Gezi Direnişi sırasında gaz kapsülü ve plastik mermiyle gözünü kaybeden Sarıkaya ile ayağında ve elinde kalıcı hasar oluşan Aydoğan, adli süreçlerde yaşanan tıkanma nedeniyle isyan ediyor. Direnişciler adaletin bir an önce yerini bulmasını istiyor

Devletin uyguladığı vahşete karşı yargıda kilitlenmiş durumdayız

Gezi Direnişi sırasında gaz kapsülü ve plastik mermiyle gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya ile ayağında ve elinde kalıcı hasar oluşan Aydın Aydoğan, adli süreçlerde yaşanan tıkanma nedeniyle isyan ediyor. 17 Aralık ve ‘Paralel’ operasyonları nedeniyle soruşturmayı yürüten Savcılar görevlerinden el çektirilince, dosya ortada kaldı.

Soruşturmayı açan Savcı Adnan Çimen’in görev yeri 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ardından değiştirildi. Ardından, yerine Faruk Bildirici atandı. Bildirici’nin de görev yeri ‘Paralel operasyonu’ nedeniyle değiştirilince soruşturma durdu. Dosyanın iki aydır bir savcısı bulunmuyor.

Aydoğan ve Sarıkaya’nın Avukatı Bekir Korkmaz, yaşanan hukuksuzluğa tepki göstererek, Gezi Direnişi’nin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen dosyaya asıl savcı atanmadığına dikkat çekti. Soruşturmanın yürütülmesi için başvurulan tüm adli ve idari mercilerden olumsuz yanıt aldıklarını kaydeden Korkmaz, bu güne kadar savcıların şüpheli polisleri sorgulamadığını, bu nedenle aslında soruşturmanın hiç yürütülmemiş olduğunu, polislerin hiçbir soru sorulmaksızın ezber cümlelerle ifade verdiğini söyledi.

Avukat Korkmaz “Takipsizlik kararı bile verilse, bu bir karardır. Bu sürünceme, örtbas etme haline denk geliyor. Paralellerle uğraşmaktan diğer işleri bıraktılar” dedi.


GÖZÜM KARANLIĞA BAKIYOR
Gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya “Dosyalarımız ortada, bir adım ilerleyemiyoruz. Devletin bize uyguladığı vahşete karşı yargıda kilitlenmiş durumdayız. Yorulmadık, sonuna kadar mücadelemizi devam ettirmekte ve arkasında durmakta kararlıyız. Yandaş savcı ve hakimlerle veya istenen kararı vermeyen hakim ve savcıların yerleri değiştirilerek, yargının üzerinde oluşturulan baskın güç, bizim de hukuksal anlamda bir adım ilerlememize fırsat vermiyor. Kaybettiklerimizi hiçbir zaman kayıp olarak görmedik, bizim için kazançtır. Belki benim bir gözüm ertesi sabah karanlığa bakarken, bu ülke aydınlığa baktı...” dedi.

BARO’DAN YARDIM TALEBİ
Korkmaz, İçişleri Bakanlığı’na açılacak manevi tazminat davası için 6 bin 500 lira harç istendiğini, bu harç için İstanbul Barosundan yardım istediklerini, ancak olumlu yanıt alamadıklarını söyledi. Korkmaz, Mahkeme’nin ise adli yardım talebini kabul ettiğinin altını çizdi.

Elinde ve ayağında kalıcı hasar oluşan Aydın Aydoğan da polislerin birbirinin aynı ifadeler verdiğini; ‘Vurulan şahsı tanımıyorum, amirimin ismini hatırlamıyorum...’ dediklerini söyledi. Aydoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda vekaleten savcımız bile yok. Geçen gün dosyanın fotokopisini almaya gittik, hiçbir savcı havale bile veremiyor, korkuyorlar”


YALNIZ KALDIK
Aydoğan Gezi Direnişi’nin ardından yalnız kaldıklarını ileri sürdü: “Beni vurduklarında Baro’ya şahsen başvurdum, ‘İstanbul Adli Yardım Büromuz var oraya başvur’ dediler, başvurdum, dönüş olmadı. Baro’yu tekrar aradım, ‘dosyayı getirin’ dediler, güvenliğe bıraktım, aramadılar. O gün sadece Baro’dan değil çok yerden kapılar yüzümüze kapandı... Adliyeye koltuk deynekleriyle gidip şikayetlerimi kendim yaptım. Kendim takip ettim. Biz bu memlekette bedel ödemişiz, hala ödüyoruz. Sadece alanlarda değil bulunduğun çevrede de seni izole ediyorlar. Adliye’ye gittiğin zaman herkes senden öcü gibi korkuyor. Hastaneye gidiyorsun doktor sana bakmaya, bir şey imzalamaya korkuyor. Başıma bir iş almayayım diye...”

***

Görüntüler yok oldu!
Soruşturma sürecinde, sağlıklı delil toplanamadı. Avukatı Bekir Korkmaz, olaylarla ilgili delil toplamak amacıyla, Taksim’deki Mobese kameralarının görüntülerini talep ettiklerini ancak ilk olarak, “Tüm görüntüler bir dosyada toplandı, dosya aşırı yüklü, bu nedenle verilemiyor’ şeklinde yanıt aldıklarını belirtti. Korkmaz, daha sonra ise kendilerine ‘Yayalaştırma projesi needniyle kamera çalışmıyordu, Olaylar nedeniyle tahrip oldu, kamera en eski görüntünün üzerine tekrar kaydettiği için görüntüler silindi, o tarihte kayıt yapılmadır’ şeklinde yanıtlar verildiğini söyledi.