İş garantili denilerek en çok tercih edilen diş hekimliği, eczacılık ve bilgisayar mühendisliği de işsizlik kıskacında. Diş hekimliğinde gerekenin tam 6 katı mezun veriliyor. İş bulma şanısına sahip olanlar da asgari ücretle çalışmak zorunda kalıyor.

Diş hekimliği, eczacılık, mühendislik de dahil: Artık hiçbir bölümde iş garantisi yok
5 yıl içinde yaklaşık 40 bin kişi daha diş hekimi olacak. (Fotoğraf: İHA)

Mustafa KÖMÜŞ

Diplomalı işsizler ordusu hızla büyürken, üniversitelerin ‘İş garantili’ denilen bölümleri de işsizlik riskiyle karşı karşıya. Geçmişte liselerin akademik başarısı en yüksek öğrencilerin girebildiği diş hekimliği, eczacılık ve mühendislik bölümler arasında. Sıkıntının ana nedeni plansızca istihdam imkanı hesaplanmadan adeta pıtrak gibi çoğalan üniversite ve bölümler. Bu bölüm mezunlarından bugün güçlükle iş bulabilenleri de asgari ücretle çalışmak zorunda kalıyor.

Bu sorun, Ankara’da pazar günü yapılan ‘Büyük Eczacı Mitingi’nde de dile getirildi. Bugün Sağlık Bakanlığı verilerine göre en fazla 20 olması gereken eczacılık fakültelerinin sayısı 50’ye ulaştı. Bunun yanı sıra nüfus şartı nedeniyle eczane açmak kolay değil.

YILLIK İHTİYAÇ 1500 KONTENJAN 9300

Profesyonel meslek gruplarındakilerin işe başlama koşulları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin verilerinde görülebiliyor. Diş hekimlerinin asgari ücret ya da ona yakın bir ücretle işe başlama oranı yüzde 50. Bu oran eczacılıkta yüzde 48, bilgisayar mühendisliğinde ise yüzde 44. Meslek örgütü temsilcileri yaşanan bu plansızlığın bedelini yine gençlerin ödeyeceğine dikkat çekerek mevcut tabloyu anlattı.

Diş hekimlerinin birçoğunun hak ettikleri ücretin altında çalıştığını belirten Türk Diş Hekimleri Odası Başkanı Tarık İşmen 5 yıl içinde 40 bin yeni diş hekiminin aralarına katılacağını hatırlattı. Yıllık yeni diş hekimi ihtiyacının bin 500 olduğunu söyleyen İşmen “Oysa bu yıl 9 bin 300 diş hekimliği bölüm kontenjanı var. Buna yabancı öğrenci kontenjanı ve Kıbrıs’ta okuyanları da eklediğimizde 11 bine ulaşıyor. Dolasıyla 8 -9 bin diş hekimi açıkta kalıyor” dedi.

Diş hekim fazlalığının ücretlere de yansıdığını aktaran Tarık İşmen, şunları söyledi: “Türk Diş Hekimleri Birliği’nin belirlediği aylık ücret 18 bin TL. Ancak bugünkü koşullarda işverenler çok altında ücretler veriyor. Herhangi bir ihtiyaç analizi yok. Hem meslek örgütümüzün hem de Sağlık Bakanlığı’nın bu duruma dair tespitleri var. Ancak YÖK kulak vermiyor. Bu durumda mesleğimiz çok ucuzlayacak. Büyük sermaye ve kapitalistler diş hekimlerini işçileştirecek."

Eğitim kalitesinin de çok düştüğünü savunan Türk Diş Hekimleri Odası Başkanı İşmen, şu noktalara dikkat çekti: “Bizim alanımızda 1100 profesör ve doçent var. Ancak bu kişilerin yüzde 70’i üniversitelerin yüzde 30’una dağılmış durumda. Avrupa’da 5 kişiye 1 asistan düşüyor, bizde ise 20 kişiye 1 asistan. Profesörü olmayan diş hekimliği fakülteleri var. Cerrahpaşa’nın geçen haftaya kadar dekanı diş hekimi değildi. Meslek isteyerek veya istemeyerek bitirilmeye çalışıyor.”

HAYALİ PROJELERLE UMUT SATILIYOR

Bilgisayar mühendisleri de işsizlik ve düşük ücret sorunuyla karşı karşıya.

Bilgisayar Mühendisleri Odası Başkanı Cem Nuri Aldaş durumu şu sözlerle değerlendirdi: “Bizim mesleğimiz biraz kendine özgü. 300 alandan mezun veriyor. Bunun içinde tüm matematik soruları içinde birini çözemeyince giremeyeceğin üniversiteler de var, 1 tane bile matematik yapmadan girebileceğin üniversite de. Çok ciddi bir uçurum var."

Üniversitelerin bilgisayar mühendisliği bölümlerinde toplam kontenjanın 13 bin olduğunu söyleyen Aldaş, durumu şu sözlerle değerlendirdi: "Süreç içinde bunların en az 10 bini sektöre katılıyor. İlk bini iyi durumda ancak geri kalanı işsizlik, düşük ücret gibi sorunlarla boğuşuyor. İstanbul, Ankara ve biraz da İzmir daha iyi durumda ama taşraya gidince asgari ücret veya onun biraz üstünde çalışan çok sayıda meslektaşımız var. Meslektaşlarımız ve alana yönelik yetiştirilen binlerce teknik eleman arasında işsizlik bu kadar yaygınken 1 milyon yazılımcı gibi hayali projelerle gençlerimiz boş beklentiler içine sürükleniyor.”

30 bin yazılımcının yurtdışına gittiği iddialarını da değerlendiren Aldaş, “Söz konusu sayının sağlıklılığı konusunu araştırıyoruz. Bunlar en nitelikli meslektaşlarımız, gitmeleri ülkemizin kaybı olarak düşünülmeli” dedi.

İŞSİZ ECZACI ORDUSU OLACAK

İstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Zeki Salih Özcan ise nüfus kriterine dikkat çekti: “Eczane açılabilmesi için nüfus kriteri var. 3 bin 500 kişiye 1 eczane açılabiliyor. Bu durumda eczane açılabilecek çok az yer kaldı. Yeni mezunlar ancak sıraları geldiğinde eczane açabiliyorlar. Fakat şu an 60’a yakın eczacılık fakültesi var. Bu koşullarda önümüzdeki yıllarda ciddi bir işsiz ordusu karşımıza çıkacak. Açılan fakültelerin çoğu da belli kriterleri karşılamıyor. Hatta bazı fakültelerin binası bile yok, öğrenciler başka üniversitelerde okumak zorunda kalıyor. Çoğunda eczacı hocalarımız çok az. Bu fakültelerin birçoğu mutlaka kapanmalı. Hem özelde hem devlette istihdam çalışması yapılmalı. Devlet hastanelerindeki eczacı kotası özel hastanelerde de olmalı.”

“Ortada bir plansızlık var” diyen Özcan “Bakanlığın 6 yıl önce açıkladığı plana göre en fazla 20 fakülte olmalı ama 50’nin üstünde fakülte olduğunu görüyoruz. Nüfusa göre en çok fakültenin olduğu ülke Türkiye. Tabii bir de eczanelerin koşulları iyileştirilmeli” ifadelerini kullandı.