ABD, Türkiye’nin tepki gösterdiği gözlem noktalarını kurduğunu açıkladı. Erdoğan ise birkaç gün içinde Fırat’ın doğusuna operasyon düzenleyeceklerini söyledi. Operasyonun nedenlerinin iç politikaya bağlı olduğu hem zamanlama hem de siyasal bakımdan ortada

Dış hamlede iç gerekçe

Politika Servisi

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin birkaç gün içerisinde Fırat’ın doğusuna operasyon başlatacağını açıkladı. Erdoğan’ın bu açıklamasından önce ise ABD, Türkiye’nin tepki gösterdiği gözlem noktalarını Suriye’nin kuzeyinde kurduğunu duyurdu. Suriye özelinde yaşanan bu son gelişmeler hem iç, hem de dış politikada birçok etkene sahip.


Ankara’da düzenlenen Türk Savunma Sanayii Zirvesi’nde konuşan Erdoğan, “Fırat’ın doğusunu bölücü terör örgütünden kurtarmaya yönelik harekatımıza birkaç gün içinde başlayacağımızı ifade ettik, ediyoruz” dedi. Erdoğan, sözlerinin devamında ise, “Hedefimiz asla Amerikan askerleri değildir, bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarıdır. Suriye’nin güvenli haline getirdiğimiz diğer bölgeleri gibi Fırat’ın doğusunu da asli sahiplerinin refahı için aynı şekilde güvenli hale getirmek için çalışacağız” ifadelerini kullandı.


GÖZLEM NOKTASI TEPKİSİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde gözlem noktası kurduğunu açıklayan ABD’ye de tepki gösterdi.
Erdoğan’ın konuşmasından saatler önce açıklama yapan ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Türkiye ile Washington’ın Suriye’deki Kürt müttefikleri arasındaki gerilimin azaltılmasına yardımcı olması amacıyla Suriye’nin kuzeyinde gözlem noktaları kurulduğunu açıkladı. Türkiye, ABD’nin bölgeye gözlem noktası kurma planından vazgeçmesini istiyordu.
Erdoğan ise yaptığı konuşmada, bu gelişmeye karşılık, “ABD’nin kurduğu radar ve gözlem noktalarının hedefinin, ülkemizi teröristlerden değil, teröristleri Türkiye’den korumak olduğu aşikârdır” dedi.

BİR HAFTA OLMADI
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in geçen Cuma günü yaptığı Türkiye ziyaretinde de gözlem noktası konusu gündeme gelmişti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Jeffrey ile görüşmesinde, ABD’nin YPG ile ilişkisini sonlandırması ve gözlem noktalarından vazgeçilmesi gerektiğini ifade etmiş, Jeffrey ise, “Bakan Akar, endişeleri konusunda açık ve netti. Endişelerin tamamını Washington’a taşıyacağız” demişti.

Jeffrey’in Ankara’da olduğu günlerde MİT Başkanı Hakan Fidan ise ABD’deydi. Erdoğan’ın ‘bilgisi dahilinde olmadığını’ söylediği bu ziyaret, önceki gün ise AKP tarafından sahiplenildi. Fidan’ın ziyareti her ne kadar Kaşıkçı cinayeti ile ilişkili gösterilse de son gelen operasyon açıklaması, MİT Başkanı’nın ABD’de görüştüğü konu başlıklarından bir diğerini de açığa çıkarmış oldu

İTTİFAK ETKİSİ
Meselenin iç politikadaki anlamı ise oldukça önemli. MHP Lideri Devlet Bahçeli uzun süredir Fırat’ın doğusuna ilişkin operasyon talebini tekrarlıyordu. Erdoğan’ın Fırat’ın doğusuna planlanan operasyon tarihi ile ittifak görüşmelerinin nihayete ereceği tarih neredeyse aynı gün. Ankara’da operasyonu Bahçeli’nin beklediği ‘jest’ olarak okuyanlar da var. İttifak görüşmelerinde adaylık konusunda istediğini alamamış gözüken MHP, siyaseten Erdoğan’a büyük bir adım daha attırmış olacak.

***

Seyir, Türkiye-ABD ilişkilerini netleştirecek

DİLARA ŞİMŞEK

Erdoğan’ın operasyon açıklaması ardından gözler, bu hamlenin arkasında yatan nedenlere ve olası sonuçlarına çevrildi. Ortadoğu uzmanı gazeteci Hüsnü Mahalli ve Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Kasım Han, Suriye hakkındaki bu son gelişmeleri BirGün’e değerlendirdi.

dis-hamlede-ic-gerekce-541495-1.

Gazeteci Mahalli, MİT Başkanı Hakan Fidan’ın geçen hafta ABD’de bulunduğuna dikkat çekerek, görüşmelerin sonuçlarının operasyon sahasında görüleceğini ifade etti. “Erdoğan’ın söyleminin hem Rus-Türk ilişkileri hem de Türk-ABD ilişkilerindeki tıkanmaya, hem de Suudi Arabistan’a yönelik” olduğunu belirten Mahalli, Türkiye’nin, Rusya’dan rıza almasaydı Afrin bölgesine giremeyeceğini söyledi. Operasyonun, bölgedeki ABD başta olmak üzere Fransa ve İtalya gibi güçlerin varlığına göre şekilleneceğini söyleyen Mahalli, “Eğer bu ülkeler operasyona karşıysa, ancak anlaşma yapıldıysa nokta vuruşlar yapılabilir. söylediğim ana çerçeve, Türk-ABD ilişkilerinin geldiği noktaya bağlı. Olumlu ya da olumsuz, geldiği noktaya bağlı” diye vurguladı.

dis-hamlede-ic-gerekce-541496-1.
Prof. Dr. Han ise, geniş çaplı bir harekattan bahsediliyorsa Türkiye ile ABD arasında yeni bir anlaşma yapıldığını varsaymak gerektiğini söyledi. Han, anlaşma olmaması ihtimalini de şu sözlerle değerlendirdi: “Türkiye ve ABD’nin doğrudan karşı karşıya gelmesi gibi yönetilmesi oldukça güç problemlerin ortaya çıkacağı bir zemin olacaktır.”
Bunun, “Türkiye ve ABD’nin çatışması demek” olduğunu söyleyen Ahmet Kasım Han, “(Karşı karşıya gelinirse) Türkiye’nin 1955’ten beri içinde bulunduğu Batı ittifakının dışına çıktığı bir yol ortaya çıkar. En büyük etkisi bu olur. Siyasetinden ekonomisine kadar çok yönlü olumsuz etkilerinin olacağı aşikâr” diye konuştu.