Didim halkı haklı çıktı

ERDEM ÖZDEN

Didim'de yapılması planlanan Tarıma Dayalı İktisadi Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi (TDİSOSB ) için GEKA fizibilite raporu Didim'de düzenlenen bir toplantı ile açıklandı.

Didim halkının 3 ay öncesinden başlattıkları imza kampanyaları ve yürütülen görüşmelerde projenin Didim'e yapılmaması için gerçekleştirilen 14 Ocak 2020 günü Didim halkının tepkilerini ortaya koyduğu Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay'ında katıldığı etkinlik Didim Aquasis Otel'de gerçekleştirildi.

Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger'in de katıldığı toplantıda, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölüm Başkanı Deniz Çoban, Toprak Bölümü'nden Prof Dr. Gönül Aydın, Tarım Ekonomisi Bölümünden Prof Dr.Göksel Armağan, Fen Edebiyat Fakültesi'nden Prof Dr. Sabri Kılınç, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünden Prof Dr. Ayşegül Pala, İnşaat Mühendisliği Bölümünden Doç Dr. Ayşegül Özgenç Aksoy ve Mustafa Doğan'a Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) tarafından yaptırılan fizibilite raporu açıklandı.

Raporun açıklanacağının öğrenilmesi üzerine Didim halkı tarafından oluşturulan bir platform tarafından yapılan çağrı ile Didim Cumhuriyet Meydanında toplanan yurttaşlar açıklananın yapılacağı otelin önüne gelerek insan zinciri oluşturdu.

Burada ellerindeki Balık Çiftlikleri ve Su Ürünleri OSB istemediklerini belirten dövizler ve pankartlarla toplanan kalabalık Vali Yavuz Selim Köşger ve yanındakilerin geçişleri sırasında sessiz bir şekilde döviz ve pankartları sallayarak tepkilerini dile getirdiler.

Vali Köşger, bu tepkileri "Sukut-ü hayale uğradım" diyerek başladığı toplantıda tepkilerin akademisyenleri korkuttuğundan da bahsedildi.

Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölüm Başkanı Deniz Çoban'ın sunumunu yaptığı raporun ardından diğer akademisyenlerinde yer aldığı soru cevap kısmında Didim Halkı platformundan, Didim'de turistik tesis işletmecileri ve STK'lardan katılanların tümü bu projeyi Didim'e istemediklerini, Didim'in turizm kenti olarak kalmasın ı istediklerini belirtti.

Belediye Başkanı Deniz Atabay düşünülen projenin ülke ekonomisine katkısı ve istihdam konusundaki sayısal verileri kabul ettiklerini, ancak 30 yıl öncesinden başlayan ve Turizm Bölgesi ilan edilen Didim'e bu işletmelerin gelmesiyle bu özelliğini kaybedeceğini, dolayısıyla tesisler için düşünülen yerin uygun olmadığını, seçilmiş bir belediye başkanı olarak bu görüşünün tüm Didim halkının görüşü olduğunu belirtti.

Soru - cevap bölümünde akademisyenler raporun kendilerinin ellerindeki sayısal veriler ve yapılan değerlendirmeler sonucunda orta çıktığını bu raporun ÇED raporu ya da tasdik eden bir içeriğinin olmadığını, meslekleri ve uzmanlık alanlarındaki değerlendirmelerle ortaya çıktığını belirttiler ve kesin bir şey söyleyememekler birlikte bu tesislerden çıkacak atıkların bertaraf edilmesi için tesislerin yapılmasında planlanan harcamadan daha fazla harcama gerektirdiğini, çevresel faktörlerle ilgi olarak mevcut yönetmeliğin yeterli olmadığını ve denize Menderes Nehrinin getirdiği kirlilikle birlikte tesislerin yarattığı kirliliğin tespiti için uzun yıllar araştırmalar yapılması gerektiğini belirtiler.

Vali Yavuz Selim'in kesin cümlelerle "zarar olur mu olmaz mı?" sorusuna akademisyenler bilimsel olarak böyle kesin bir cevap verilemeyeceğini, ancak teknolojik gelişmelere bağlı olarak mümkün olabileceğini yinede sanayi tesislerinin avantajları ve dezavantajlarının iyi düşünülmesi gerektiğini söylediler.

Toplantının sonunda Vali Köşger, turizm ve sanayi arasında tercih yapmak zorunda kalmak istemediklerini, bu toplantının yalnızca bilgilendirme amaçlı olduğunu belirterek, halkın tepkisini duygusal olarak değerlendirdi ve dikkate alacaklarını söyledi.

Ayrıca Didim halkı 16 Ocak 2020 günü, Didim açıklarında yapılacak olan balık çiftlikleri için Akköy Mahallesinde düzenlenecek olan ÇED raporu sunumuna da karşı çıkmak için eylem hazırlığıklarını sürdürüyor.