Uzmanların tüm uyarılarına karşın iktidarın salgının kontrol altına alındığı teziyle devreye soktuğu ‘normalleşme’ planı bugün hayata geçiyor. Bu kapsamda AVM’ler, berber, kuaför ve güzellik salonları açılıyor

Dertleri AVM’lerin işler hale gelmesi!

UĞUR ŞAHİN

Ülkede ilk koronavirüs vakalarının görülmesiyle önce çalışma saatleri değiştirilen, daha sonra Bilim Kurulu’nun ‘tavsiye kararı’ ile kademeli olarak kapatılan alışveriş merkezleri (AVM) bugün açılıyor. Uzmanların tüm uyarına karşın iktidarın uygulamaya geçtiği ‘normalleşme’ süreci kapsamında berber, kuaför ve güzellik salonları da müşterilerini ağırlamaya başlayacak. Ancak AVM’lerin açılması toplum için büyük risk taşıyor. Ülkede toplam 436 tane AVM bulunuyor. AVM’lerde çalışan sayısı ise toplam 520 bin.

KARAR İÇİN BEKLENEBİLİRDİdertleri-avm-lerin-isler-hale-gelmesi-729717-1.

AVM Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Can Daştan’a göre AVM’ler Şeker Bayramı sonrası açılmalıydı. Daştan, şöyle konuşuyor: “AVM’lerin ziyaretçi sayısına dair kimse fikir sahibi değil. AVM’ler bu ziyaretçi sayısını açıklamıyor. Bir AVM’nin normal bir ayda ortalama ziyaretçi sayısı 1 milyon 300 bin civarında. 436 tane AVM var. Bu riski göremiyorlar, alınan önlemler de çok mantıklı gelmiyor. Bu çözülebilir bir şey değil. İnsanlar bu ürünleri deneyecekler. Bu ürüne personel dokunacak, gidecek diğer ürünlere dokunacak. Personel eldiven taksa da bu yayılmayı önleyebilecek bir şey mi? Bayram öncesi AVM’ler çok kalabalık oluyor, en azından bayram sonrası beklenebilirdi. Bu kadar risk neden alındı? Zaten geçtiğimiz hafta içerisinde AVM’lerdeki birçok insan işbaşı yapmıştı; depo, reyon, düzen işlerinde çalışanlar.”

AMAÇ SAĞLIK DEĞİL, TİCARİdertleri-avm-lerin-isler-hale-gelmesi-729718-1.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz’a göre de AVM’lerin açılmasına yönelik karar doğru değil. Yılmaz, “Bir kere normalleşme diye bir tabiri kabul etmiyoruz” diyor ve ekliyor: “AVM’leri açmaktaki, futbol maçlarını başlatmaktaki ve berberleri açmaktaki amacın tamamen ticari faaliyetlerin geri dönüşünü sağlamak olduğunu düşünüyoruz. TTB, insanların işlerini, özellikle de emekçilerin ve küçük esnafın işlerini önemser. Bir insanın işinin olması onun sağlıklı olmasının temellerinden birisidir. Ancak olağanüstü dönemlerde devletin sorumlulukları vardır. Ne yazık ki Türkiye’de salgın sürecinde insanların yaşamlarının kolaylaştırıldığını ve onların gelirlerine katkı sunulduğunu görmedik. Çok minimalize şeyler yaşandı. Bir an önce ticari faaliyetlerin başlanması isteniyor. Dertleri AVM’lerin işler hale gelmesi…”

RİSK HER ZAMAN VAR

Yılmaz, AVM’lerin açılmasının vaka sayısının artışına neden olabileceği görüşünde. Bunu şu sözlerle açıklıyor: “Dünya Sağlık Örgütü, ‘Toplumun yüzde 50-65’i arasında bağışıklığa ihtiyaç var’ diyor. Bu sağlanmadı, tedavi de bulunmadı. Üstelik uluslararası bilim çevreleri, söylenen tedavilerin hepsini reddetti. Bu koşullarda tehlike her zaman var.”

DURUM STABİLLEŞMEDİ

“TTB hâlâ devletten verileri istiyor” diyen TTB Genel Sekreteri, sözlerini şöyle noktalıyor: “Sağlık Bakanlığı, bu kararlarla ne amaçladığını ve nasıl bir programları olduğunu net şekilde açıklamalı. Eğer söylemezse bir yorum yapmak zorunda kalırız. Kitle bağışıklığı modeli özellikle yaşlıları, yoksulları hatta çocukları etkiler. Böyle bir modelin onların yaşam haklarını sıkıntıya sokacak gelişmelere gebe olabileceğini düşünmek lazım. Şu anda hâlâ karantinada olan mahalleler, köyler, evler varken durumun stabilleştiğini söylemek yanlış olur.”