri biliyoruz ama yapmıyoruz. Aynı ihmaller deprem için de geçerli. Bugüne kadar resmi verilere göre 6.7 milyon civarında konut risk altında ama hangi binaların riskli olduğunu bilmiyoruz. Çalışmalar bizzat iktidar tarafından yapılmalı. Son olarak TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapordan da anlıyoruz ki bugüne kadar henüz gerekli adımlar atılmamış. Oysa ki en son 2011 yılında yayımlanan bir Bakanlar Kurulu Genelgesi ile yapılması gereken her bir çalışma açıklanmış. Hayati önem taşıyorlar çünkü hepimiz risk altındayız.”

dersler-cikarilmiyor-afetlere-hazir-degiliz-911478-1.
Taner Yüzgeç - İMO Yönetim Kurulu Başkanı



İstanbul’da özellikle kamu binaları, hastane ve okulların risk altığında olduğunu kaydeden Yüzgeç, şöyle devam etti: “1999 öncesinde inşa edilen yapıların riskli olduğu kaydediliyor. Güçlendirme ve yıkılıp yeniden yapılma ile yenilenmesi gerektikleri her fırsatta açıklanıyor. Özel okullarda, hastanelerde, yurtlarda hiçbir çalışmanın olmadığını biliyoruz. Özellikle İstanbul’daki çoğu özel okul, özel yurt, hastane gibi kurumlar, apartmandan bozma yapılarda hizmet vermekte. Bu yapıların büyük bir çoğunluğunun hem yapımının hem de dönüşümünün nasıl yapıldığı bilinmiyor. Tüm binaların envanterinin çıkarılması, 1-2 yıllık bir hazırlık ve ondan sonraki saha çalışmaları ile 3-4 yıl içinde bitebilir. Birkaç milyarlık da kaynak gerekir tabii ki. Yarın seçim olduğunda oya tahvil edebileceğiniz bir faaliyet tarzı değildir bu. Şu an ülkemizde kentsel değil, rantsal dönüşüm yapılıyor.”

DEPREM PARALARI NEREDE?

“Kaynak meselesi oldukça önemli. 17 Ağustos’un ardından bu konuya yönelik büyük oranda kaynak oluşturuldu ama nerelerde ve nasıl kullanıldığına dair elimizde somut bir bilgi yok. Paraların nereye harcandığı araştırıldı. 2011 yılında, dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘Paralar 74 milyonun ihtiyacını karşılamak için kullanıldı’ demişti. ‘Yol yapıldı’ da denildi. Bunu yapamazsınız. Deprem vergilerini başka yerde kullanamazsınız.”