Diktatörlere rahat yok

Dış Haberler Servisi

İspanya’nın kuzeybatısındaki La Coruna eyalet mahkemesi faşist diktatör Francisco Franco’nun yazlarını geçirdiği malikânesini 82 yıl sonra varislerinden alarak kamulaştırdı. Pazo de Meiras malikanesi 1893 ve 1907 yılları arasında inşa edilmiş Franco’ya İç Savaş’ın bitiminden bir yıl önce 1938 yılında halk tarafından “hediye” edilmişti.

Mahkeme halkın bunu kendini zorunlu hissettiği için bağışladığını, Franco’nun 1941 yılında malikâneyi hileli bir şekilde kendi mülküne geçirdiğini söyledi. Hükümet, varislerin iki yıl önce malikâneyi 8 milyon avroya satışa çıkardıktan sonra harekete geçti.

HALK FRANCO’YA VERMEDİ

Yargıç Marta Canales, malikâneyi 1938’de bağışlayan grubun “ordunun generali ve ulusal devlet başkanına” verdiğini, ancak Franco’ya özel olarak vermediğinin altını çizdi. Mahkeme ayrıca, Franco’nun mülkü satın almasının geçersiz olduğunu ve “mülkü kendi üstüne geçirme niyetiyle yapılmış bir kurgu olduğunu” söyledi.

Bir yıl önce de Franco’nun Madrid’in yaklaşık 60 km dışında bulunan mezarı kaldırılmıştı.

FRANCO’NUN VALİSİ DE YARGILANACAK

Öte yandan El Coreo gazetesinin haberine göre Franco döneminin valisi, eli kanlı diktatörün ölümünün ardından kurulan geçiş döneminin de İçişleri Bakanı Rodolfo Martín Villa, işlediği suçlardan ve katliamlardan dolayı sorgulanacak. Villa, hakkında açılan soruşturma kapsamında Madrid’deki Arjantin elçiliğinde ifade verecek. Yakınlarını kaybeden ailelerin başvurusuyla Arjantinli yargıç María Romilda Servini de Cubría, Villa hakkında 2010 yılında soruşturma başlatmıştı. 12 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan 85 yaşındaki Villa, 1970’lerin sonlarında İspanya’nın İçişleri Bakanı olarak görev yapmıştı.

ÖLDÜRMELERDEN SORUMLU

Franco rejiminin son yıllarında Barselona Valisi olan Martin Villa, 1976’da, Vitoria kentindeki bir kilisede saklanan protestocu işçilere yönelik polis baskını ve 1976 ve 1979 yılları arasında İçişleri Bakanı olduğu dönemde, yedi kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürülmesi suçlarından yargılanıyor. İspanya’da 1975’te Franco’nun ölümünün ardından, dönemin yetkililerini adalete teslim etme girişimleri, İspanyol liderler tarafından imzalanan bir “af” anlaşmasıyla engellenmişti. Anlaşma, ülkeyi birleştirmeye ve onu demokrasiye yönlendirmeye çalışırken, bir kargaşa sarmalından kaçınmak için gerekli görüldüğü iddia edilerek imzalanmıştı.

Franco rejimi sırasında ve bunu izleyen çalkantılı yıllarda İspanya’da insan hakları ihlalleri ve soykırım iddialarına yönelik soruşturma başlatan Arjantinli yargıç diktatörlüğün kurbanlarının ailelerinin kurduğu dernek üyeleriyle birlikte diktatörlerden hesap sorulması için yıllardır mücadele veriyor. Soruşturma ve yargılama evrensel yargı ilkelerine dayandırılıyor.