Mehmet Emin ÖZBEY

 

Doğu Anadolu bölgesindeki sosyal yapının değişmez unsuru hatta başrol oyuncusu olan aşiretlerin en güçlü olduğu illerden biri kuşkusuz Van. 18 aşiretin hüküm sürdüğü kentte adeta onlar bilmeden, onay vermeden kuş bile uçmadığını vurguluyor sokaktaki Vanlı.

Doğu Anadolu bölgesindeki sosyal yapıya bakıldığı zaman, bölge nüfusunun neredeyse tamamının çeşitli aşiretlere mensup olduğu dikkat çekiyor. Ancak yaşanan yoğun göç nedeniyle yerleşik aşiret düzeninin tamamen bittiği, dağınık ailelerin kendi aşiretlerini ilan ettiği gerçeği, aşiretlerin başka bir boyutunu ortaya koyuyor.

Aşiretlerin feodal yapısının değiştiği, ancak geleneksel yapıyı korumaya çalıştıkları gözden kaçmazken, son yıllarda eğitime verdikleri önem gittikçe artıyor. Kent yaşamı ile birlikte kabuk değiştiren aşiretlerin, toprak ağalığı yerine doktor, savcı, avukat, hakim, mühendis gibi mesleklerde ve siyasi partilerin kilit noktalarında adamlarının olması yaşanan değişimi gözler önüne seriyor.

Aşiret reislerinin kalabalık nüfus nedeniyle kontrolünü sağlayamadığı kabileler, aşiretlerden bağımsız hareket ediyor. Şehir yaşamı ve geçim sıkıntısı aşiret kimliğinin yerine akraba ve aile kimliğinin yerleşmesine neden oldu. Cenaze ve düğünlerde bir araya gelen aşiret mensupları sadece kan davalarında ortak hareket ediyor. Her kabilenin yaklaşık bin ila 10 bin mensubunun bulunduğu gerçeği aşiret reislerini tedirgin ediyor.

 

SİYASET: DOKUNULMAZLIK ZIRHI

Siyasi partilerin gözbebeği olan aşiret reislerinin veya ileri gelenlerinin siyasete girmesi ve bir çoğunun dokunulmazlık zırhına bürünmesi bölgede yaşanan yoğun kaçakçılığın önlenememesinin en büyük sebebi olarak gösteriliyor kimi çevrelerce. Milletvekilliği döneminde adı sık sık uyuşturucu kaçakçılığı ile anılan, polise Picasso tablosu satmaya kalkışan Mustafa Bayram, aşiretlerde yaşanan kirli yapılaşmanın sembol isimlerinden biri. Aşiret mensupları ildeki siyasetin yönünü de belirliyor. Özellikle DYP, ANAP, SP, AKP ve MHP gibi sağ partilerden yana tavır alan ve bu partileri destekleyen aşiretler, siyasette aslan payını almayı da ihmal etmiyor.

 

AĞA GİTTİ FABRİKATÖR GELDİ

Bir çok aşiret, ildeki yapısını ve asıl yerleşim yerini değiştirmiş durumda. Uçsuz bucaksız arazi sahibi olan aşiret reisi kalmazken, halen toprak ağası olarak bilinen sadece birkaç aşiret bu geleneği yaşatmaya çalışıyor. Meraların ve köylerin boşaltılması ile birlikte göçe zorlanan aşiretler bir yandan dağılırken, diğer yandan kent yaşamına ayak uydurmaya çalışıyor. Yaşanan soğuk savaş sonrası köylerini boşaltarak şehrin farklı yerlerine yarleşen aşiretler, ekonomik sıkıntılarını atlatmak için yatırıma yöneldi. Van'da faaliyet gösteren fabrikalardan 16'sının farklı aşiret mensuplarına ait olduğu biliniyor.

 

EĞİTİM ÖNE ÇIKIYOR

Eğitime oldukça önem vermeye başlayan aşiret reisleri çocuklarının doktor, avukat, savcı, hakim, mimar, mühendis, gazeteci, siyasetçi olması için çaba harcıyor. Sahip olduğu 60 bin nüfusu ile ilin en büyük aşireti konumunda bulunan Ertuşiler, bu tespiti doğruluyor. Ertuşi aşiretine mensup 26 doktor, 4 savcı, onlarca avukat, mimar ve mühendis aşiretin kilit konumlarda yer edinmesine de yardımcı oluyor.

Birçok araştırmacı, aşiretlerin geleneksel yapısının değiştiğini söylese de, aşiretlerde bir çok geleneğin devam ettiği biliniyor. Özellikle çok eş ve çok çocuktan vazgeçmeyen aşiret reisleri, başlık parası, kan davası, misafir ağırlama, bayramlaşma, düğün, cenaze, giyim ve yemek konularında da taviz vermiyor.

 

NAMUS KAVRAMI

Namus kavramı, aşiretteki sosyal hayatın temel dinamiklerinden en önemlisini oluşturuyor. Bu konuda suç işleyen aşiret mensubu, aşiret içindeki ileri gelenlerin aldıkları karara göre cezalandırılıyor. Aşiretin ileri gelenlerinin aldıkları bu kararlarda ölüm cezası yer almazken, genel olarak, aileden men, veya köyden uzaklaştırma gibi cezalar uygulanıyor. Basın yansıyan namus cinayetleri ise aşiret tarafından değil, kişinin ailesi tarafından gerçekleştiriliyor.

 

NASIL SİLAHLANDILAR

1985 yılında Hakkari'de yaşayan Jirki Aşireti ile başlayan koruculuk modasına, bugün tüm aşiretler katılmış durumda. Van'da bulunan aşiretlerden toplam 8 bin aşiret üyesi koruculuk sistemi ile birlikte silahlandı. Bölgedeki bazı yerde güvenliğin tamamen aşiretlerin elinde olduğu gerçeği, Başkale'deki durumu özetlemeye yetiyor. Korucu mensupları ile birlikte kendi içlerinde de silahlanma yarışına giren aşiretler, kimi zaman bu yarışın kurbanı oldular. Yüzlerce aşiret mensubu, hızlı silahlanma ile birlikte suç işlemeye başladı. Alınan bilgilere göre aşiret mensupları silahlanma ile birlikte; toprak gaspı, cinayet, adam kaçırma, darp, kaçakçılık, hırsızlık ve benzeri suçlara karışarak, cezaevi ile tanıştı. Kendi içinde silahlanan büyük aileler, yaşadıkları yerlerde adeta devlet başkanı gibi korunuyor. Van Eski Milletvekili Mustafa Bayram'ın konağı, makineli tüfek taşıyan 20 kişi tarafından korunuyor.

 

BAŞKALE'NİN SIRRI

Mustafa Bayram'ın da mensubu bulunduğu Ertuşi Aşireti'ne bağlı Şerefhan kabilesinin yoğun olarak yaşadığı Van'ın Başkale ilçesi, bu aşiretin kalesi konumunda. Aşiret Reisi İskender Ertuş, saygın kişiliği ile tanınırken Şerefhan Kabilesi Reisi Mustafa Bayram ise kamuoyuna farklı bir portre olarak çıktı. Mustafa Bayram'a yakınlıkları ile bilinen yüzlerce silahlı kişi, Başkale'de uçan kuştan bile haberdar oluyor. Oğlunun polis merkezinden kaçırılmasının ardından tutuklanan ve kefaletle serbest bırakıldıktan sonra kayıplara karışan Bayram'ın halen aşiretin en etkili olduğu Başkale'de olduğu iddia ediliyor. Şerefhan aşiretinin yaşadığı bölgeye ise güvenlik güçlerinin giremediği iddiaları ise kafaları karıştırıyor.

 

VANLILAR ÇEKİNİYOR

Vanlılar genel olarak aşiretlerden çekiniyor. Özellikle karakol baskını sonrasında aşiretler hakkında konuşmaya çekiniyor vatandaşlar. Aşiret mensupları da bu konudan oldukça rahatsızlık duyuyor. Özellikle Mustafa Bayram'ın mensubu olduğu Ertuşi Aşireti Reisi İskender Ertuş, "Aşiretler bugün dağılmış durumdalar. Aşiretlerden ayrı yaşayan aileler, bizlerden bağımsız hareket ediyor. O halde neden bu olaylar aşiretimize mal ediliyor. Buna sonuna kadar karşıyız" diyerek kendilerine haksızlık yapılmamasını istiyor.

 

Van'da halen varlıklarını devam ettiren 18 aşiret ve bu aşiretlere bağlı 80'in üzerinde kabile bulunuyor. Van'da varlığı bilinen aşiretler şunlar;

* Ertuşi Aşireti

* Burukan Aşireti

* Müksü Aşireti

* Milan Aşireti

* Mukuri Aşireti

* Boti Aşireti

* Haydaran Aşireti

* Şemsikan Aşireti

* Takuri Aşireti

* Mehmet Piran Aşireti

* Hani Aşireti

* Mahemdi Aşireti

* Ebdayi Aşireti

* Memani Aşireti

* Mamedi Aşireti

* Edmaneki Aşireti

* Merziki Aşireti

* Kuresin Aşireti

 

CEMİYET DEĞİL CEMAAT

Kendisi de bir aşiret mensubu olan Doç. Dr. Ahmet Özer, "Doğu Anadolu'da Aşiret Düzeni" adlı kitabı ile aşiretlerin yapısına ışık tuttu. Aşiretlerin, 'cemiyetten' ziyade 'cemaat' olarak tanımlanacağını belirten Özer şunları söylüyor:

"Genel olarak tarım ve hayvancılıkla uğraşan bu kişiler, son zamanlar da yerleşik düzenden dağınık ve göçer bir düzene doğru kaymışlardır. Babadan oğla geçen kan bağı esasına dayalı aileye bağlılık, ortak savunma ve ortak saldırı mekanizmalarının en büyük sebebidir. Şehirleşme ile birlikte değişen aşiret yapısı aşiretlerin bölünmesine de neden oldu. Eğitimin önem kazanması ile birlikte, din gericiliği, töre, örf ve geleneklere bağlılık da azaldı. Kan davaları halen devam etmekle birlikte bu durumdan zarar gören aşiretler barıştan yana tavır alıyor. Son zamanlarda en dikkat çekici konu ise bir çok aşiret reisinin aşiretlerini terk etmesidir. 'Cesur, güçlü, aşiret halkını kontrol edebilen, aşiretin menfaatlerini koruyan, örflere adetlere bağlı ve kanunlara saygılı' olarak tanımladığımız aşiret reislerinin sonuncusu olan Kinyas Kartal'ın vefatının ardından aşiret reisleri için genel bir tanımlama yapılamaz oldu. Gerçekten Kinyas Kartal tam manasıyla bir aşiret reisi idi. Aşiretlerin Van'da en etkili oldukları konu hiç şüphesiz siyasettir. Son mahalli seçimlerde belediye başkanlığına aday olmuştum. Fakat asla aşiretçilik yapmadım. Eğer aşireti arkama alsaydım şu anda benimle Van Belediye Başkanlığı makamında konuşuyor olurdunuz."