Google Play Store
App Store

Devrimci 78'liler Federasyonu Samsun Şubesi, 12 Eylül’e ve tek adam rejimine karşı bir basın açıklaması düzenledi.  Demokratik kitle örgütlerinin de katılımıyla gerçekleştirilen açıklamada “12 Eylül faşist darbesinin üzerinden 43 yıl geçti. Son 21 yılı darbe ürünü olan AKP’nin darbeyi tahkim ederek nimetlerinden faydalanması ile geçti. Sadece AKP değil şimdiye kadar yönetime gelen tüm hükümetler darbecilerle hesaplaşmak yerine darbenin nimetlerinden faydalanmayı seçtiler.” denildi.

Kaynak: Haber Merkezi
Devrimci 78'liler: AKP darbeyi tahkim ederek nimetlerinden faydalandı

12 Eylül Askeri Darbesi’ne ve darbeci zihniyeti sürdüren tek adam rejimine karşı protestolar sürüyor.

Birçok kentte yapılan eylemlere Samsun da katıldı.

Devrimci 78'liler Federasyonu Samsun Şubesi, 12 Eylül’e ve tek adam rejimine karşı bir basın açıklaması düzenledi.  Demokratik kitle örgütlerinin de katılımıyla gerçekleştirilen açıklamada “12 Eylül faşist darbesinin üzerinden 43 yıl geçti. Son 21 yılı darbe ürünü olan AKP’nin darbeyi tahkim ederek nimetlerinden faydalanması ile geçti. Sadece AKP değil şimdiye kadar yönetime gelen tüm hükümetler darbecilerle hesaplaşmak yerine darbenin nimetlerinden faydalanmayı seçtiler.” denildi.

Etkinlik devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler adına saygı duruşuyla başladı.

Açıklamayı Devrimci 78'liler Derneği Samsun şube başkanı Cengiz Akşan okudu. Açıklamanın ardından idam edilen devrimcilerin isimleri okunurken kitle yaşıyor diye haykırdı. Katılımın da yüksek olduğu açıklamada Faşizme Karşı Omuz omuza, Yaşasın Devrim ve Sosyalizm, Yasasın Devrimci Dayanışma ve Devrim Şehitleri ölümsüzdür sloganları atıldı. Sanatçı Ercan Aydın ile birlikte Gündoğdu Marşı'nı okuyan kitle bir süre daha slogan attıktan sonra etkinliği sonlandırdı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Devrimci 78’liler olarak direnme kültürünü, dayanışma kültürünü yaşamlarımıza geri çağırıyoruz. Teslim olmak yok, kabullenmek yok, alışmak yok. Bu zorluğun üstesinden ancak böyle gelebiliriz.

12 Eylül faşist darbesinin üzerinden 43 yıl geçti. Son 21 yılı darbe ürünü olan AKP’nin darbeyi tahkim ederek nimetlerinden faydalanması ile geçti. Sadece AKP değil şimdiye kadar yönetime gelen tüm hükümetler darbecilerle hesaplaşmak yerine darbenin nimetlerinden faydalanmayı seçtiler. Hatta iyi darbe, kötü darbe sınıflandırması yapıp bazı darbeleri desteklerken bazılarına karşı çıktılar. Bazılarını da fırsata çevirip “Allah’ın bir lütfu” olarak gördüler ve yeni darbelerin yolunu açtılar.

Ülkemizin geldiği hale bakın; işsizlik, yoksulluk diz boyu. İnsanlar açlık ve yoksullukla terbiye ediliyor. İnsanlar akın akın ülkeden kaçmak istiyorlar. Hala içerde ve dışarda savaş tamtamları çalınıyor, işgaller devam ediyor. Mülteci ve sığınmacı sorunu büyüdükçe büyüyor. Gözaltı ve tutuklamalar gün geçtikçe artıyor. Mafya liderleri, tecavüzcüler, hırsızlar, soyguncular dışardayken; Gazeteciler, Milletvekilleri, Belediye başkanları, bilim insanları, öğrenciler, Öğretmenler cezaevlerinde.

Okul yerine yeni cezaevleri yapılıyor, müze olan tarihi yapılara el konulup ranta ve ibadete açılıyor. Ormanlarımız cayır cayır yakılırken, doğamız ve yeraltı yerüstü zenginliklerimiz talan ediliyor. Sağlık ve eğitim imamlara cemaatlere teslim edilmiş durumda. İmamın camide, öğretmenin okulda olması gerekirken imamlar okullara atanıyor. Öğretmenlerin ataması yapılmıyor. Okulların tarikatlara teslim edilmek istendiği günler yaşıyoruz.

Kadına ve çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katliam artarken İstanbul Sözleşmesini kaldırdılar. Hiçbirini meşru görmediğimiz şaibeli seçimlerin arkasına saklanıyorlar. Ülkemiz KHK’lerle yönetiliyor. KHK ile işinden aşından olan insanlar açlığa mahkûm edilmiş durumda. Ülkenin geleceği bir kişinin dudakları arasında, herkes onun ağzından çıkacak söze bakıyor. Depremler, seller, yangınlar bile ayrıştırma ötekileştirme aracı olmuş.

İnsan hakları, barış, demokrasi, Basın özgürlüğü tamamen yok edilmiş durumda. Sahibinin sesi çanak medyadan başka bir ses çıkmasına izin verilmiyor. En ufak adil yargılanma talebi bile geri çevriliyor.

Bunca zulme, bunca haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Devrimcilerin tarihinde direnmek var. Karşı koymak var. Pes etmemek var. Dayanışmak var.

Biz devrimciler, bizlere emanet edilen direnme ve dayanışma kültürünü yaşamlarımıza geri çağırıyoruz. Omuz omuza direnmeye mücadele etmeye devam edeceğiz.

Bundan 43 yıl önce bir eylül ayında, topları ile, tankları ile, işkenceleri ile, idamları ile gelenler, zulüm orduları ile ülkemizi zifiri karanlığa çevirenler, acıların ağıtların yükseldiği bu coğrafya da sizi istemiyoruz. Yarım yüzyıl çöreklendiniz ülkemizin bağrına. Biz demokrasi istiyoruz, Biz özgürlük istiyoruz, biz güneşi istiyoruz, biz devrim ve sosyalizm istiyoruz.

12 Eylül’ün 43. yılında Unutmadık kaldığımız yeri. Son sözümüzü söylemedik daha. Bu hesabı kapatmadık. Devrimcilerin kapatmadığı hiçbir hesap kapanmış sayılmaz.

Yaşasın Devrim ve Sosyalizm

Gün gelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek.”

"Bitmedi daha! Sürüyor o kavga ve sürecek, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!" 

Açılışta söz alan Devrimci 78liler Derneği Samsun YK Üyesi Şafak Yeşiltepe: "Bugün 12 Eylül! Arkasına NATO'dan CIA'ye tüm kirli güçleri alarak, ülkenin üzerine karabasan gibi çöken ; idamlarla işkencelerle bu ülkenin en güzel çocuklarını katleden askeri faşist darbenin yıl dönümü.
Eşitlik,özgürlük, bağımsızlık seslerini bastırarak Amerikancı sömürücü piyasacı din simsarı bir düzen kurmak için ellerinden geleni yapan darbeciler, ülkenin sürüklendiği bu kötülük düzeninin mimarlarıdırlar."