Sıra Kimde İnisiyatifi, Devrimci Karargah davasının 500 gününe girmesine ilişkin, aydın, yazar ve sanatçıların...

ALİ CEMAL KARABUDAK

Sıra Kimde İnisiyatifi, Devrimci Karargah davasının 500 gününe girmesine ilişkin, aydın, yazar ve sanatçıların katılımıyla İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde basın bir basın toplantısı düzenledi. 500 gündür tutuklu bulunan ve 6 Şubat'ta Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde dördüncü kez hakim karşısına çıkacak olan İbrahim Turgut, Semih Aydın, Osman Baha Okar ve Hakan Soyutemiz'in keyfi bir şekilde tutuklandıklarını ve bir önce özgürlüklerine kavuşmasını talep etti. Sıra Kimde İnisiyatifi adına basın açıklamasını okuyan Ahmet Saymadi, ''Arkadaşlarımızın tutuklanışı öncesinde de BDP'li seçilmişlere, Halkevi ve ESP üyelerine dönük tutuklama terörü gerçekleştirilmişti. Arkadaşlarımızın tutuklanmasının ardından geçen 500 gün boyunca da herkesi ve herşeyi terör kapsamına sokmaya elverişli TMY ve Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri eli ile AKP komplocu saldırı tarzını sürdürmeye devam etti'' dedi.

'BİR GECEDE TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ OLMAK'

Bir gecede onlarca insanın tutuklandığına dikkat çeken Saymadi, ''Onlarca insan AKP güdümlü TMY ve ÖYM sayesinde 'terör örgütü üyesi' olup çıktı ve yine aynı TMY ve ÖYM, Hrant Dink davasında ayan beyan ortada olan delillei karartarak, 'örgüt yoktur' dedi. Üstelik yarın Hrant Dink'in anma yürüyüşüne katıldığımız için 'terör örgütü üyeliği' ile yargılanamayacağımızın bir garantisi yok. Tıpkı havan topuyla öldürülen Ceylan Önkol'un anma yürüyüşüne katıldığı için 'terör örgütüne üyelik'le yargılanan Tuncay Yılmaz gibi. İşte AKP hükümetinin 'ileri demokrasi'sinin gelip dayandığı yer burasıdır'' diye konuştu.

KİM NE DEDİ?
Devrimci Karargah Örgütü Davası Avukatı Züleyha Gülüm:
Bu davada karşı karşıya kalınan durumun Hopa Davası’nda, KCK tutuklamalarında olduğu gibi savcı iddialarıdır. Hiçbir somut delile dayandırılmaksızın insanlar cezaevlerindeler. Tutuklamaların asıl nedeni arkadaşlarımızın dışarıdaki faaliyetlerni engellemektir. İnsanlar sorguları yapılmadan, duruşmalara çıkarılmadan aylarca içeride tutuldu. AKP’nin derdi, hukuki süreç yürütmek değil, tüm muhalefeti içeride tutmakdır.

Türk Tabipleri Birliği eski Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy :
Bu mahkeme örgüt icat eden, Dink davasında olduğu gibi de apaçık bir örgütü yok eden büyücü bir mahkeme haline geldi. Yapılması gereken içerdekilere destek vermektir.

Oğuzhan Kayserilioğlu:
21 Eylül'de bizi bilinçli bir şekilde içeri aldılar. Sıkıyönetim zamanında da yargılandım, işkence gördüm. Adım adım demokratik haklar daraltılıyor. AKP iktidarı keyfi bir şekilde istediğini alıp istediğini bırakıyor. Bizler dur demedikçe, haklın inisiyatifi olmadıkça devam edecek.

İsviçre Komünist Partisi Delegesi Alexander Dietschi:

İsviçre'de olduğu gibi Türkiye'de de kapitalizmin baskısı artıyor. Uluslararası dayanışma bizim için önemlidir. Bütün siyasi tutuklu arkdaşlarımız serbest kalana kadar mücadele devam edecek. Baskılar arttıkca yanyana olmalıyız.

Emekçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sibel Uzun:
Artık Hrant Dink'in katillerinin serbest bırakıldığını konuşuyoruz. Arkadaşlarımız 500 gündür tutuklu. Örneğin Tuncay Yılmaz bir kafede arkadaşına 'karargah' diyerek şaka yaptığı için tutuklu. Arkadaşlarımız işkencecilerle aynı kefede. 6 Şubat'ta mahkeme önünde olacağız. Susmayacağız.

Yönetmen Yusuf Çetin:
Yapılan insanlığa aykırı. Haklı taleplerimizi yüksek sesle söylediğinizde suçlusunuz. Örgütlü davranmamaız kaçınılmaz. Dışarıda da içeride de cezaevindeyiz.

Yönetmen Çayan Demirel: Hayata soldan baktığınızda her an tutuklanabilirsiniz. Bu dayanışmayı sürdüreceğim.