Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü Beldesi'nde, sahurda evinin önünde davul çalınmasına karşı çıkan Alevi bir ailenin evi...

Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü Beldesi'nde, sahurda evinin önünde davul çalınmasına karşı çıkan Alevi bir ailenin evi, 60-70 kişilik bir kitle tarafından taşlanıp camları kırıldı, evin yanındaki ahır yakıldı. Aile, ‘tekbir’ sesleriyle başlayan taşlama faslının, “Madımak gibi sizi de yakacağız” gibi hep bir ağızdan bağrışılan tehditlerle devam ettiğini anlattı.

İSTİKLAL MARŞI EŞLİĞİNDE TAŞLADILAR
Evli ailesinin evi geçtiğimiz gece sahurda “Biz oruç tutmuyoruz, burada davul çalmayın” uyarısında bulundu. Davulcunun tepki göstermesi üzerine taraflar tartıştı. Beldede olay duyulunda dün gece toplanan 50-60 kişilik grup, Kürt ve Alevi olduğunu söyledikleri Evli ailesinin evinin önünde toplandı. Olay yerine gelen jandarma timi müdahale ettiği grubu engelleyemeye çalışırken, Evli ailesinin fertleri korku içinde elektrikleri kapatıp gizlendikleri evde, jandarmanın öfkeli kalabalığı dağıtmasını bekledi. Beldedeki jandarmalar kalabalığı dağıtmakta yetersiz kalınca Doğanşehir ilçesinden takviye ekip istendi.

GÖZALTINA ALINAN YOK
İstiklal Marşı söyleyip, "Bu aile bugün buradan gidecek" diyen kalabalığın taşladığı evin camları kırıldı. Gruptakiler evin yanındaki ahırı ateşe verince jandarma havaya uyarı ateşi açtı. Saatlerce süren olaylar, gelen takviye ekiplerin ‘öfkeli kalabalığı’ dağıtmasıyla son buldu. Ancak kimsenin gözaltına alındığı bilgisi verilmedi.

‘BİZİ ÖLDÜRMEYE GELMİŞLER’
Evleri taşlanan ve ahırı yakılan Hüseyin Hasan Evli, bugüne kadar Sürgü Kasabası'nda herkesin kardeşçe yaşadığını söyledi.

Hasan Hüseyin Evli, "Bizim istediğimiz birlik beraberlik. Kardeş kardeş yaşamak istiyoruz. Biz böyle olaylar istemiyoruz. Çünkü neden? Çorum'da yaşandı, Maraş'ta yaşandı, Malatya'da yaşandı da ondan. Biz kalkıp da bugüne kadar kimseyi incitmedik" dedi.

Yaşadıkları dehşet gecesini anlatan Leyla Evli de, olaylar sırasında cep telefonu ile kaydettiği görüntüleri ve eve atılan taşları basın mensuplarına gösterdi.

"Bizi linç etmeye geldiler" diyen Leyla Evli, şunları söyledi:

"Bizi öldürmeye gelmişler, zaten adamların amacı belliydi. 'Kürtlere ölüm', 'Alevilere ölüm', 'Sizi burada barındırmayız, gidin buradan, gitmeseniz de biz sizi öldüreceğiz' diyerek bizi tehdit ettiler.

AİLEYE DESTEK OLMAK İÇİN HEYET GİTTİ
Malatya’da yaşananların hemen ardından CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün,  İstanbul Milletvekili Müslüm Sarı ve Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt Evli ailesi ile görüşmek için Malatya’ya gitti. CHP’li vekillere AKP Milletvekili Öznur Çalık, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Halkların Demokratik Kongresi temsilcileri, ÖDP, EMEP ve birçok demokratik kitle örgütü de eşlik etti. Aileyle yapılan görüşmeye, ailenin koruma talebine "Beldeyi terk edin" yanıtı veren Sürgü Belediye Başkanı Faruk Taşdemir de katıldı.

AĞBABA: DEVLET, AİLEYE ‘GİDİN’ DEMİŞ
Görüşme sonrasında BirGün’e konuşan Ağbaba şunları kaydetti: “Cumartesi yaşanan olayın ardından hemen buraya geldik. Gördük ki burada dinsel provokasyondan doğan bir gerginlik yaşanmış bir ailenin yaşamına müdahale edilmiş. Güvenlik güçleri müdahale etmekte gecikmişler yani bir güvenlik zafiyeti yaşanmıştır. Öyle söylendiği gibi münferit bir olay değildir bu yaşanan. Aile olay anından beri çok tedirgin, üç gündür evden çıkmıyor. Belediye başkanı güvenliği sağlayamadıkları için ‘gidin’ demiş. Bunu demeye hakkı yoktur. Yıllardır ben Malatya halkıyla bir arada yaşadım hiç böyle bir şey yaşanmış değildir.”

AYGÜN: SORUŞTURMA BİLE AÇMAMIŞLAR
CHP Milletvekili Hüseyin Aygün ise saldıran grubun “Kızılbaş p..çler” diyerek hakaretler edip sloganlar attığını, tekbir getirdiği bilgisini aldığını belirterek, “Saldıran kişiler, jandarmaya ‘bu aile buradan gidecek’ diyor. Oradaki halkın iddiasına göre jandarma da ‘bu aileleri göndereceğiz’ demiş. Jandarma hangi yetkiye dayanarak, bu sözü verebiliyor. Valilik ve Emniyetin bu olaydan bilgisi var, ama herhangi bir soruşturma başlatılmamış” dedi. Aygün, yaşananların Başbakan Erdoğan’ın son yıllardaki Alevilere dönük “nefret içeren söylemi”nin sonucu olduğunu söyledi. Aygün, “Son 1 ayda cemevleri ve Alevilerle ilgili açıklamalara bakın “Cemevi olmaz, İslam içinde yer alan Aleviler ibadetlerini camide yapsın’ şeklinde TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in açıklamaları ve Yargıtay’ın kararı var. Alevilere karşı ayrımcı davranırlarsa, böyle kendini bilmez yobazlar, Sivas, Maraş’ta insanları öldürenler de yeni saldırılarda bulunacaktır. Bu olayın sorumlusu devleti yönetenlerdir” dedi.

AKP’LİLER ‘VATANDAŞ HASSASİYETİ’ DEMİŞ
Saldırının ardından ailenin evinin önünde güvenlik için nöbet tutanlar arasında yer alan ÖDP Malatya İl Yönetici Hüseyin Adıgüzel ise, BirGün’e şunları söyledi:

“Biz bu (dün) sabah nöbetten yeni geldik. Aile evinde duruyor ve evini terk etmemekte kararlı. AKP’li vekiller uğradı bir ara, ‘vatandaş hassasiyet’ diyerek neredeyse aileyi suçlu çıkarıyorlardı. Biz orada tepki gösterdik. Tepki gösterince vekiller geri adım attı. Sürgü Belediye Başkanı benzer söylemi aileye karşı kullanıp, toplumun hassasiyetlerinden bahsedip, ‘biz aslında kardeşiz, Alevi, Kürt komşum var’ dedi.  Ailenin kararlılığı bizim için oldukça önemli. Aksi halde buradan bu zihniyete yol açılmış olur.

Biz nöbet tutarken gece 2-3 gibi yine tekbir sesleri geldi. Jandarma hareketlenip yine çember oluşturdu. Bu zihniyete karşı geri adım atmayacağımızı, korkmayacağımızı, ailenin yanında olduğumuzu gösterdik. CHP, EMEP, Eğitim Sen, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği aileye destek olmak için birlikte ailenin yanındaydı. Aile, bugün (dün)  yaşananlara ilişkin Doğanşehir Cumhuriyet Başsavcısı’na şikayette bulunacak.”

KİM NE DEDİ?
SALDIRININ ardından açıklama yapan çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü, saldırının azmettiricisinin AKP olduğunu vurguladı:

» ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya: “Bu saldırının zeminleri bizzat AKP iktidarı tarafından hazırlanmıştır. Sivas Katliamı suçlularını zaman aşımı kararıyla kurtarılması, cemevlerine dönük Diyanet fetvası ile çıkartılan kapatma ve reddetme anlayışı Alevilere dönük saldırıyı cesaretlendirmiştir. Malatya’da saldırıyı organize eden, tehditlerde bulunan, ev yakmaya çalışan gerici-faşist güruh derhal gözaltına alınmalıdır. Biz, yurttaşlarımızı yalnız bırakmayacağız, sorumlularla hesaplaşana dek bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”

» Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Kemal Bülbül ise olayın AKP’nin talimatlarıyla gerçekleştiğini söylerken, “Alevi Açılımı’ sahtekarlığı ile işe başlayan AKP Hükümeti ‘Madımak katillerine zaman aşımı’ vermek ve ‘Madımak anmasını yasaklama’ icraatlarından sonra 1925 ‘Tekke ve Zaviyeler Kanunundan’ sonra bir kere daha fiilen Alevilik inancını yasaklamıştır” dedi.  Devlet yetkililerinin telefonlarına çıkmadığının çıktıklarında ise “Durum abartılıyor! Bu münferit bir olaydır!” dediklerini ifade eden Bülbül durumun takipçi olacaklarını yeni katliamlara meydan vermeyeceklerini duyurdu.

» Pir Sultan Abdal Vakfı Gnl. Bşk. Emel Sungur: “Daha önce de Ramazan ayında katliamlara kadar giden bu tür vahim olaylarla karşılaştık, gelecekle ilgili sadece kaygı değil korkuda duymaktayız. Hopa Eyleminden, 4+4+4 eylemine, Sivas Zaman Aşımı davasına gidenlere gösterdiği tavırlarını unutmadığımız asayiş! Kuvvetleri bakalım buradan nasıl bir talimat alıp, tepki gösterecektir izlemekteyiz. Biz, demokratik Alevi örgütleri olarak canlarımızın her zaman yanında olacağız.”

» Aileyi ziyaret eden BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, saldırının 'münferit' görülemeyeceğine dikkat çekerek, "Ciddiye almalıyız. Bunu küçültmeye çalışıyorlar ama izin vermemeliyiz. Ayrıca ailenin sadece Alevi kimliği yok, aynı zamanda Kürtler. Özel bir yıldırma politikası olduğunu düşünüyoruz" dedi.

» Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut: “Doğanşehir’deki katliam girişiminin sorumlusu başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP iktidarıdır. Bu saldırı ile saldırı öncesinde AKP iktidarının Suriye siyaseti gereği tırmandırdığı mezhepçi, Alevi düşmanı söylem ve bunu asparagas haberlerle besleyen gerici medyanın tutumu arasında doğrudan bir bağ vardır. Amaç Kürt ve Alevi düşmanlığı üzerinden AKP’nin arkasında dizilecek Türk-İslamcı saflaşma yaratmaktır. Başta Akit Gazetesi olmak üzere AKP yandaşı medyanın tutumunun ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Alevi düşmanı söylemlerinin bu amaca hizmet ettiği belli olmuştur. Sağduyulu herkesi sessiz kalmamaya çağırıyoruz.”

» EMEP Genel Başkanı Selma GÜRKAN: “AKP iktidarının Suriye politikasının gelip dayanacağı yerin, ülke içinde bir mezhep ve etnik kışkırtmaya sebep olacağını baştan uyarmıştık. Daha önce Adıyaman, Erzincan ve Didim’de ev işaretleme tehdidi dün Malatya, Doğanşehir’in Sürgü beldesinde fiziki saldırıya dönüştü. Ancak, yıllardır bir arada yaşayan halkların arasında herhangi bir sorun yaşanmamıştır. Yeter ki iktidarlarca kışkırtma olmasın. Emek Partisi olarak, halklarımızın bu oyunu bozacağına inanıyoruz.”

» ESP Genel Merkezi: “Bir kez daha görülmüştür ki, ezilen halkı katliamlardan koruyacak irade devlet, jandarma, polis değil, halkların örgütlü birlikteliği ve dayanışmasıdır. Halklarımızı her yerde katliam girişimine karşı sokaklarda dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz.”