Hopa’da Erdoğan’ın düzenlediği mitinge yönelik protestolar sırasında polisin sıktığı biber gazı nedeniyle geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren devrimci öğretmen Metin Lokumcu'nun hayatını kaybetmesine ilişkin davada 13 polisin yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, olay yerinde keşif talebinin reddine, mütalaa hazırlanması için dosyanın cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Kaynak: ANKA-AA
Devrimci öğretmen Metin Lokumcu davası: Dosya mütalaa için savcılığa gönderildi

Artvin Hopa’da 31 Mayıs 2011’de dönemin Başbakanı Erdoğan’ın katılacağı miting öncesi HES protestolarında polisin biber gazı sıkmasından etkilenip kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren devrimci öğretmen Metin Lokumcu ölümüne ilişkin dava devam ediyor.

Metin Lokumcu'nun ölümüne neden oldukları iddiasıyla 13 polisin yargılandığı davanın duruşması, Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmaya, Metin Lokumcu'nun ailesi ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, ulaşılamayan 2 tanık polisin dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verdi.

KEŞİF TALEBİ REDDEDİLDİ

Cumhuriyet savcısı ve avukatların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, olay yerinde keşif talebinin reddine, mütalaa hazırlanması için dosyanın cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar vererek duruşmayı 11 Haziran 2024'e erteledi.

DEM PARTİLİ AKIN DURUŞMAYA KATILDI

Duruşmayı, DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın da izledi. İbrahim Akın duruşmanın ardından şöyle konuştu:

"Ben de yaklaşık 2 veya 3 duruşmasına katılabildim Metin Lokumcu’nun ama bir kez daha gördük ki 12.duruşmayı bitirmiş bulunmaktayız. Metin Lokumcu’nun yakınlarına duruşma hakiminin sorusu bile gerçekten ne kadar hazin durumda olduğumuzu gösteriyor. Soru şu; diyeceğin bir şey var mı? Evet, 13 yıla varan bir süre içerisinde sözler bitmiş, 13 yıldır adalet yerini bulmamış ve yargılama tamamlanamamış ve Metin Lokumcu'nun açıkça katledilmesi karşısında sorumlu olanlar da hesap verememiş durumda. Söylediği gibi resmi olarak polislik yapan birisinin ifadesini alamayan devlet, hiç kimsenin hakkını savunabilecek ve adaleti yerine getirebilecek durumda değil maalesef."

"BU FAŞİZAN SİSTEM DEVAM ETTİĞİ SÜRECE BİZ BU ACILARI YAŞAYACAĞIZ"

Metin Lokumcu'nun oğlu Ulaş Lokumcu, 11 Haziran'da Metin Lokumcu'nun dostlarını duruşmaya davet ederek şu ifadeleri kullandı:

"Biz 13 yıldır mücadeleyi veririz ama arkamızdaki bu kadar güçlü bir halkı ve Metin Hoca’nın sevenleri, dostları, arkadaşları olmasaydı biz buraya kadar gelemeyeceğimizi biliyoruz. Çünkü son birkaç aydır yaşanan hukuksuzluklar, ben bir babamı kaybettiğimi temsilen söylemek istiyorum. Adalete olan inancım ne kadar zayıfladı kendi şahsım adına bu böyle ama biz umutlandıran diri tutan siz değerli dostlardır, büyüklerimizdir, babamın arkadaşlarıdır. Biz karar duruşmasında olabildiğince gene buraya kalabalık gelelim, bu umudu yeşertelim. Umarım gerçekten adaletin var olduğunu, bir şekilde bir umut filizlendirebilecek bir oluşuma neden olabileceğini...Belki yapabiliriz. Belki yapamayız bilmiyorum ama en azından bizi bu zamana kadar yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ediyorum. Hani son kez yani bir daha böyle ülkede böyle bir şeyler yaşanmasın diyeceğim ama maalesef göreceğiz. Yani bu sistem böyle yaşadığı sürece, bu faşizan sistem devam ettiği sürece biz bu acıları yaşayacağız. Umarım bir filiz ateşlenir. Burada bir adalet sağlanır."

NE OLMUŞTU?

Dönemin Başbakanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Haziran 2011 seçimi kampanyası için Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 günü miting yapacağını öğrenen Hopalılar, Hidroelektrik Santrallarının bölgenin doğası üzerinde yarattığı tahribata ilgili itirazlarını duyurmak üzere basın açıklaması yapmak istedi.

Henüz Erdoğan ilçeye gelmemişken Hopalılara, kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesi başladı. Hopa’ya giriş çıkış yasaklandı. Gün boyu süren müdahalede kullanılan kimyasal gaz nedeniyle ilçede gaz stoklarının tükendiği açıklandı. Protesto hakkını kullananlar arasında emekli öğretmen Metin Lokumcu da vardı. Lokumcu, maruz kaldığı yoğun gaz nedeniyle fenalaştı. Kaldırıldığı ambulansa dahi gaz atılan Lokumcu, aynı gün Hopa Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

Trabzon ve İstanbul adli tıp kurumlarınca hazırlanan raporlarda, Lokumcu'nun "vücudunda toksik maddeler bulunmadığı, ölümün mevcut kalp damar hastalığının aktifleşmesi sonucu meydana geldiği" belirtilmişti.

Lokumcu'nun ölümüne neden oldukları gerekçesiyle olay günü görevli 13 polis hakkında "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, Hopa Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

Güvenlik gerekçesiyle Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, bu mahkemenin "görevsizlik kararı" üzerine Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanmıştı.