Memur-Sen’e bağlı Diyanet-Sen, 6 bin 406 din görevlisine, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın statüsü ile ilgili görüşlerini sordu. Diyanet çalışanlarının bir bölümü kurumun özerk olması gerektiğini savundu. Yüzde 1,7’si ise Başkanlığın görevlerinin cemaatlere devredilmesi gerektiğini ifade etti. Öte yandan rapora göre, Diyanet çalışanlarının yüzde 60,1'i cemevlerini ibadethane olarak görmüyor. Rapor, 17 Ocak’ta Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a sunuldu.

Kaynak: ANKA
Din görevlileri ‘özerkliği’ tartışıyor; çoğu cemevlerini ibadethane olarak görmüyor!

İktidara yakınlığıyla bilinen Memur-Sen'e bağlı Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız ve Yönetim Kurulu üyeleri, 17 Ocak'ta Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı ziyaret etti. Edinilen bilgiye göre, sendika yöneticileri, Erbaş'a, "Diyanet Çalışanlarının Sorunları, Beklentileri, Din-Diyanet Algıları Araştırması” başlıklı bir rapor sundu.

Raporda, Diyanet personeli arasında yapılan anketin sonuçları ve değerlendirmeler yer aldı. 87 bin 249 kişinin üye olduğu Diyanet-Sen'in yaptığı söz konusu araştırmaya Diyanet İşleri Başkanlığı personelinden yüzde 79,3'ü erkek ve yüzde 20,7'si kadın olmak üzere 6 bin 406 kişi katıldı.

Yüzde 64,1'inin imam-hatip, müezzin veya kayyum, yüzde 21,8'inin Kuran kursu öğreticisi, yüzde 5,8'inin müdür-şef, yüzde 3,7'sinin vaiz, yüzde 2,9'unun da yardımcı hizmetlerde çalışan personelin katıldığı araştırmada Diyanet çalışanlarının önemli bir bölümü Diyanet'in özerk olması gerektiğini savundu. Diyanet'in özerkliğini savunanların 6-10 yıl arası çalışma süresi olanların diğer çalışma süresine sahip olanlara göre çok daha yüksek oranda olduğu da ifade edildi.

ÖZERKLİK İLE NE KASTEDİLİYOR?

Bu sonuç raporda şöyle değerlendirildi:

"Diyanet İşleri Başkanlığı'nın laik bir devlet içerisinde statüsünün ne olması gerektiği konusu Türkiye'de tartışılan konulardan biridir. Kamuoyunda Diyanet'e yönelik, devletin diğer kurumlarından, hükümet ve siyasetten gelen müdahalelerin olduğuna yönelik yaygın bir kanaatin olduğu bilinmektedir. Bu çerçevede Diyanet'in özerk olmasına yönelik öneriler kamuoyunda tartışılmaktadır. Buradaki özerk olmaktan en ortak anlaşılan mevcut haliyle herhangi bir bakanlığın üst düzey merkez ve taşta teşkilatına yapılan atama ve işleri yürütme biçiminden farklı olması anlaşılmaktadır. En azından üst düzey atama öncesi belirli bir seçim sonucu belirleyen adaylar arasından birisinin Cumhurbaşkanı tarafından atanması şeklinde anlaşılmaktadır."

Ayrıca, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın denetleme görevini yaparak bu işin cemaatlere devredilmesini düşünen personellerin oranının ise yüzde 1,7 olduğu raporda belirtildi.

CEMEVLERİNİ DIŞLADILAR

Diyanet çalışanlarının yüzde 26,6’sı Aleviliği Şia’nın bir kolu, yüzde 24,6’sı yaşam biçimi, yüzde 12,6’sı İslam’ın farklı kültürel yorumu, yüzde 12,1’i siyasi bir oluşum, yüzde 7,2’si mezhep, yüzde 2,9’u tarikat olarak görmesi bulgular arasında.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılında Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevi''nde düzenlenen Cemevleri Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni'nde "Alevi Bektaşi vatandaşlarımız için kurumsal yapı kuruyoruz. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, cemevlerinin tamamının yönetimini yürütecektir. Cemevlerinin aydınlatma, içme ve kullanma suyu, bakım giderlerinin karşılanmasıyla ilgili tüm sorunlar çözülmüş olacaktır. Aynı şekilde cemevlerinde hizmetleri yürütmekten sorumlu inanç önderlerinden talep edenlere kadro verilebilecektir" diye konuşmuştu.

9 Kasım 2022 tarih ve 32008 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararnamesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulmuştu. Türkiye'de yıllardır, Alevi örgütleri tarafından "İbadethane statüsü" talebi sürerken Diyanet çalışanlarının yüzde 60,1’i cemevlerinin ibadethane olmadığını iddia etti.

Diyanet çalışanlarının, yüzde 23’ü ise ibadethane olması gerektiğini belirtti. Diyanet çalışanlarının yüzde 43’ü yeni kurulan Alevi-Bektaşi Kültürü Başkanlığı’nı desteklememekle beraber karşı çıkarken, yüzde 26,9’u ise kurulan Alevi-Bektaşi Kültürü Başkanlığı’nı destekledi.

Edinilen bilgiye göre, raporun sunulduğu Ali Erbaş, araştırma sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmamasını istedi.