Ömer Yazgan'ın 12 Eylül yöneticileri tarafından el konularak ailesine verilmeyen mektubu, 25 yıl sonra ortaya çıktı. Yazgan gibi idam edilen diğer devrimcilerin mektupları da halen ailelerine verilmedi...

İdam edilen devrimcilerden biri olan Ömer Yazgan, 29 Ocak 1983 tarihinde saat 04.00'da idamdan on dakika önce ailesine mektup yazdı. Ancak bu mektup hiç bir zaman ailesine verilmedi ve şimdi, yazıldıktan 25 yıl sonra ortaya çıktı. 12 Eylül yönetiminin el koyduğu mektubu oğlunun ardından yaşama veda eden Yazgan'ın babası okuyamadı.

Ankara 78'Iiler Dayanışma ve Araştırma Derneği'nin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın arşivinden çıkarttığı mektup, dernek merkezinde kamuoyuna açıklandı. Dernek Başkanı Ruşen Sümbüloğlu'nun okuduğu mektup göz yaşları arasında dinlendi.

Sümbüloğlu mektubu okumasının ardından, "Yazgan'la birlikte idam edilen Mehmet Kambur'un, Erdoğan Yazgan'ın ve Ramazan Yukarıgöz'ün mektupları hala ortaya çıkmamıştır. Oysa üçünün de idamlarından on dakika önce son mektuplarını yazdıkları bilinmektedir. Mektuplar tıpkı Veysel Güney'inki gibi kaybedilmiş, ailesine ve arkadaşlarına ulaştı-rılmamıştır. Yani 12 Eylül faşizmi bir idam mahkumunun son mektubuna el koymuştur. Devletin keyfi tutumu nedeniyle, son sözlerin yakınlarına ulaştırılmaması insan hakları ihlalidir" diye konuştu. ÖDP Ankara İl Başkanı Hasan Özdinç, Halkevleri Genel Başkanı Abdullah Aydın, DTP Eşbaşkan Yardımcısı Nur-sel Aydoğan, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Haydar Kaya, SDP Genel Başkanı Yardımcısı Mustafa Kahya, TİHV Başkanı Yavuz Önen, Kültür Sanat Sen Genel Başkanı Kemal Sevgisunar, KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Osman Özyurt, Aydın Sanatçı Girişimi'nden Menmet Özer de mektubun açıklandığı toplantıya katıldılar.

'Az sonra darağacına çıkacağım'
29 Ocak 1983
Sevgili Anama, Babama ve Kardeşlerime,
Şu anda saat 04.00 ve ben infaz için son hazırlığım olarak bu mektubu yazıyorum. Bundan böyle benim düşmanlarım sizlerin de düşmanıdır. Siz olmasanız da benim kanımı yerde bırakmayacak kardeşlerim var. Halkımızın yazgısı bu değil. Çok evladını kaybetti. Ama bir gün kazanmayı da öğrenecek. Diğer devrimciler sizlerin evladıdır. Tarih, biz zulme karşı çıkanları her zaman haklı çıkardı, çıkaracak. Malım mülküm yok ki miras bırakayım. Size ve yoldaşlarıma ancak mücadele anılarımı miras bırakabilirim. Ben şu anda oldukça moralliyim. Beni tek üzen şey, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi'nin bir üyesi olamadan ölüme gitmektir. Gelecek, devrimcilerin birliği ile partimizin geleceğidir, buna inanıyorum. Halkımızın mücadelesi haklıdır, meşrudur. Meşru olmayan, bu zorbaca düzeni sürdürmekten yana olan katillerdir. Biraz acele etmek zorundayım. On dakika bile bana çok görüldü. Elimde kelepçe ile yazmak zor. Yeğenlerim geleceğimizin umududur. Ben düşüncelerimi daha önce çok yazdım. Burada tekrarlamama gerek yok. Bana inanın yeter. Göz yaşlarınızı düşmanlardan gizlemeyi öğrenmelisiniz. Kesin olarak soğukkanlılığınızı yitirmeyin.

Az sonra son görevimi yapmak üzere darağacına çıkacağım. Sloganlarımı haykıracağım, dizlerim titremeyecek. Yirmi yedi yaşına bastığım bu gecenin sabahını kimse unutmayacak. Ellerinizden öperim. Tek Yol devrim. Kahrolsun Faşizm. Ömer Yazgan

ÖZLEM ZORCAN ANKARA