"Gelirde Adalet, Vergide Adalet" talebiyle DİSK’in İstanbul’dan Ankara’ya başlattığı yürüyüşü, üçüncü gününde devam ediyor. Kocaeli'den Yalova'ya uğurlanan DİSK heyeti, yürüyüşün önemine dikkat çekerek, "Asıl meselemiz memleket meselesi. Bu mesele emeğiyle geçinen esnafın, memurun, çiftçinin meselesi. Biz sadece DİSK’in üyelerinin kazanımı için değil herkesin hakkı için yürüyoruz" açıklaması yaptı.

DİSK'in "adalet" yürüyüşü 3. gününde: "Bu yürüyüş memleket için"
Fotoğraf: BirGün | Dilan Esen

Dilan ESEN

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), "Gelirde Adalet, Vergide Adalet" talebiyle başlattıkları Ankara Yürüyüşü’ne devam ediyor.

DİSK heyeti, yürüyüşün üçüncü gününde Kocaeli’den Yalova’ya uğurlandı. 

"YÜRÜYÜŞÜMÜZ TÜRKİYE'DE SES GETİRDİ"

Kocaeli’ndeki İnsan Hakları Parkı’nda yapılan açıklamada konuşan DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Lastik İş Sendikası Genel Başkanı Alaattin Sarı, "Vergide gelirde adalet çerçevesinde yürüyüşümüz devam edecek" diyerek şöyle devam etti:

"Vergi dilimi nedeniyle var olan satın olma gücünün düşmesiyle alım gücü düşüyor. Çok kazanandan çok, az kazanandan az alındığı yeni bir vergi düzenine ihtiyaç var. Ne kadar adaletsizlik varsa ortadan kaldırılması için yaptığımız bu yürüyüş önemli bir yürüyüştür. Burası sanayi ve emek bölgesi. Emeğin bu yürüyüşe verdiği destek bizi çok mutlu etti. Yürüyüşümüz Türkiye’de ses getirdi. Asıl meselemiz memleket meselesi. Bu mesele emeğiyle geçinen esnafın, memurun, çiftçinin meselesi. Biz sadece DİSK’in üyelerinin kazanımı için değil herkesin hakkı için yürüyoruz."

DİSK’in Ankara yürüyüşü heyeti Yalova’da emekçilerin ve halkın desteğiyle karşılandı. Cevdet Aydın Parkı’nda yapılan basın açıklamasında konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "İstanbul’dan Ankara’ya yürüyoruz. Bu yola çıkarken bu yolda umut var dedik. Gelirde adalet için yürüyoruz. İki yıldır bu mücadekeyi ülkenin dört bir yanında adım adım karış karış büyütüyoruz" dedi.

"MUTLAKA BİZ KAZANACAĞIZ"

"Bizler bu ülkede yaşıyor ve çalışıyoruz, bu ülkenin tüm değerlerini biz üretiyoruz. Ve bundan payımızı alıp insanca yaşayacağımız ücret istiyoruz" diyen Çerkezoğlu, şöyle devam etti: 

"Kadınlar olarak yaşadığımız her türlü eşitsizliği ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak istiyoruz dedik. DİSK yürürse işçiler yürürse bütün karanlıklar ortadan kaldırılır, ülkenin geleceği aydınlanır. Yalnız yürümeyeceğiz dedik, bu ülkede yaşanan tüm adaletsizliklere karşı, işsizliğe ve yoksulluğa karşı insanca yaşam isteyen herkesin sesi olacak dedik. Bu ülkedeki düzenin bütün çarkları yoksuldan alıp zengine vermek için dönüyor. Her gün daha fazla yoksullaşıyoruz. En adaletsiz vergi sistemiyle yaşıyoruz. Bir ülkede dolaylı vergilerin oranı ne kadar yüksekse o ülkede vergi adaletsizliği o kadar yüksektir. Biz daha ücretimizi almadan peşin peşin vergimizi ödüyoruz. Ödediğimiz vergi her ay daha fazla artıyor. Ocakta aldığımız ücreti kasımda da alabilmek için yürüyoruz. Bu yüksek enflasyon karşısında açlıkla mücadele ederken bir de vergi yükünün daha fazla artmasını asla kabul etmiyoruz. Eğer vergi miktarını artırmak istiyorsanız artık emekçinin cebine bakmaktan vazgeçin etrafınıza bakın. DİSK'in hazırladığı kanun teklifini kabul edin, Meclis'ten geçirin diyoruz. Sizlerden aldığımız güçle Ankara'ya yürüyoruz. Mutlaka biz kazanacağız çünkü bu ülke bu memleket bizim. Eşitliğin özgürlüğün barışın adaletin ve kardeşliğin hakim olduğu emeğin Türkiyesini mutlaka mutlaka kuracağız. Yolumuz açık olsun."

DİSK heyeti, gelirde ve vergide adalet talebiyle gerçekleştirdiği yürüyüş kapsamında ilerleyen saatlerde Bursa’ya ulaştı. Bursa Kent Meydanı’nda da basın açıklaması yapıldı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, burada yaptığı konuşmada, şunları ifade etti: 

"Yola çıkarken bu yolda yalnız yürümeyeceğiz dedik, gerçekten de öyle oldu. Yürüyüşümüz her adımda biraz daha büyüyor. Bu yolda umut var dedik. DİSK yürürse, işçiler yürürse bu ülkede bütün karanlıklar aydınlanır. Bu inançla yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. İstiyorlar ki bütün işçiler asgari ücretle çalışsın, bütün emekliler 7 bin 500 lira ücretle çalışsın. Hepimizi yoksullukta eşitleyen politikaları hayata geçiriyorlar. Düzenin bütün çarkları yoksuldan alıp zengine vermek için dönüyor. Bizler daha ücretimizi almadan peşin peşin gelir vergisi ödürüyoruz. Ocakta aldığımız ücreti aralıkta alamıyoruz. Eğer ülkeyi yöneten hükümet devletin vergi gelirini artırmak istiyorsa bizim cebimize bakmaktan vazgeçsin de etrafına baksın. Gerekçeleriyle beraber bir kanun teklifi hazırladık. Tüm milletvekillerini oybirliğiyle bu kanun teklifini Meclis'ten geçirmeye çağırıyoruz. Bu hayat pahalılığı bu işsizlik yoksulluk bir tesadüf değil. Bu politikalardan vazgeçilmesi için yapılması gereken çok net ve kolay. Vergi dilimlerinin yüzde 10'a düşürülmesi, vergi dilimlerinin yükseltilmesi, çağdışı damga vergisinin kaldırılması gerekiyor. Asgari ücretin bir işçinin ailesiyle yaşayabileceği seviyeye getirilmesini istiyoruz. Kadınlar olarak hayatın her alanında yaşadığımız eşitsizlik ve ayrımcılıklara karşı eşit koşullarda yaşadığımız bir ülkeyi kurmak için yürüyoruz. Emeğin Türkiyesi için yürüyoruz. Bu yürüyüşte yalnız değiliz. Bütün sınıf kardeşlerimizle beraber yürüyoruz. Koşullar ne olursa olsun bizi yok sayanlara karşı bu mücadeleyi yan yana omuz omuza sürdüreceğiz."