MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İdlib ile ilgili açıklamalarda bulundu. "Türk milleti gerekirse Şam'a girmeyi şimdiden planlamalıdır" diyen Bahçeli, "Esad devrilmelidir" ifadelerini kullandı. Bahçeli, hükümetin Rusya ile ilişkileri yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyledi

Devlet Bahçeli: Şam'a girmeyi planlamalıyız, Esad devrilmelidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İdlib ile ilgili açıklamalarda bulunan Devlet Bahçeli, "Türk milleti gerekirse, başka da seçenek görülmezse, Şam'a girmeyi şimdiden planlamalıdır" ifadelerini kullandı.

"Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad" diyen Bahçeli, "Esad devrilmelidir" dedi.

Rusya ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, "Hem Suriye'yi hem de Türkiye'yi eşzamanlı kontrol etmeye çalışan Rusya iyi niyetli değildir" diye konuştu.

Bahçeli, Hürrriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'ın 17 Ağustos 1999 depremi için, "Devletin en az üç gün kafayı kaldıramadığı da buz gibi bir gerçektir" sözlerine sert tepki göstererek, "Bu iddianı ispatlamazsan alçaksın, müfterisin" dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:

>> Türkiye son zamanlarda afetlerle ve vehim kazalarla kıyasıya boğuşmaktadır. Felaketler 2020 yılında adeta otomatiğe bağlayarak ülkemize tesiri altına almıştır.

>> Türkiye, tek yürek olarak Elazığ depremzedelerine sahip çıkmıştır. Bu memnuniyet vericidir. Depremin enkazı kaldırılırken Van'da çığ düşmesi sonucu 41 kardeşimiz şehit olmuştur. Deprem oldu çığ düştü derken İstanbul'da yolcu uçağı kaza kırıma uğramış, 3 kişi hayatını kaybetmiştir. Türk milleti tarihi boyunca felaketlere meydan okuya okuya bugünlere gelmiştir. Felaketler karşısında soğukkanlı tavır, aklıselim sabır yegane dayanağımız olmalıdır. Kötü günler Allah'ın izniyle geçecektir. Korku salmaya çalışanlara kaşrı duruş da milli duruşunun gereğidir.

>> 1999 depremi ile Elazığ depremini karşılaştırıp siyasi çıkar kovalayanlar var. 1999'da devletin çöküp bugün ayakta oldığunu söyleyenler ortada. Çöken devlet değil binalardır. Devlet aynıdır, ruh aynıdır, fıtrat ayınıdır, dün ile bugün arasında ayrımcılık yapanlar da kalleştir. 1999 depremi ile Elazığ depremini teraziye koymak ahlaksızlık değil midir. Acının küçüğü büyüğü olmaz.

>> Depremler arasında siyasi kıyas yapmak birlik ve berabreliğe hançer sallamaktır. Türk devleti ve hükümeti dün gereğini yapmıştır, bugün de aynısıdır. Gölcük bizimdir Elazığ da bizimdir. 1999'daki acı neyse 2020'deki acı da odur. Biz alınganlık yapmıyoruz, sadece 3-5 çürük yumurta ayna tutuyoruz. Hiç kimse karanlığa saklanıp taş atmasın. Dün de bugün de Türk devleti güçlüdür.

AHMET HAKAN'A TEPKİ: İSPATLAMAZSAN ALÇAKSIN

(Ahmet Hakan'ın 17 Ağustos 1999 depremi için "Devletin en az üç gün kafayı kaldıramadığı da buz gibi bir gerçektir" sözleri) 17 Ağustos depreminde devletin en az üç gün kafayı kaldıramadığını iddia eden köşe yazarı, bu iddianı ispatlamazsan alçaksın, müfterisin.

>> Türk milleti doğal felaketlerle mücadele ederken İdlib'de kahredici gelişmelere şahitlik edilmiştir. Kanlı Suriye rejimi Türk askerini hedef almıştır. Artık buna tahammül edecek halimiz kalmamıştır. Katil Esad defolup gidesiye kadar yüreğimiz soğumayacaktır.

"RUSYA İYİ NİYETLİ DEĞİL"

>> Hem Suriye'yi hem de Türkiye'yi eşzamanlı kontrol etmeye çalışan Rusya iyi niyetli değildir. Hükümetin, Rusya ile ilişkileri yeniden gözden geçirmesi temennimizdir. Ne Astana'dan ne Soçi'den ne Cenevre'den ne de diplomatik temaslardan herhangi bir sonuç bugüne kadar çıkmamıştır, çıkması da beklenmemelidir. Şehitlerimiz vebali saldırgan Suriye kadar buna ortam hazırlayan Rusya'nın omuzlarındadır. Bununla yüzleşmek şarttır.

>> Türk milleti gerekirse, başka da seçenek görülmezse, Şam'a girmeyi şimdiden planlamalıdır. Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad... Mehmetlerimize şehit eden alçaklara ses çıkarmayıp Türk devletini suçlayanlar ortadadır. Esad devrilmelidir, zulüm şatoları yıkılmalıdır.

KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI

>> 3 genel başkan yardımcımızdan kurulan komisyon çalışmalarını tamamlamıştır. Bu komisyon marifetiyle Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.

>> Kılıçdaroğlu FETÖ'nün siyasi ayağını açıklayacakmış, boy aynasına baksın. 15 Temmuz başarılı olsaydı yurtta sulh konseyinin siyasi ayağı kim olacak, ülkeyi kimler yönetecektir? Mesela Kılıçdaroğlu böyle bir durumda görev alacak mıydı? Cevabını aradığımız sorular da bu şekildedir.

İLKER BAŞBUĞ'UN AÇIKLAMALARI

>> 26. Genelkurmay Başkanı Sayın İlker Başbuğ, malum iddialarda bulundu. Önerge üzerinde siyasi ayak tartışması odaklanmıştır. MHP 2009'da ne söylediyse bugün de arkasındadır. Fakat FETÖ'nün siyasi ayağı basit şekilde önergeye imza atanlarla geçiştirilemez. Bizim de çekincelerimiz vardır önerge hakkında ancak sayın Başbuğ yanlış yerde iz sürmektedir. O günkü bir konuyu bugün yeniden kaşımanın kime ne faydası olacaktır. Kendisi görevdeyken FETÖ'cülerle mücadaleyi hakkıyla yapmış mıdır?