Devletin kadın politikası artık yok
Seçimlere üç gün kala, kadın örgütlerinin yoğun tepkilerine karşın, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı kaldırıldı
Seçimlere üç gün kala, kadın örgütlerinin yoğun tepkilerine karşın, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı kaldırıldı. Bunun yerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kurulacak. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KGSM) de bu bakanlık bünyesinde yer alacak.
KSGM ile birlikte Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü de bu bakanlığa bağlı konuşlandırılacak. Bakanlık bünyesinde bir de Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanlığı kurulacak. Başbakan Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamada, bu değişikliği “Biz muhafazakâr demokrat bir partiyiz. Bizim için aile önemli” sözleriyle savundu.
KADIN ÖRGÜTLERİ YOK SAYILDI
Eşitlik Mekanizmaları Kadın Platformu’nu oluşturan 67 kadın örgütü, Kadın Bakanlığı’nın kapatılmaması için Başbakan’a yazdıkları mektubu ve topladıkları 3132 imzayı 6 Haziran’da Başbakanlığa teslim etmişti. Bianet’e konuşan kadın örgütleri temsilcileri, değişikliğin uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğuna dikkat çekerek “Devlet katında kadın politikası yok edildi” diye konuştu:
Av. Hülya Gülbahar (Eşitlik Mekanizmaları Kadın Platformu): Kadın bakanlığının kaldırılması kadın erkek eşitliği ile ilgili devlet politikalarına son verildiğinin ilanıdır. Kadına yönelik şiddet sadece aile içinde yaşanmıyor. Siyasal temsil ve katılımda yapılan ayrımcılık da işyerinde cinsel taciz de kadına yönelik şiddettir. Bütün bu alanlarda politika ve çözüm üretmekten vazgeçen bir devlet ve organizasyonu, Türkiye’nin altında imzası bulunan bütün uluslararası sözleşmelere de açıkça aykırıdır.
Çiğdem Aydın (KA-DER Yönetim Kurulu Başkanı): AKP’nin seçime üç gün kala, yeni meclisin iradesini hiçe sayıp kendi politikasını dayatması, diktatörce bir tutum. Başbakan sesimizi ve taleplerimizi duymamakta ısrarcı davrandı. Biz kadınlar ailenin bir unsuru olarak görülmek istemiyoruz; birey ve yurttaş olmak, aileyi kendimiz istersek kurmak istiyoruz.
Dr. Selma Acuner (Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi): Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kurulması, kadın politikalarının ortadan kaldırıldığının bir göstergesi. KSGM de bir bakanlık altındaki etkisiz, yetkisiz bir birim haline geliyor. Bu, devlet katında kadın politikasının yok edilmesidir. BirGün
Kılıçdaroğlu: Balık baştan kokuyor
CHP Kadın Raporu’nu açıkladı. Kadın köşe yazarlarıyla kahvaltıda bir araya gelerek, seçime üç gün kala CHP’nin Kadın Raporu’nu açıklayan Kılıçdaroğlu, “Ülkemizdeki kadın haklarının fotoğrafını çektiğimizde maalesef karanlık bir resimle karşılaşıyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kadın erkek eşit değildir” sözlerini anımsatan CHP lideri, “Başbakan, kadın erkek eşit değildir diyorsa, karamsar tabloya şaşırmak gerekir” dedi.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Kadına bizzat şiddet uygulayan kolluk kuvvetleri, soruşturulmuyorsa, şiddet görenler, ‘Kadın mı, kız mı bilinmez’ gibi sözlere maruz kalıyorsa, şiddetin artması kaçınılmazdır. Eğer bir ülkenin idarecileri, toplum yaşamında emekleriyle, başarılarıyla öne çıkmış kadınları, ‘namertlikle’ veya ima yoluyla dahi olsa, ‘porno severlikle’ suçluyorsa, kadınların siyasette temsilinin az kalması doğaldır. Uzun lafın kısası balık baştan kokmaktadır.”
Kılıçdaroğlu, “Alfabesinde kadın-erkek eşitliği olan yeni bir dil kuracağız. Bizim iktidarımızda bir Eşitlik Bakanlığı kurulacak” dedi.
KSGM ile birlikte Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü de bu bakanlığa bağlı konuşlandırılacak. Bakanlık bünyesinde bir de Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanlığı kurulacak. Başbakan Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamada, bu değişikliği “Biz muhafazakâr demokrat bir partiyiz. Bizim için aile önemli” sözleriyle savundu.
KADIN ÖRGÜTLERİ YOK SAYILDI
Eşitlik Mekanizmaları Kadın Platformu’nu oluşturan 67 kadın örgütü, Kadın Bakanlığı’nın kapatılmaması için Başbakan’a yazdıkları mektubu ve topladıkları 3132 imzayı 6 Haziran’da Başbakanlığa teslim etmişti. Bianet’e konuşan kadın örgütleri temsilcileri, değişikliğin uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğuna dikkat çekerek “Devlet katında kadın politikası yok edildi” diye konuştu:
Av. Hülya Gülbahar (Eşitlik Mekanizmaları Kadın Platformu): Kadın bakanlığının kaldırılması kadın erkek eşitliği ile ilgili devlet politikalarına son verildiğinin ilanıdır. Kadına yönelik şiddet sadece aile içinde yaşanmıyor. Siyasal temsil ve katılımda yapılan ayrımcılık da işyerinde cinsel taciz de kadına yönelik şiddettir. Bütün bu alanlarda politika ve çözüm üretmekten vazgeçen bir devlet ve organizasyonu, Türkiye’nin altında imzası bulunan bütün uluslararası sözleşmelere de açıkça aykırıdır.
Çiğdem Aydın (KA-DER Yönetim Kurulu Başkanı): AKP’nin seçime üç gün kala, yeni meclisin iradesini hiçe sayıp kendi politikasını dayatması, diktatörce bir tutum. Başbakan sesimizi ve taleplerimizi duymamakta ısrarcı davrandı. Biz kadınlar ailenin bir unsuru olarak görülmek istemiyoruz; birey ve yurttaş olmak, aileyi kendimiz istersek kurmak istiyoruz.
Dr. Selma Acuner (Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi): Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kurulması, kadın politikalarının ortadan kaldırıldığının bir göstergesi. KSGM de bir bakanlık altındaki etkisiz, yetkisiz bir birim haline geliyor. Bu, devlet katında kadın politikasının yok edilmesidir. BirGün
Kılıçdaroğlu: Balık baştan kokuyor
CHP Kadın Raporu’nu açıkladı. Kadın köşe yazarlarıyla kahvaltıda bir araya gelerek, seçime üç gün kala CHP’nin Kadın Raporu’nu açıklayan Kılıçdaroğlu, “Ülkemizdeki kadın haklarının fotoğrafını çektiğimizde maalesef karanlık bir resimle karşılaşıyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kadın erkek eşit değildir” sözlerini anımsatan CHP lideri, “Başbakan, kadın erkek eşit değildir diyorsa, karamsar tabloya şaşırmak gerekir” dedi.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Kadına bizzat şiddet uygulayan kolluk kuvvetleri, soruşturulmuyorsa, şiddet görenler, ‘Kadın mı, kız mı bilinmez’ gibi sözlere maruz kalıyorsa, şiddetin artması kaçınılmazdır. Eğer bir ülkenin idarecileri, toplum yaşamında emekleriyle, başarılarıyla öne çıkmış kadınları, ‘namertlikle’ veya ima yoluyla dahi olsa, ‘porno severlikle’ suçluyorsa, kadınların siyasette temsilinin az kalması doğaldır. Uzun lafın kısası balık baştan kokmaktadır.”
Kılıçdaroğlu, “Alfabesinde kadın-erkek eşitliği olan yeni bir dil kuracağız. Bizim iktidarımızda bir Eşitlik Bakanlığı kurulacak” dedi.