Devlet kadınları ölüme terk ediyor!

HABER MERKEZİ

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alan AKP hükümeti şimdi de kadınların nafaka hakkıyla uğraşırken, ülkede katliam boyutuna varan kadın cinayetleri tüm hızıyla sürüyor. Yasaların uygulanmaması ve ilgili kamu görevlilerinin işini yapmaması nedeniyle her gün en az bir kadın katlediliyor. Son olarak İstanbul Tuzla’da 29 yaşındaki Avukat Dilara Yıldız’ın, hakkında uzaklaştırma kararı çıkarttığı bir erkek tarafından karakolun hemen yanındaki bir restoranda polisin gözü önünde öldürülmesi, ülkede hiçbir kadının can güvenliğinin olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.

10 GÜN EVİNDE KALMIŞ

DHA’nın haberine göre, eski uzman çavuş olan Oktay Dönmez, memleketi Samsun’a giden ve bir süredir şehir dışında olan eski nişanlısı Dilara Yıldız’ın Tuzla’daki evine çilingirle girdi. 10 gün boyunca Yıldız’ın evinde kalan Dönmez, eve geldiğinde silah zoruyla Yıldız’ı alıkoyarak darbetti ve 150 bin liralık nişan parasına el koymak amacıyla kadına önceden hazırladığı senetleri imzalaması için baskı yaptı.

POLİSİN GÖZÜ ÖNÜNDE

Av. Dilara Yıldız, kendisine zarar vereceğini anladığı Oktay Dönmez’i karakolun hemen yakınındaki bir restorana gitmek için ikna etti. Bu sırada bir arkadaşına "Bana zarar verecek,ciğerciye gidiyoruz, yardım edin" diye mesaj attı.

Bunun üzerine Dilara Yıldız’ın 3 arkadaşı da restorana geldi. Arkadaşları polise ihbarda da bulundu. Ardından kapıda genç kadını arayan polis ekibini gören Oktay Dönmez, "Bana kumpas mı kurdunuz" diye bağırarak silahını çıkardı ve Yıldız’a peş peşe 3 el ateş etti. Genç kadın, polislerin gözü önünde olay yerinde hayatını kaybetti.

Katilin daha sonra silahını masada bulunan diğer kişilere doğrulttuğu ancak polis ekiplerinin "Dur teslim ol" çağrısı üzerine ateş etmediği öğrenildi. Katil Oktay Dönmez gözaltına alınırken Dilara Yıldız’ın cansız bedeni Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

DEFALARCA ŞİKÂYET ETTİ

Dilara Yıldız’ın kardeşi Merve Yıldız, ablasının Oktay Dönmez’den defalarca kez şikâyetçi olduğunu, bu kişi hakkında uzaklaştırma kararı çıkarttığını ama buna rağmen katilin ablasının evinin kapısını açtırarak dairesinde bile kalabildiğini söyledi. DHA’ya konuşan Merve Yıldız, şunları anlattı:
“Günler öncesinden ultra güvenlikli olarak kiralanan sitenin içine giriyor, kapısını kırıyor. Ablamın dairesinde kalıyor, onu tehdit ediyor ve bu kişinin uzaklaştırma kararı var. Bu kişi sonra ablamın memleketten dönmesini bekliyor günlerce. Ablam memleketten dönüyor, kapıda yakalıyor. Sonra bir şekilde ablam onu kandırıp buraya getiriyor; çünkü o burayı bilmiyor. Ablam Tuzla’yı biliyor. Kendisi uzman çavuş. Polis karakolunun burada olduğunu biliyor ablam. Kurtulmak için geliyor; çünkü silahı kafasına dayayıp tüm malını almak için imza attırmaya çalışıyor evde. Ablam imza atmıyor. Kurtulmak için getiriyor, belki biri görür diye.”

Ablasının avukat olarak onlarca kadının hakkını savunduğunu, güçsüz kadınların yanında olduğunu belirten Merve Yıldız, “Fakat biz hiçbir kadını koruyamadığımız gibi benim ablamı da koruyamadık. Benim ablamın sesi olun. Defalarca şikâyet etti, ‘Seni kana boğacağım’ mesajları vardı. Ama tutuklamadılar. Hiçbir önlem almadılar. Onlar ayrılalı 5 ay oldu, 5 aydır uzaklaştırma kararı vardı” diye konuştu.

***

‘Kanınla duş aldıracağım’

Oktay Dönmez hakkında defalarca şikâyetçi olan Dilara Yıldız’ın, katilin kendisine yönelik ölüm tehditlerini sosyal medyadan paylaştığı da ortaya çıktı. Buna göre Oktay Dönmez, Yıldız’a şu mesajları gönderdi: “Elime düştüğün ilk fırsatta sana kendi kanınla duş aldıracağım. Son kez anneni aratacağım. Sadece düştüğünde kucağıma. Sonra da zaten mermerin yazılacak, vasiyetini hazırla. Şimdiden biletin kesildi çoktan, çok zamanın yok bu hayatta.” Dilara Yılmaz bu mesajları yetkililere de iletti ama buna rağmen Oktay Dönmez tutuklanmadı.

***

İktidar kadınları daha da korumasız bıraktı

Dilara Yıldız’ı ve yüzlerce kadını erkek şiddetinden korumayan, aksine failleri cesaretlendiren politikalar yürüten siyasi iktidara tepki yağdı. Türk Barolar Birliği (TBB), TBB Kadın Hukuku Komisyonu ve 79 baro, şu açıklamayı yaptı:

“Meslektaşımızın kamuya açık bir yerde, polislerin olay yerine intikal etmesine rağmen eski nişanlısı tarafından silahla katledilmesi, ülkemizde kadın cinayetlerinin ne kadar rahat işlenir hale geldiğini göstermesi açısından dehşet vericidir. Biz hukukçular, ısrarla kadın cinayetlerinin önlenmesi için yasaların eksiksiz uygulanmasını; önleyici, koruyucu tedbirlerin alınmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların hayata geçirilmesini talep ettik. Ancak iktidar, tam tersine İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekerek kadınları daha da korumasız bıraktı.”

6284 UYGULANSAYDI…

Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu’ndan yapılan açıklamada ise şu ifadeler yer aldı: “Reddedildiği için ‘kanında duş alma’ tehdidinde bulunabilen erkekleri durdurmak yerine cesaretlendiren politikalar yüzünden bir kişi daha eksildik. Kadınları erkeğe ‘ait’ gören, itaat bekleyen bu zihniyeti körükleyenler, suçlusunuz! Kadın cinayetleri politiktir.”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan yapılan açıklamada da Dilara Yıldız’ın faili defalarca şikâyet ettiğine ve uzaklaştırma kararı çıkarttığına dikkat çekilerek, “6284 sayılı yasa etkin uygulansaydı Dilara yaşıyor olabilirdi. Görevini yapmayan, failleri cezalandırmayan yetkililer kadın cinayetlerinin asıl sorumlusudur” dendi.

***

Yetkilileri de yargılayın

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2021 yılında erkekler tarafından katledilen 280 kadından 33’ü, öldürülmeden önce savcılığa ya da polise giderek failden şikâyetçi oldu, korunma talep etti. Ancak yetkililerin görevini yerine getirmemesi sonucu bu kadınlar erkek şiddetiyle hayattan koparıldı. 6284 sayılı yasayı uygulamayan, kadınları korumayan bu yetkililerden kaçı hakkında işlem başlatıldığı ise belirsiz.